Henüz bitmedi Çeviri Fransızca
1,001 parallel translation
Yolun kalanında rahat bir koltuk olacak. İşte böyle. Henüz bitmedi ama.
On vous donnera une place de choix... mais exliquez-nous de quoi il s'agit.
- Henüz bitmedi.
- Ce n'est pas fini.
Ancak çalışmalarım henüz bitmedi.
Mais mon travail n'est pas terminé.
Onunla işim henüz bitmedi.
J'ai des affaires inachevées avec lui.
Ayin henüz bitmedi.
L'office n'est pas terminé!
Henüz bitmedi.
Pas encore! Pas encore!
Henüz bitmedi.
Ce n'est pas fini.
Ne istersen yapabilirsin. LaTour'la işim henüz bitmedi.
Je n'en ai pas fini avec Latour.
Henüz bitmedi daha.
Mais j'ai peur.
- Tabii ki henüz bitmedi.
Bien sûr, ce n'est pas fini.
Evet... - İşler henüz bitmedi ha?
Eh bien, c'est pas encore fini, hein?
Henüz bitmedi. Kocan nerede?
Ce n'est pas encore fini.
Bana yardım et, Jim. Tek bacaklı adamla işimiz henüz bitmedi.
On va donner une leçon à notre unijambiste.
Henüz bitmedi, ama onu düzeltmek için bir göz atar mısın?
Ce n'est pas fini mais tu veux le lire et l'arranger un peu?
"Henüz bitmedi ama ona bir bakıp düzeltir misin? Bir yazar olarak."
"tu es écrivain, arrange-moi ça un peu."
- Mark, buradaki işimiz henüz bitmedi.
- On n'a pas fini.
- Konuşmam henüz bitmedi. - Evet, bitti.
- Je n'en ai pas fini avec vous, Madame.
Bütün ülke gurur duyuyor ama işimiz henüz bitmedi.
Qui ne l'est pas! Le mystère n'est pas éclairci.
Susie ile ilişkimiz henüz bitmedi.
Je n'en ai pas fini avec Susie.
Ama henüz bitmedi. Simdi bir "Lucky" içecegim.
Mais je n'ai jamais fini.
Ama ne yazık ki henüz bitmedi Prenses Eugenie.
Hélas, je n'en ai pas encore fini, princesse Eugénie.
Henüz bitmedi!
Ce n'est pas tout!
Savaş henüz bitmedi, değil mi?
Ce n'est pas fini.
Ama sizinle işim henüz bitmedi.
Mais ce n'est pas fini.
Henüz bitmedi, ama ne düşünüyorsun?
Il n'est pas encore terminé, mais il vous plaît?
Ayrıca, gece çalışmamız henüz bitmedi.
D'ailleurs, les tâches de cette nuit ne sont pas achevées.
Henüz bitmedi! Bitmedi!
Tout n'est pas fini.
Henüz bitmedi.
Pas encore.
Patlayıcı ekibinin işi henüz bitmedi.
Équipe détonateur. Il n'est pas encore sorti.
Hayır, savaş bizim için henüz bitmedi dostlarım.
La guerre n'est pas finie pour nous.
Ama gösteri henüz bitmedi.
- Mais le défilé n'est pas terminé.
Benim gevezeliğimi bağışlayın. Ama sorularım henüz bitmedi.
Pardonnez mon indiscrétion, mais je n'ai pas encore fini.
Çünkü henüz bitmedi.
Parce que ce n'est pas réglé.
- Henüz bitmedi.
- Quand il sera fini.
Kısa ve dostça ziyaretimiz henüz bitmedi.
Notre visite amicale n'est pas terminée.
Henüz işimiz bitmedi.
Nous n'avons pas encore terminé.
İşe yaramaz bir varlığın yaşamını devam ettirmek henüz bitmedi.
Mais vous, vous n'avez pas fini. Pas fini de traîner... une existence inutile.
Henüz bitmedi.
Il n'est pas terminé.
Oyun henüz bitmedi.
Si vous niez être Robert Macaire, échappé du bagne de Toulon, répondez tout de suite :
Balayı henüz bitmedi, demek?
La lune de miel n'est pas finie?
Earl, Janoth Yayıncılığın henüz senlinle işi bitmedi.
Earl, les publications Janoth ont encore besoin de toi.
Büyük bir atılım göstereceksin, henüz her şey bitmedi.
Vous serez un grand personnage!
Henüz işimiz bitmedi.
Pas encore.
- Henüz tamamen bitmedi efendim.
- Je n'ai pas fini de le rédiger.
Henüz daha bitmedi.
Hélas, ce n'est pas fini.
Henüz işim bitmedi.
Et je n'ai pas fiini.
Henüz onunla işim bitmedi.
Je n'en ai pas fini avec lui.
İşim henüz bitmedi.
Pourquoi ne partez-vous pas?
İyi ama, henüz onunla işim bitmedi.
Je ne m'y résous pas.
İşim bitmedi henüz.
Je n'ai pas encore fini!
- Henüz bitmedi, Sylvia.
- Ce n'est pas fini, Sylvia.
bitmedi 82
henüz 162
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz yok 168
henüz gelmedi 78
henüz çok erken 19
henüz hazır değil 20
henüz erken 24
henüz hazır değilim 23
henüz 162
henüz değil 1250
henüz bilmiyorum 200
henüz yok 168
henüz gelmedi 78
henüz çok erken 19
henüz hazır değil 20
henüz erken 24
henüz hazır değilim 23