Iyi bir başlangıç Çeviri Fransızca
814 parallel translation
Bu iyi bir başlangıç.
Excellent début.
- Pek iyi bir başlangıç yapmadın.
Qa commence mal.
Oldukça iyi bir başlangıç yapmışsın gibi görünüyor.
- Tu sembles avoir pris un bon départ.
Diyebileceğim tek şey, genç adam, iyi bir başlangıç yapmaktan uzaksın.
Tout ce que je peux dire, jeune homme, c'est que ça commence mal pour vous.
İyi bir eş ve anne olmak senin için yeterince iyi bir başlangıç.
N'importe quoi. être une bonne épouse et une bonne mère serait mieux.
Rüzgarın batıdan esmesiyle, iyi bir başlangıç noktası olur.
Le vent d'ouest nous aidera.
Farrell iyi bir başlangıç yapamadı.
Ça commence bien.
Ama iyi bir başlangıç yapmalarına yardım eden birini göster, şapkanı yerim.
Si vous connaissez une personne qui ait aidé ces hommes á redémarrer, je mange votre chapeau.
- Çünkü burası pek iyi bir başlangıç olmadı.
- Vous allez me trouver étrange : il n'est pas assez grand.
Bu size vakit kazandıracaktır, iyi bir başlangıç.
Ça vous donnera une bonne avance.
- Gün için iyi bir başlangıç.
- Pour bien commencer la journée!
Senin özel gösteriminden önceki film kötüyse... senin filmin iyi bir başlangıç yapar.
Si le film d'avant est nul, le vôtre a une chance de marcher...
Sana bayılıyorum. Bu iyi bir başlangıç.
Nous pouvons être marié et s'amuser.
Güney Amerika yolculuğu için iyi bir başlangıç, adalar.
Point de départ pour l'Amérique du Sud.
Yanlış yönde iyi bir başlangıç yapmışsın.
Tu avais déjà eu des ennuis.
Kim daha iyi bir başlangıç isteyebilirdi ki?
Quelle belle occasion pour moi!
Fazla değil ama iyi bir başlangıç sayılır.
Ed nous garde le reste.
Öyküler iyi bir başlangıç.
C'est un bon début.
Bu iyi bir başlangıç olabilir.
Oui, pour commencer.
Bununla iyi bir başlangıç yapabilirsin :
En voici une parfaite pour commencer :
Yeni yıla iyi bir başlangıç yapabilirsiniz arkadaşlar. Teslim olun.
Pour célébrer le Nouvel An, rendez-vous!
Bizim için yeterince iyi bir başlangıç olmadı.
Ce n'était pas une bonne façon de commencer, pour nous.
"Benim çocuklar iyi bir başlangıç sağlayacaklardır : 1,400 megaton."
"Mes gars vous donneront un bon coup de pouce : 1400 mégatonnes."
Haydi iyi bir başlangıç yapalım şu sezona.
Tâchons de bien démarrer cette saison.
Böylece yavruların iyi bir başlangıç şansı olur. Tamam.
Les chiots auront eu le temps de récupérer.
Bir Elçi olarak iyi bir başlangıçtan çok uzağım.
Eh bien, c'est un beau début pour un ambassadeur.
Ve hepimiz biliyoruz ki, yabacı bir yerde oynanan şakadan daha iyi bir başlangıç yapamazsın.
C'est la fête du dieu Rire, et tu fais partie du rite de l'hilarité.
Burada ben, ee iyi bir başlangıç yaptım.
Ici, j'ai... un bon départ.
Umarım saygısızlık olarak düşünmezsiniz... ama belki de yeni elbiseler alırsanız... daha iyi yaşayabilirsiniz. Deyim yerindeyse, taze bir başlangıç yapmak için.
Ça ne me regarde peut-être pas, mais... si vous repartiez de zéro... avec des vêtements neufs.
Bu deveye hendek atlatmanın bir başlangıcı. Çok iyi bir şey.
C'est un bon début.
İyi bir başlangıç yaptık.
Nous avons un atout.
Kimse daha iyi bir başlangıç yapmamıştı.
C'est à toi.
İyi bir başlangıç doğrusu.
Ça promet!
Başlangıç için iyi bir gruptu.
C'était sympathique.
İyi bir başlangıç.
C'est bien.
İyi bir başlangıç, Kaptan.
Un beau début, capitaine.
İyi bir başlangıç yapmadık, değil mi?
Nous n'avons pas eu un très bon départ, n'est-ce pas?
İyi bir başlangıç yaptın, şimdi başladığın işi bitir.
continue a suivre ta pensée.
İyi bir sığır sürüsüne, başlangıç için birkaç yüz tane. İyi boğalar ve 100 millik bir çite.
À peu près deux cents au départ, avec de bons taureaux, et quelques 150 km de clôture.
- İyi bir başlangıç.
- Un bon début.
- İyi bir başlangıç.
SUSAN : C'est un bon début.
İyi bir başlangıç!
Ca, c'est quelque chose.
Yeni bir başlangıç yapabilmek için iyi bir yer arıyorduk.
Nous cherchions un endroit agréable où nous pourrions prendre un nouveau départ.
İyi bir başlangıç değil.
Mauvais début.
İyi bir başlangıç yaptık. Mahkeme binaları % 80 ele geçirilmiş durumda.
Ça y est, les mairies sont occupées à 80 %.
Çok iyi değil ama bunca zaman sonra bir başlangıç.
Il y a mieux, mais c'est un début.
Başlangıç için daha iyi bir ekip bulamazdın.
Il faut bien commencer, et tu es en bonne compagnie.
Bana Dick'i çağrıştırmayacak bir çevrede yeni bir başlangıç iyi bir fikir gibi gelmişti.
C'était une bonne idée de recommencer á neuf... dans un environnement qui me me rappellerait Dick.
- Bunu içinde bulduk. - İyi bir başlangıç.
Nous l'avons trouvée à l'intérieur du gant.
Başlangıç için kiralık bir araba iyi olur.
On prendra une voiture de location pour commencer.
İyi bir başlangıç yaptın.
- Tu as pris un très bon départ.
iyi birisin 30
iyi biri 103
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi biri mi 21
iyi biriydi 25
iyi bir fikrim var 23
iyi bir fikir 75
iyi bir şey 36
iyi biri 103
iyi bir adam 101
iyi birine benziyorsun 16
iyi bir kız 32
iyi biri mi 21
iyi biriydi 25
iyi bir fikrim var 23
iyi bir fikir 75
iyi bir şey 36