Ona göstereceğim Çeviri Fransızca
273 parallel translation
Ona göstereceğim!
Je vais arranger ça!
Gerçekten canavar! Ona göstereceğim.
Un monstre, hein!
Ona göstereceğim.
Je le ligoterai!
Ama bir gün kendimi ona göstereceğim.
Mais un jour viendra, va... J'aurai ma revanche.
Ona göstereceğim.
Il va voir.
Ona göstereceğim!
Nous verrons ça!
Kızımın onurunu iki paralık etmeyi ona göstereceğim.
Je vais lui apprendre à insulter ma fille.
Bunları ona göstereceğim.
Je vais les lui montrer.
Tiko bize yol gösterecek ben de ona göstereceğim
Tiko nous guidera, je le guiderai
Yarın, mezarı kapatacak mekanizmayı ona göstereceğim.
Demain, je présente le mécanisme...
Alec'i ne kadar sağlam olduğuna inandırmak istiyorsun, zayıf yanlarını ona göstereceğim.
Tu as persuadé le vieux que tu étais un saint, mais il saura ce que tu es.
Ona göstereceğim.
- Je vais lui montrer.
Ona göstereceğim.
Je lui montrerai.
Ona göstereceğim!
Je vais lui montrer!
Sadece bazı söylentiler duydum. Çok kurnaz ve acımasız biriymiş. Ama ona göstereceğim!
On dit qu'il est sournois, rusé et très méchant.
Ona göstereceğim.
Je vais leur montrer.
Nasıl korunduğunu ona göstereceğim.
Je vais lui apprendre la protection, moi!
Ona gününü göstereceğim, göstereceğim.
Je lui montrerai, il verra.
Sana söyleyeyim yine o adamsa, gününü göstereceğim ona.
Crois-moi, si c'est encore cet homme, il va voir de quel bois je me chauffe.
Ona gününü göstereceğim.
Il va payer!
Nasıl vurulduğunu göstereceğim ona.
Je vais lui montrer à la botter.
Elime geçirdiğimde, ona gününü göstereceğim.
Quand je le choperai, je lui ferai passer un sale quart d'heure.
Bu röntgen filmlerini göstereceğim ona.
Je lui montrerai des radios.
O bana röportaj verecek, ben de ona golf vuruşu yapmayı göstereceğim. - Tanıştığımıza memnun oldum, efendim.
Il m'échange une interview contre un coup de golf.
Pekala. Ona gününü göstereceğim.
- Je vais lui coller le maximum.
Ona Pulver'ı tamamen yanlış anladığını göstereceğim.
Je vais lui prouver qu'il s'est trompé sur mon compte.
Yalan mı değil mi göstereceğim ona.
Je lui montrerai si c'est un mensonge ou pas.
- Eşekarısı nasıl sokarmış göstereceğim ona!
Je lui apprendrai à vivre.
"Bir erkeğin neler yapabileceğini ve ne kadar dayanıklı olduğunu göstereceğim ona." diye düşündü.
"Je vais te montrer de quoi un homme est capable et ce qu'il supporte!"
Ona ateşle barut yan yana gelince neler olacağını göstereceğim.
Je vais lui montrer ce que l'on peut fabriquer lorsqu'on combat le feu par le feu!
Ona ne yaptığını sana göstereceğim.
Venez voir ce qu'on lui a fait!
- Ona gününü göstereceğim- -
- Je lui apprendrai à flirter avec ma...
- Ona gününü göstereceğim.
- Ne vous mêlez pas de ça, Birnbaum.
Ona Marslı neymiş göstereceğim.
Les Martiens! Ah!
Ona bunu göstereceğim.
Et je vais lui montrer ça.
Ona gününü göstereceğim.
Je vais lui apprendre.
Şimdi size onun kendi boyutunu ve ağırlığını ona karşı nasıl kullanılabileceğini göstereceğim.
Mais voyez comme sa taille et son poids peuvent se retourner contre lui.
Ona göstereceğim.
Je vais lui montrer ça.
Ona bir şey göstereceğim.
Je veux lui montrer un truc.
Ona tacı kimin taktığını göstereceğim!
Je vais lui montrer qui porte la couronne!
- Merak etme. Göstereceğim ona.
- T'inquiète pas, je m'en charge.
Şimdi ona gerçekten gününü göstereceğim.
Je vais l'aplatir.
Ona hayatın Güzel olduğunu göstereceğim
Je vais lui montrer que la vie est douce sur terre
Seninkine yakın olan büyük evi göstereceğim ona.
J'ai pensé à la maison du bas, tout près de chez vous.
Ona tatili göstereceğim!
Je vais lui en fiche, des vacances!
Ona gününü göstereceğim!
Je vais lui apprendre!
Madem yeni hevesler peşinde heves neymiş, ona göstereceğim!
.. un drame passionnel! - Soyez raisonnable!
- Ona kasetleri göstereceğim. - Sağol.
Je lui montrerai les bandes.
Çocuk kalacak, ben de ona nasıl bağlandığını göstereceğim.
Je vais faire un topo au petit.
Ona gizlenecek yerlerimi göstereceğim.
Je pourrai même lui montrer mes cachettes.
Ona gününü göstereceğim.
Je vais le dompter.