English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ K ] / Kalk oradan

Kalk oradan Çeviri Fransızca

105 parallel translation
Kimsenin bana pantolon tutmasını istemem. Kalk oradan.
Je n'ai besoin de personne pour tenir mes bas de pantalon.
Hadi. Kalk oradan.
Allez, debout.
Kalk oradan!
Lève-toi!
- Hadi, kalk oradan! B kız, B kız, geri dön buraya.
Papa, la mariée ne répète jamais.
Kalk oradan.
Venez là.
Hadi, kalk oradan.
Lève-toi.
Kalk oradan.
Monte!
Kalk oradan!
Monte!
Pekâlâ cesaretin varsa kalk oradan ve bunu bana da göster, sadece kadınlara değil!
Si tu as du cour au ventre, montre-le et pas qu'aux femmes!
Kalk oradan!
Mettez-vous en selle!
- Sana kalk oradan dedim.
- J'ai dit debout.
Kalk oradan!
Lève-toi! Lève-toi!
Hay piçkurusu, oraya gidiyor! Kalk oradan!
Le fumier, il file de ce côté!
Kalk oradan.
Sors de là.
Kalk oradan, şu divana otur ve kımıldama!
Assieds-toi sur le canapé et ne bouge pas!
- Hadi, kalk oradan, küçük dostum.
- Sors de là, petit bonhomme.
Kalk oradan.
Pousse-toi.
Kalk oradan.
Descends de là!
Kalk oradan seni sefil kusmuk.
Grimpe, mauviette!
Kalk oradan ve benim tahtımdan in.
Tu es assis sur mon trône. Va là-bas.
Kalk oradan.
Lève-toi.
Hey, kalk oradan!
Hé, debout!
Kalk oradan!
Sors de là!
Haydi kalk oradan!
Allez, debout!
Magenta kalk oradan.
Magenta, lève-toi.
Cilamı çizmeden kalk oradan.
Maintenant, bouge toi de là avant que tu railles la peinture.
Oradan öylece kalkıp eve döndüm.
Je suis rentrée chez moi.
Oradan kalkın. Oraya geri dönün, lütfen.
En arrière, s'il vous plaît.
Kalk oradan, kalk oradan.
Lève-toi.
Kalkın! Kalkın oradan!
Allez, on monte!
Kapıyı açıp yardım almaya kalkışmaması için,... Nancy'nin elinden kapının anahtarlarını aldım. Oradan uzaklaşmanın en doğru şey olacağını düşündüm, yoksa işler aleyhime gelişebilirdi.
J'ai pris la clé de Nancy avec l'intention d'ouvrir la porte pour chercher de l'aide, mais je pensais plus sage de m'enfuir, car mon avenir se présentait plutôt mal.
Kalkın oradan.
Allez, allez, allez. Avancez.
Dört saat içinde Roma'ya bir uçak kalkıyor. Sicilya, oradan uzak değil.
Il y a un vol... pour Rome dans 4 h, et de là, saut de puce en Sicile.
Kalk! Çık oradan!
Debout, sors de là!
Kader treni oradan geleceğe kalkıyor. Seni geleceğe götürüyor.
Dans l'attente de voir le train de la destinée s'engager vers l'avenir, brisant les chaînes du passé.
- Kalk oradan.
Je lui parle.
Yarın uçağım oradan kalkıyor.
J'ai un vol retour demain.
Bazz, oradan kalkıp bana elini verir misin?
Donne-moi un coup de main!
- Kalk oradan.
Foutez-moi le camp!
Geri kalanlarınızsa, Mahkeme Bölümü'nden ya da idari işlerde olanlarınız ise gecenin üçünde bir polis ya da dedektifin arama iznine ihtiyacı olursa kalkıp izni yazacak ve bir yargıcın evine gidecek adamı karısının ya da her kimin üzerindeyse oradan çekip belgeyi imzalatacaksınız.
Quant à vous, de la "Judiciaire" ou les administratifs, si un flic veut un mandat à 3 h du mat, vous le lui tapez, vous allez chez le juge, coïtus interruptus, et vous le lui faites signer!
Oradan birini kaçırmaya kalkışmaz.
- Il n'agira pas dans cette boîte.
Oradan kalk ve biraz güçlü ol!
Relève-toi et bats-toi!
Bangler ortadan kalkınca hırsız çalıntı Bentley'e bindi ve oradan uzaklaştı.
Banglor dans le ravin, le voleur reprend sa Bentley. Et il prend la fuite.
Oradan ayrılmaya kalkınca iki elini de kırmışlar.
C'était un champion. Quand il a voulu partir, ils lui ont cassé les mains.
Kalk oradan.
- Lève-toi!
Oradan hemen kalk ve dışarı çık!
Lève ton empereur et sors d'ici!
Kalkın oradan.
Dépèche-toi.
Poponu kaldır ve oradan kalk. Çalışmaya başla. - Peki ya çok zorsa?
Alors bougez vos fesses, sortez d'ici et mettez vous au travail.
Yani demek istediğin, eğer kalkıp jüriye onun fikriydi dersem... ve eğer başkasına anlatırsam, beni öldüreceğini söyleyip... beni tehdit etti dersem, oradan yürüyüp gidebilir miyim?
Donc, si je dis au jury que c'était son idée, et que je craignais pour ma vie car il avait menacé de me tuer si j'en parlais à qui que ce soit, je serai libre?
Oradan kanoyla, Afrika'nın esrarengiz Hanimi insanlarının hiç kalkık beyaz penis görmemiş çocuklarının bulunduğu Mele nehrinin verimli kıyılarına geçeceğiz.
De là, on descendra en kayak la rivière Mele en Afrique, où les enfants du mystérieux peuple Hanimi n'ont jamais vu un pénis de blanc en érection.
- Hadi be oradan! - Mingu, kalk, lütfen!
- Min-gu, lève-toi, s'il te plaît!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]