English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Onu ben alayım

Onu ben alayım Çeviri Fransızca

278 parallel translation
Onu ben alayım.
Je prends ça.
- Onu ben alayım, Bobby.
- Donne-la-moi.
- Onu ben alayım.
- Je vais prendre celui-ci.
Tamam, onu ben alayım. Ne istiyorsunuz?
- Ca suffit, donne-le moi.
- Onu ben alayım.
Donnez-moi ça.
Onu ben alayım mı?
Je vais la prendre.
Onu ben alayım.
- Je la prends.
- Onu ben alayım.
- Je prends ceci.
Onu ben alayım.
Donnez-moi ça.
Sorun olmazsa onu ben alayım.
Je vais le garder, merci.
- Onu ben alayım.
- Je vais prendre ça.
Onu ben alayım.
Je vais prendre ça.
Onu ben alayım, Carding.
Je m'en occupe, Carding.
- Onu ben alayım.
- Je m'en occupe.
- Bayan, onu ben alayım.
- M'dame, je la prends.
- Onu ben alayım.
- Je la prends.
- Onu ben alayım.
- Je prends ça.
- Onu ben alayım.
- Je le prendrai.
Onu ben alayım, efendim.
Je dois les prendre.
Onu ben alayım.
Tu permets?
Onu ben alayım.
Laissez-moi prendre ça.
Onu ben alayım efendim.
Laissez, monsieur.
Ne? - Onu ben alayım.
A présent, mon chaton... parlez-moi encore de ma personne.
Ver onu ben alayım.
Attends, donne-moi ça.
- Onu ben alayım mı?
- Ça va?
Onu ben alayım, Willy.
Je vais prendre ça, Willy.
Onu ben alayım, teşekkürler.
Je le prends, merci.
Tamam, onu ben alayım.
Il fera 150 m et plongera.
Onu ben alayım.
Je m'en occupe.
Özür dilerim, Bayan Betsy. Ben alayım onu.
Excusez-moi, MIle Betsy, je l'emporte.
Onu ve daha ne kadar koymak istersen ben alayım.
Tenu, pour autant que vous voudrez!
Ben alayım. Birazdan onu göreceğim.
Je peux le lui apporter.
Ben onu yetimhaneden alayım.
Je vais le faire sortir de l'orphelinat.
Tek başına yolu bulamaz, ben gidip onu alayım.
Il va se perdre, je retourne le chercher.
Ben de alayım onu.
Il m'en faut une!
Ben alayım onu.
Donne-le-moi.
Bir oğlan onu ilk dansına davet etti ve elbisemi ben alayım diye tutturdu.
"Un garçon l'a invitée á son premier bal... " Elle a insisté pour acheter cette robe.
Ben de "dönüp onu alayım," diye düşündüm. Geri dönerken, onun uçtuğunu gördüm. Kurşun gibi üzerime geliyordu.
Je voulais aller le reprendre, quand tout à coup, je l'ai vu voler.
Onu önce ben alayım. Lütfen.
- Laisse-la-moi, s'il te plaît.
- Ben alayım onu.
- Donnez-moi ça.
- Biraz bekle. - Ben mi alayım onu?
C'est moi qui le prends?
Onu ben alayım.
Lynn?
Ben onu alayım efendim.
Je vais prendre ça, monsieur.
Onu ben alayım.
Laisse-moi le prendre.
Onu sıradan bir serseri gibi siyahlarla beyazların arasına atma, bırak ben alayım.
Renvoyez votre panier à salade, je le ramènerai. Sûr!
- Onu alayım ben..
- Mauvais présage.
Ben onu alayım.
Je la prends.
Onu alayım ben...
Je le prends.
Onu alayım ben...
Je vais prendre ça.
Sorun değil, onu da ben yaparım, bir not alayım.
Pas de problème. Je peux la prendre aussi, je le note.
- Onu ben alayım, Baba.
- Je vais prendre ça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]