English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hey bakın

Hey bakın Çeviri Fransızca

1,339 parallel translation
Hey bakın, bu senin yattığın aptal çalçene.
T'as vu! C'est ce ringard avec qui t'as couché!
Hey bakın benim tuvalete gitmem gerek.
J'ai un besoin pressant. Je reviens.
- Hey bakın, bu Diana.
- Salut, Diana.
Hey bakın.
Les soleils se couchent.
Bak evlat eğer horozu öttüremiyorsan bunu benden almamışsın. Hey, hey, hey, biraz saygı lütfen.
Hé, un peu de respect!
Hey, bakın Nibblet ne gördü.
Regardez ce que Niblet a trouvé.
Hey bakın!
Regardez.
Hey, şuna bakın! Canlı biri!
Lâchez-moi!
Hey, kızlar, bakın sizlere neler getirdim. - Hey, bayanlar!
Les filles, regardez ce qui débarque!
Hey, bakın ne buldum!
Regardez! De nouveaux voisins!
Hey sen Akrep, bakıyorum sen giriş izni almamışsın.
Tu es un Bichhu tu n'as pas de visa pour venir dans notre secteur.
Hey şu güzelliğe bakın.
Ça te plaît?
Hey bakın bu albay, şapkasını takmış geliyor.
Le Colonel et son calot!
Hey, bakın burada kim var!
Regardez qui arrive!
Hey, millet! Şuna bakın.
Les mecs, regardez!
Hey, şu istatistiklere bakın.
Regardez les stats.
Hey, gelene de bakın!
Regardez-moi ça!
Hey, bak. Q. Taşınanların sadece kız olduğunu söylemiştin.
Dis, Q... c'est pas des nanas qui devaient emménager?
Hey, çocuklar. Şuna bakın.
Regardez-moi ça!
Hey şuna bakın bayanlar Bu gece Ücyüz $.
Hé, regardez çà, mesdames. On s'est fait 300 dollars chacune cette nuit.
Hey, bakın bir fikrim var.
Écoutez, j'ai une idée :
Hey, n'aber? Bak, gümüş işe yaramazsa başka bir şey okudum.
Si tu t'es posé l'anneau, j'ai une autre idée.
- Hey, şuna bakın.
- Regardez!
Hey, bak yerel bir kanalda haber sunmak için Los Angeles'a uçuyorum ve senin yanında oturuyor olmamın bir rastlantı olduğunu sanmıyorum.
Ecoutez... je vais à Los Angeles présenter le 20h sur une chaÎine locale. Le destin a dû me placer à côté de vous. C'est ça.
Ebe! Hey, bakın!
Hé, regardez!
Hey millet bakın kim kekmiş?
Qui c'est, le balourd? Moi.
Hey buraya bakın!
Prenez le reste!
Hey, bazılarımızın bir hayatı var Elaine. Ya merdivenleri kullanacağım, ya da cilt bakımımı kaçıracağım
Soit je prends l'escalier, soit je loupe un soin du visage.
Hey, beyler, şuna bakın.
Hé, les gars, vérifiez ça.
Hey, şu kağıtların güzelliğine bak.
Jolis bouts de papier.
Göğsü açık kıyafetler giyip " Hey, bana bakın. Ne kadar kötü kalpliyim.
C'est une garce à grand décolleté qui se balade en disant : " Regardez, je suis mégacool.
Hey, şuraya bakın!
Regarde là-haut!
Hey, benim. Profesyonel fotoğrafçıyım. Bakın.
C'est moi, je suis photographe professionnelle.
Hey, bakın öğle yemeği randevum.
Mon rendez-vous de midi.
Hey bana bakın!
Regardez-moi!
Hey millet! Bakın Chris Griffin'in babası Peter Griffin ne yapıyor?
Regardez ce que fait P. Griffin, le père de Chris Griffin.
Hey bana bakın, bottayım,
Regarde! Je suis l'homme sur le bateau. Super!
- Hey, bakın!
Hé, regarde.
Hey, sağ olun, sağ olun! İyi miydi? Bir de şuna bakın.
Vous avez aimé, eh bien, regardez ça!
Hey, bana bakın!
Regardez-moi!
Ama üniversiteye gittiğimde "Hey bana bakın, ben her gün dayak yiyen çocuğum." demedim.
Mais arrivé à la fac, j'ai pas dit "Regardez-moi! Je suis celui qui se faisait frapper tout le temps!"
Hey, bakın! Bunlar mı?
C'est ça?
Hey, bakın!
Regardez!
Hey, Bay Fisker! Bakın, ne diyeceğim.
M. Fisker, j'ai une idée.
Hey, şuna bakın.
Hé, regardez ça.
Hey, millet bakın!
Hé, regardez tous!
Hey, tas kebabı çocuğuna bakın.
le mec au goulasch.
Hey, hey, bakın, çocuklar.
Hey, hey, vous voyez, les enfants.
Hey şu bebeğe bakın.!
- Mate-moi ça, mec.
Hey, bak.. Bu akşam çıkamadığımız için... Belki birlikte birşeyler yapmak istersin...
Hé, écoute... puisqu'on n'a pas eu l'occasion d'avoir notre rancard ce soir... je me demandais si tu accepterais de reporter à vendredi.
Hey millet, yukarı bakın.
Ici, en haut.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]