English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Işinize bakın

Işinize bakın Çeviri Fransızca

299 parallel translation
İkiniz kendi işinize bakın.
Occupez-vous de vos affaires.
Tabii, işinize bakın.
Je vous en prie.
Kendi işinize bakın, bayan.
Vous mêlez pas de ça.
- Tabi oğlum, lütfen işinize bakın.
Prenez votre temps.
- Siz işinize bakın hadi.
- Filez, vous dites des bêtises.
O halde kendi işinize bakın ve evinize gidin.
Occupez-vous de vos affaires et rentrez chez vous.
Çeneyi bırakıp, işinize bakın.
Assez bavardé!
- Siz işinize bakın!
- Il souffre.
Kendi işinize bakın, Kaptan Stuart.
Dites ce que vous avez à dire.
Siz kendi işinize bakın.
Faites votre chemin.
Avareler takımı sizi! Kendi işinize bakın! Özellikle de sen!
Je les tuerai quand je voudrai.
Sanki herhangi bir Cumartesiymiş gibi sadece işinize bakın.
Non madame, personne ne quitte la maison.
İkiniz, beni dinleyin. Gidin, işinize bakın.
A présent, vous deux, vaquez à vos affaires.
- Harry. İşinize bakın arkadaşlar, işinize bakın.
- Eloignez-vous, eloignez-vous...
Siz kendi işinize bakın, Joe.
Occupez-vous de vos affaires.
Siz de işinize bakın.
Et vous, là, travaillez!
Birşey olmamış gibi işinize bakın.
Remettez-vous au travail.
Siz işinize bakın.
Eh bien, continuez ce que vous faisiez.
Kendi işinize bakın. Yüksek verimlilik oranına sahibim.
Je suis extrêmement efficace.
- Mazurel işinize bakın.
Voyons, Masurel.
Siz kendi işinize bakın. Ben de kendi işime bakıyım.
Occupe-toi du tien, laisse-moi le mien.
siz kendi işinize bakın!
Moi aussi. Faisons ce que nous avons à faire.
- Siz işinize bakın.
- Occupez-vous de la suite.
Siz işinize bakın. Hayır, ben programınıza karışmayacağım.
Je ne veux pas déranger votre planning.
Gidin, işinize bakın.
Au boulot! Vous me harcelez de questions!
Geç oluyor, işinize bakın.
Avec ça, le travail n'avance pas!
Siz işinize bakın.
Vous pouvez partir.
Bunlar eski bilgiler... Siz işinize bakın.
De vieilles données sans importance.
Siz kendi işinize bakın.
Occupez-vous-en vous-mêmes.
Kışt, kışt, siz kendi işinize bakın.
Bouh! Allez voir ailleurs si j'y suis.
Evet, esas oğlan arkanızda, kıçınızı toplayacak. Siz kendi işinize bakın!
Ouais, tu as ton propre "portier", je te l'amènerai derrière... tu vas faire gaffe à là où tu te tiens!
- O halde işinize bakın.
- Alors occupez-vous-en.
- Peki, ikiniz de işinize bakın.
- Vous deux, circulez.
İkiniz de işinize bakın. Beni tutuklamayacak mısın?
Vous ne m'arrêtez pas?
siz kendi işinize bakın
Ce sont mes affaires.
İşinize bakın.
Allez-y.
- Lizzie sarhoş oldu. - İşinize bakın Rick Efendi.
- On a saoulé Lizzie.
İşinize bakın.
Commencez, je vais répondre.
Siz işinize, keyfinize bakın artık. Herkesin bir işi, bir keyfi var, değil mi ya?
Allez où vous appellent affaires et désirs.
Kendi işinize bakın.
Drôles d'occupations.
- Var, Yüzbaşı. - İşinize bakın.
Vous manquez de travail?
İşinize bakın!
Retournez à vos affaires!
İşinize bakın, burada yapabileceğiniz bir şey yok.
Il n'y a rien a voir ici.
Lütfen kendi isinize bakın.
Melez-vous de vos affaires. Viens, Joseph.
İşinize bakın.
Ça vous regarde?
İşinize bakın!
On s'en va!
- Biraz izin verir misiniz, Başçavuşum? - Tabii, işinize bakın.
- Vous permettez, mon adjudant?
- Ölüm ve yaşam hakkında ne söylemek istersiniz? - İşinize gücünüze bakın.
- Vous pensez à la mort?
İşinize bakın.
Quel beau jardin!
İşinize bakın, yoksa hepinizi kovarım!
Remettez-vous au travail ou je vous renvoie un par un.
- İşinize bakın.
- Vaquez à vos occupations.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]