English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Onunla evleneceğim

Onunla evleneceğim Çeviri Fransızca

208 parallel translation
Onunla evleneceğim!
Je l'épouserai! "
Yedinci ayın sonunda dönsünler. En nadide hazineyi kim getirirse, onunla evleneceğim.
Qu'ils reviennent à la septième lune, et j'épouserai celui qui rapportera le trésor le plus rare.
Onunla evleneceğim!
"C'est moi qui vais l'épouser!"
Onu seviyorum, baba, ve onunla evleneceğim.
Je l'aime, Père, et je vais l'épouser.
Kurt'u seviyorum, o da beni seviyor ve onunla evleneceğim.
Eh bien, j'aime Kurt, Kurt m'aime, et je veux l'épouser.
Onunla evleneceğim.
Je vais l'épouser.
- Onunla evleneceğim baba.
- Je vais l'épouser, Père. - Quoi?
- Onunla evleneceğim.
- Je veux épouser votre fille.
Onunla evleneceğim ve sen onu sırtından bıçaklıyorsun.
Je l'aime. Je vais l'épouser. Vous le trahissez...
Ve onunla evleneceğim. Kaçmam gerekse bile.
Et je vais l'épouser même si je dois m'enfuir, moi aussi.
Billings'de bir sevgilim var efendim, onunla evleneceğim.
J'ai une petite amie à Billings.
Onunla evleneceğim, anne.
Jeb m'a donné ceci, ce soir.
Ben de onunla evleneceğim.
Il me veut.
Ben onunla evleneceğim.
Je vais épouser Kathy. Idiot!
Merhaba oğlum. Neden geldiğini biliyorum, ama umurumda değil. Onunla evleneceğim.
Quoi que tu puisses dire, papa, je l'amènerai à m'épouser.
Ve onunla evleneceğim.
Et je vais l'épouser.
- Onunla evleneceğim.
- Je vais l'épouser.
"Onunla evleneceğim, evlenmeyeceğim!" demek değil öyle.
"Je veux l'épouser, ou je ne veux plus!"
Onunla evleneceğim günü düşünerek kendimi avutuyorum.
Je me console en rêvant au jour où je l'épouserai.
Onu bulacağım ve onunla evleneceğim!
Je la trouverai, je l'épouserai et voilà.
Onunla evleneceğim Nataşa.
Je vais l'épouser, Natacha...
Onunla evleneceğim!
Je le rejoindrai et nous nous marierons.
Tamam, belki seni seviyorum ama onunla evleneceğim.
Je t'aime, c'est vrai. Mais je l'épouse.
Birini gerçekten seversem, onunla evleneceğim. Ne kadar uzun birlikte olursak, o kadar iyi.
Je changerai d'avis quand j'aimerai quelqu'un.
Her şeye rağmen onunla evleneceğim,... lütfen bunu tartışmayalım, Bay Crockett.
Néanmoins, je l'épouserai. Je vous en prie, n'en parlons pas.
Onunla evleneceğim.
Tu vas bien?
Zamanı gelince onunla evleneceğim.
Dès que possible, je l'épouse.
Korkarım ki bu çok uygunsuz olacaktır... zira ben de onunla evleneceğim.
Ce serait fâcheux : Je vais l'épouser aussi.
Burası özgür bir ülke, o kabul etti, ve ben onunla evleneceğim.
On est en république! Elle est consentante! Je vais l'épouser!
En kısa zamanda, yanıma aldıracağım ve onunla evleneceğim.
Dès que possible, elle me rejoindra et je l'épouserai.
Onunla evleneceğim.
- Dis merci au croupier.
- Ne olmuş ona? - İki ay içinde onunla evleneceğim.
- Qu'est-ce qu'il devient?
Herbert'ı seviyorum... ve onunla evleneceğim ve beni durduramayacaksın!
Je ne resterai pas. Je l'épouserai. Tu ne m'arrêteras pas.
Onunla evleneceğim. İnsan sadece hamile diye bir kadınla evlenmez.
Parce que tu lui as fait un gosse?
Eğer bunlar bir şeye bağlıysa, bir kamyona bile, onunla evleneceğim.
Peu importe à qui elles sont. Je les épouse!
Onunla evleneceğim demiyorum. Sadece...
Ce n'est pas pour me marier avec elle.
- Onunla evleneceğim, Jack.
- Je vais l'épouser, Jack.
- Onunla evleneceğim.
Je vais l'épouser, mon pote!
Onunla evleneceğim.
Je vais l'épouser!
Cumartesi günü, onunla evleneceğim sağdıcım olmanı istiyorum.
Je vais l'épouser samedi et je vous demande d'être mon témoin.
O kızı bulup onunla evleneceğim.
Je trouverai cette fille et je l'épouserai.
Peter'ı sevmene sevindim çünkü altı ay sonra onunla evleneceğim.
Je suis contente que tu aimes Peter, parce qu'on se marie dans six mois,
Ben onunla evleneceğim. "
Je vais l'épouser. "
Virginia'dan bahsederken saygılı ol, onunla evleneceğim.
Un peu de respect pour Virginia. On va bientôt se marier.
- Onunla evleneceğim.
- L'épouser.
O bunu bilmiyor ama evleneceğim. Onunla param sayesinde evleneceğini düşünüyorsan yanılıyorsun.
Si tu l'épouses, je te déshérite.
Ben Lin Xianer, onun yaşına, ünvanına ve servetine bakmadan, söz verdiğim gibi, onunla evleneceğim
Peu importe son âge ou sa condition.
- Sanırım onunla evleneceğim.
Rien de grave.
Buradan çıkar çıkmaz evleneceğim onunla.
Je l'épouse dès que je sors d'ici.
Aslına bakarsan sen evlenmezsen onunla ben evleneceğim.
D'ailleurs, si tu ne l'épouses pas, je vais le faire.
Bu yüzüğü kim bulursa onunla evleneceğim.
j'épouserai celui qui trouvera cette alliance.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]