Onunla konuşmalıyım Çeviri Fransızca
590 parallel translation
Onunla konuşmalıyım, o kadar. Mutlaka konuşmalıyım.
Il faut que je lui parle.
- Onunla konuşmalıyım dedim ve konuştum. Onu yalnız bırak demiştim.
Pendant que tu fais le malin, à Basra d'autres avions se préparent.
Peder Connelly orada mı? Onunla konuşmalıyım. Acil.
Je dois parler au Père Connolly, c'est urgent.
Onunla konuşmalıyım.
Il faut que je lui parle.
- Onunla konuşmalıyım.
- Je lui ai parlé.
Karımı görmeliyim, onunla konuşmalıyım.
Je veux parler à ma femme.
Ama onunla konuşmalıyım, önemli.
Je dois lui parler. C'est important.
Onunla konuşmalıyım.
Je veux lui parler.
Onunla konuşmalıyım. Bay Loomis'le alakalı.
Il faut que je lui parle au sujet de M. Loomis.
Gene de zecri bir tedbire baş vurmadan onunla konuşmalıyım.
J'aimerais lui parler avant que vous preniez une décision.
Yarın, kesinlikle onunla konuşmalıyım.
Oui, demain...
Hamar'ı çağır, Onunla konuşmalıyım.
Appelle Hamar, je dois lui parler.
Onu görmem lazım. Onunla konuşmalıyım!
Mais avant, je veux pouvoir le voir, lui parler!
Yarın Bayan DePass ile yemek yiyeceğim, bunu onunla konuşmalıyım. Daha önce bizden birinin başına gelip gelmediğini bilir.
Je dîne demain... avec Mme de Pass, elle me dira si c'est déjà arrivé.
- Ama onunla konuşmalıyım.
- Mais je dois lui parler.
- Sorun yok, sadece onunla konuşmalıyım.
- Je dois lui parler.
- Onunla konuşmalıyım.
- Je veux lui parler.
Onunla konuşmalıyım.
Il faut que je parle au docteur.
Onunla konuşmalıyım.
J'ai à lui parler.
Gidip onunla konuşmalıyım.
Allez lui parler.
Ona bir şey söylemeden onunla konuşmalıyım.
Je dois lui parler avant qu'elle lui dise.
Onunla konuşmalıyım ve sırada da bekleyemem.
Je dois lui parler, sans faire la queue.
Onunla konuşmalıyım.
Que je lui parle.
Onunla konuşmalıyım.
Je lui en parlerai.
Onunla konuşmalıyım.
Je lui parlerai.
Onu bulmalıyım. Onunla konuşmalıyım.
Je dois le trouver, je dois lui parler.
Hayır, hayır. Bu önemli. Onunla konuşmalıyım.
- C'est important, je dois lui parler.
Tamam. Bir daha aradığında onunla konuşmalıyım.
La prochaine fois qu'il appelle, dites-lui que je dois lui parler.
- Onunla konuşmalıyım.
Je dois lui parler.
O bana geri dönmeyeceğini söyledi, Onunla konuşmalıyım,..
Il m'a dit qu'elle ne reviendrait pas.
Onunla konuşmalıyım.
Je dois la voir.
Onunla konuşmalıyım.
je dois la voir.
- Belki de ben onunla konuşmalıyım.
- Et si je lui parlais, moi?
Onunla konuşmalıyım.
Je devais lui parler.
Gerçekten gitmeli ve onunla konuşmalıyım.
Fais la révérence en pensant à ce que tu vas dire.
Onunla konuşmalıyım.
Je dois lui parler.
Evet ama önce onunla konuşmak istiyorum. Bunu konuşmalıyım.
Des jeunes gens, qui commencent à peine leur vie...
Onunla bu konuyu tekrar konuşmalıyım.
On doit absolument aller le voir.
Raina ile görüşmek için tuzak kurdu. Onunla ilk önce ben konuşmalıyım.
Je veux lui parler d'abord.
Eğer bunu yaparsak, büyük aptallık olur ve sonuçlarına da katlanmak zorunda kalırız. Daha çok, bir erkeğin gururunu en büyük müttefikimize çevirmeliyiz ve onu okşayıp, yumuşatıp, onunla güzel konuşmalıyız ve en değerli oyuncağımızmış gibi davranmalıyız.
ce que nous faisons bien souvent au lieu d'en faire notre meilleure arme, notre alliée, qu'il faut toujours flatter, bercer, encourager et traiter comme notre plus beau jouet,
Onun yüzünü bir kez daha görüp, onunla bir kez daha konuşmalıyım.
Je dois revoir son visage et lui parler encore une fois.
- Onunla özel olarak konuşmalıyım.
- Je dois lui parler en privé. - Non, non
Fakat, onunla mutlaka konuşmalıyım. mutlaka.
Il faut absolument que je lui parle.
Onunla mutlaka konuşmalıyım.
Il faut que je le lui dise.
Bu çok önemli. Onunla mutlaka konuşmalıyım.
C'est très important, II faut absolument queje lui parle.
Onunla tanışıp konuşmalıyım.
Ne pouvons-nous partager cette catastrophe?
Belki onunla ben konuşmalıyım.
J'aimerais lui toucher deux mots.
Onunla biraz daha konuşmalıyım.
Il faut que je la revoie.
- Ama onunla derhal konuşmalıyım!
- mais il faut que je lui parle!
Sence bu konuda onunla konuşmalı mıyız?
Tu crois qu'on devrait lui parler de ça?
- Yarın konuşursun. - Hayır, Onunla şimdi konuşmalıyım!
- Tu peux lui parler demain.
onunla 141
onunla konuşmak istemiyorum 23
onunla git 84
onunla yattın mı 71
onunla konuştun mu 89
onunla tanışmak ister misin 19
onunla kal 64
onunla evlenecek misin 25
onunla evlenmek istiyorum 29
onunla evleneceğim 45
onunla konuşmak istemiyorum 23
onunla git 84
onunla yattın mı 71
onunla konuştun mu 89
onunla tanışmak ister misin 19
onunla kal 64
onunla evlenecek misin 25
onunla evlenmek istiyorum 29
onunla evleneceğim 45