Işini bitireceğim Çeviri Fransızca
213 parallel translation
Hayır, onu öldürmek için uzun bir yoldan geldim ve bu gece işini bitireceğim.
"Non, je viens de loin pour le tuer et je vais le faire ce soir."
Merdiven silme işini bitireceğim. Artık bunu yapmamalı.
Je vais faire les escaliers.
- Onun işini bitireceğim.
- Je vais l'achever.
Swede Hansen, işini bitireceğim ancak beni seni haklarken göreceksin.
Swede Hansen, je t'aurai, et à ce moment-là, tu me verras venir.
- Onun işini bitireceğim.
- Je vais le descendre.
Onu bekleyip, işini bitireceğim.
J'attendrai autant qu'il faut, je l'aurai.
- Onun işini bitireceğim.
Pardonnez-moi l'expression. - Je vais le faire souffrir.
- Wendy, senin işini bitireceğim.
- Wendy, je t'aurai.
- Senin işini bitireceğim.
Allez. - J'aurai ta peau.
Ne, yukarı çıkıp işini bitireceğim.
Quoi? Je vais l'achever!
Yüzüğüyle oynarsa, o orospu çocuğunun işini bitireceğim.
S'il joue avec son anneau, je vais l'étriper.
Biz konuşurken adamlarım dostlarının hakkından geliyor. Ben de senin işini bitireceğim.
En ce moment même, mes associés liquident vos amis... comme je vais vous liquider.
Onun işini bitireceğim!
Laissez-le moi!
Beni dinlemiyorsun. Artie'ye kafa tutmayacağım, onun işini bitireceğim!
Tu n'écoutes pas, je ne vais pas commencer... je vais en finir avec lui!
sakin ol, Iago. - yakında işini bitireceğim.
Calme-toi, Iago.
Bu rauntta işini bitireceğim.
Cette fois, c'est la bonne!
Bu tüylü sonradan görmenin işini bitireceğim.
Je vais m'occuper de cet emplumé.
Aşkının işini bitireceğim sonra geri gelip bu işi bitireceğim.
J'expédie votre amour puis je reviens et je finirai le boulot.
Senin işini bitireceğim Stewart.
Je vais t'écraser, Stewart.
Şimdi bu iki tatlı bayanın işini bitireceğim.
Je vais me faire tes deux charmantes dames.
Bir dahakine işini bitireceğim...
La prochaine fois, je termine le boulot. Je...
Ben o salağın işini bitireceğim!
Aprà ¨ s tout ton baratin sur Les Blancs, tu sors avec une Blanche?
Pekala senin işini bitireceğim. Buraya gel koca çocuk!
Et toi, le gros sac, tu oserais venir?
Gidip işini bitireceğim.
Allons me faire fusiller.
İşini bitireceğim onun.
Je vais lui en mettre plein la vue!
İşini bitirmezsen, ben bitireceğim!
Si tu ne l'achèves pas, je le ferai.
Birbirinizin işini bitirin, yoksa ben bitireceğim.
Et si vous ne vous achevez pas, je m'en occuperai.
Onun işini dışarıda bitireceğim.
Je vais le faire sortir.
İşini bitireceğim. Onu bulmalıyım.
Laisse-moi passer, je dois lui parler.
- İşini bitireceğim.
- je vais en finir avec vous.
İşini bitireceğim, Bert.
Je causerai votre perte, Bert.
Söz veriyorum, eğer kazanırsam işini çabuk bitireceğim.
Je te promets une chose. Si je gagne, je t'achèverai rapidement.
Seni mahvedeceğim Feval. İşini bitireceğim!
Je vais vous acculer à la ruine, Féval.
Onun işini bitireceğim! Harika!
- Hourra!
O piçin işini tek elde bitireceğim.
Je vais le ruiner en un tour.
Hey, ihtiyar. İşini bitireceğim.
Eh, vieille souche, c'est la fin.
- Collis'in işini mutlaka bitireceğim.
- Je veux te dire que j'aurai Collis.
Bu böceklerin işini bitireceğim!
Je leur en foutrais, moi, des microbes.
O halde yardım et bana Tanrım! Senin işini şimdi bitireceğim.
Je te jure, je vais t'achever!
İşini bitireceğim!
Je vais te régler ton compte.
Brennan'ın işini yasal yoldan bitireceğim.
Je m'en vais enterrer ton gars, Brennan, mais légalement.
Herkimse korkak ve çok umutsuz biri, son kozunu oynadığında Onu bulacağım ve işini kolaylıkla bitireceğim.
Un dégonflé. Il fait pitié. Sa chance va bientôt tourner.
İşini bitireceğim Lawrence.
Je vous aurai, Lawrence.
Onun işini ben bitireceğim.
C'est moi qui vais le niquer.
Bu sefer kesin olarak işini bitireceğim. - O polisi de öldür.
Je le raterai plus!
İşini bitireceğim.
C'est moi qui t'aurai.
İşini bitireceğim, anladın mı?
Je t'aurai, tu entends?
- İşini bitireceğim.
- Je l'ai.
Bu cüretkar ölümlünün işini... ben bitireceğim.
Je vais corriger ce mortel impudent, personnellement.
Bu alçağın işini bitireceğim!
Je vais tuer ce connard.
İşini bitireceğim. Seni öldüreceğim, tamam mı?
Va te faire foutre.