English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Henüz emin değilim

Henüz emin değilim Çeviri Fransızca

301 parallel translation
Henüz emin değilim.
J'hésite.
Henüz emin değilim.
- Où? - Aucune certitude.
Bir şey bulduğumu sanmıştım ama henüz emin değilim.
J'avais des certitudes. Je ne suis plus sûr de rien.
- Henüz emin değilim.
- Pas encore.
- Henüz emin değilim.
- Je ne le sais pas encore.
Henüz emin değilim. Çok sorun var.
Je ne sais pas encore, il y a pas mal de problèmes.
- Henüz emin değilim.
Je ne sais pas encore.
Henüz emin değilim.
je ne sais pas encore.
Henüz emin değilim, ama Cumartesi günü öğreneceğim.
Je n'en sais encore rien. Mais, on verra ça samedi.
Nasıl bir dünyayı kullanabilirim, henüz emin değilim.
Je ne sais pas encore quel type de monde me servira.
Henüz emin değilim.
Je n'en sais rien.
Henüz emin değilim, ama muhtemelen 120 metreyi geçmez.
Je ne sais pas encore, mais pas plus d'une centaine de mètres.
Henüz emin değilim.
Je n'en suis pas certaine.
Henüz emin değilim.
Je ne suis pas encore sûre.
- Henüz emin değilim.
- Je ne sais pas encore.
Ben kararımdan henüz emin değilim.
J'ai pas encore pris ma décision.
Buraya yeni geldim, o yüzden... henüz emin değilim.
Je viens d'arriver, alors je suis pas sûr.
Henüz emin değilim, efendim.
Je n'en suis pas sûr encore.
Aslında, henüz emin değilim.
A vrai dire, je n'en sais encore trop rien.
- Henüz emin değilim, Kumandan.
- Je ne suis pas sûre, commandeur.
Hayır, ama henüz emin değilim.
Non, pas que je sache.
- Henüz emin değilim.
- Je n'en sais rien.
Henüz emin değilim.
Je ne sais pas.
Henüz emin değilim.
Je n'en suis pas encore sûr.
Henüz emin değilim. Bak, ne yap biliyor musun?
Je ne suis pas encore sûr, mais je voudrais que tu...
Henüz emin değilim. Ancak Klingonlar ve Kardasya savaşmaya devam ettikleri sürece sana istasyonda ihtiyacım var.
Tant que les Klingons et les Cardassiens seront en guerre, j'aurai besoin de vous sur cette station.
Henüz emin değilim, ama oraya varmamız için yeterli zaman olmayabilir.
Je ne suis pas sûr, mais on a peu de temps.
Gözlemlerimize göre, her otuz saatte bir oluyor ama sadece bir kaç dakika sürüyor. Henüz emin değilim.
Toutes les demi-heures, pendant seulement quelques minutes.
Henüz emin değilim.
Je ne sais pas encore.
Ona, gemiye hoş geldin mi, yoksa özür dileriz mi diyeceğimden henüz emin değilim. Kaptan?
J'ignore si je dois lui souhaiter la bienvenue à bord ou m'excuser.
Henüz emin değilim.
- Je ne sais pas encore exactement.
- Bundan henüz emin değilim.
- Je ne le sais pas encore.
Henüz emin değilim.
Je ne sais pas trop, encore.
Henüz emin değilim.
Je vais y réfléchir.
Henüz bizim döndüğümüze bile emin değilim ki.
Je ne sais même pas comment on a fait pour revenir.
Henüz tam emin değilim.
- Qu'est-ce qui vous intéresse dans "L'Odyssée"? - Je ne sais pas encore. - He doesn't know yet.
Henüz ayrılmadılar mı? Emin değilim.
- Ils sont encore là?
# Henüz ateş yok ama ben yanıyorum # korktuğumdan emin değilim # ama titriyorum.
II n'y a pas de feu mais je brûle Je ne sais pas de quoi j'ai peur Mais je tremble
Emin değilim. Kowloon'a gitti ve henüz dönmedi.
Elle est partie à Kowloon et n'est pas encore rentrée.
Evet, ama henüz arkadaşım olup olmadığından emin değilim.
Oui, mais je sais pas encore si c'est une copine.
Henüz hastalığı yendiğimize ve bu tikin önemsiz olduğuna emin değilim.
Je ne pense pas qu'on soit sorti d'affaire et que ceci... ne soit rien.
Henüz tam olarak emin değilim.
Je n'ai pas encore décidé.
Henüz emin değilim.
- Je n'en sais rien.
- Ne çeşit bir hayvan? - Henüz emin değilim.
- Quelle sorte d'animal?
Henüz tam emin değilim ama Ross öldürülmüş olabilir.
Je n'en suis pas encore sûr, mais Ross a peut-être été assassiné.
Emin değilim. Henüz değil.
Je ne sais pas encore.
Henüz değil, çünkü kendim de emin değilim.
C'est trop tôt, je crois à peine à cette histoire.
Henüz kimseyle bir ilişkiye girmek istediğimden pek emin değilim.
Mais je ne suis pas sûre de vouloir m'engager pour l'instant.
Henüz emin değilim.
On n'est pas en mesure de le dire.
Henüz bilmiyoruz, Elliot. Hanüz emin değilim, tamam mı?
On ne sait pas encore, Elliot.
Henüz tam anlamıyla emin değilim.
Je ne sais même pas si c'est possible.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]