English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Onunla konuşurum

Onunla konuşurum Çeviri Fransızca

843 parallel translation
Tamam, onunla konuşurum.
Je lui parlerai.
- Ben onunla konuşurum.
- Je lui parlerai.
Bu işleri bilen bir arkadaşım var onunla konuşurum, o ayarlar.
Je vais parler avec mon copain, il s'y connaît.
- Tamam. Onunla konuşurum.
- D'accord, je lui parlerai.
Arkadaşına bana uğramasını söyle, onunla konuşurum.
Préviens ton ami, je lui parlerai.
Ben, onunla konuşurum.
Je lui parlerai.
Blackie hiç kimsenin oyunu terk etmesinden hoşlanmaz. Onunla konuşurum, Blackie.
Blackie n'aime pas qu'on passe la main comme ça.
- Onunla konuşurum.
- Je vais lui parler.
Eğer böyle çalışmanı istiyorsa zam yapmalı. Olmaz ki? Ben onunla konuşurum.
Il va devoir t'augmenter s'il veut que tu travailles autant.
Hayır, ben onunla konuşurum.
- Puis-je être utile?
Gelsomina, git karımı gör. Ben onunla konuşurum.
Va voir ma femme, Gelsomina, je m'occupe de ça.
Onunla konuşurum.
Je lui expliquerai...
Benden ne istediğinizi bilmiyorum, ama eğer istiyorsanız onunla konuşurum.
Je ne sais pas ce que tu veux de moi. Si tu veux, je lui parlerai ce soir.
Onunla konuşurum. Bir daha olmayacağına söz veririm.
Je vous promets que cela n'arrivera plus.
Bu konuyu onunla konuşurum.
Je lui en parlerai.
Ben onunla konuşurum.
Je lui parlerai.
Lady yani Bayan Torrance yarın Jabe'i eve getirdiğinde onunla konuşurum.
Je vais en parler à Lady, c'est madame Torrance, quand elle ramènera Jabe demain.
- Onunla konuşurum.
- Je lui parlerai.
Onunla konuşurum.
- Fais-lui bien comprendre ça. - Elle a compris.
Onunla konuşurum.
Passez-le moi.
Tabii yeni lider Kaya Dana'ysa onunla konuşurum.
Mais, si Stone Calf est le nouveau chef, ici, mieux vaut que je lui parle.
Ben onunla konuşurum baba.
- Je vais le raisonner, père.
Onunla konuşurum.
Je lui parlerai.
Ben onunla konuşurum.
Je vais leur parler.
- Onunla konuşurum. - Hayır, ne gereği var!
Je lui parlerai, je m'en occupe...
Yarın onunla konuşurum.
Demain, je lui en colle une.
Ben onunla konuşurum.
Je vais lui parler.
- Onunla konuşurum.
- Je vais lui parler monsieur. - J'aimerais bien.
Onunla konuşurum. Hallederim.
Je vais lui parler et voir ce que je peux faire.
Ben onunla konuşurum.
Je lui parlerai tout à l'heure.
Peki, onunla konuşurum.
- Je vais lui parler.
- Bunu onunla konuşurum.
- Ca ne regarde que nous.
Pekala, Cumartesi'den sonra onunla konuşurum.
Très bien, je lui parlerai après le sabbat!
Onunla kendim konuşurum.
Je vais lui parler.
Onunla ben kendim konuşurum.
Je vais m'en occuper moi-même.
- Ben konuşurum onunla.
- Je vais lui parler.
Ben Onunla konuşurum.
Je le prends!
Onunla konuşurum.
Je vais lui parler.
Onunla nerede konuşurum?
Où je peux le trouver?
Bu konuyu onunla daha sonra konuşurum.
Je verrai ça avec lui plus tard.
- Onunla daha sonra konuşurum.
- Je lui parlerai plus tard, alors.
Onunla ben konuşurum.
Je lui parlerai.
Tamam, onunla sabah konuşurum. Kendi domuz kafalı tarzımla.
Je lui parlerai demain comme une tête de mule que je suis.
Endişemin sebebi... Ben onunla konuşurum.
- J'ai bien peur que...
Ben onunla konusurum.
Je dois lui parler.
Tabii ki onunla senin ve Phylon hakkında konuşurum.
Je vais lui parler de toi et de Phylon.
Onunla o zaman konuşurum.
Je lui parlerai à ce moment-là.
Nasıl söyleyeceğini bilmiyorsan, onunla ben konuşurum.
Écoute, si tu ne sais pas comment lui dire, je lui parlerai.
Onunla ben konuşurum.
- Je vais lui parler.
Onunla bir daha konuşurum.
Je vais lui parler encore une fois.
O halde ben konuşurum onunla.
Je lui parlerai.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]