Op Çeviri Fransızca
3,150 parallel translation
- Merkez, 12. devriye Çavuşu Op.
- La centrale, 12e sergent.
Miami'de onca gözetim memuru varken, ikisininki de bu.
Quelles sont les chances que ce soit lui, de tous les OP de Miami?
kız adama zorla düğün yaptırıyor.
Harris doit organiser son mariage 15 jours avant de partir en op'.
Öp beni.
Embrasse-moi.
Öp beni Damon.
Embrasse-moi, Damon.
- Öp beni. Ökse otunun altındayım.
- Embrasse-moi, je suis sous le gui.
Devam et canım ; öp onu.
Allons. Embrasse-le.
Öp! Öp!
- Embrasse-le...
Stella, gerçekten beni hâlâ seviyorsan... Öp! Öp!
Stella, si tu m'aimes toujours, voudrais-tu être ma mariée?
Devam et tatlım, öp onu.
- Allons. Embrasse-le. - Allons.
Tabii Barney Amcanız burada "Öp" demiyordu.
Votre oncle Barney n'a pas dit : "Embrasse".
Öp! Öp!
Embrasse-le!
Hâlâ "öp" demiyor. Öp!
Il ne disait toujours pas : "Embrasse".
Öp! Efendim, dışarı çıkmanız gerekiyor.
Monsieur, vous devez vous en aller.
Şimdi beni öp.
Bon, embrasse-moi.
Öp onu.
Kiss her. Kiss her.
- Öp beni.
- Embrasse-moi.
Kaya gibi kabarmış kıçımı öp.
Embrasse mon cul dur comme de la pierre.
Öp beni.
Embrasse-moi. Vite!
Öp hadi artık.
Embrasse-moi, je te dis.
"Sen git anneni öp mü?"
- Tu fais quoi avec les pouces?
Ah, Penny. Şimdi, öp beni seni a.cık!
Si on a réussi à faire ça, on a atteint le but de cette série.
Kadınını alıp dudağından öp ve neler olacağını gör.
Tu dois embrasser ta nana sur la bouche et voir ce qui se passe.
Alice seninle ne yapabilirdi bakalım. Sadece sor ona, bol bol votka pompala ve ne yapabileceğini söylene kadar kıçını öp.
Tu l'invites, tu la saoules à la Vodka et tu te la mets dans la poche.
- 1-1-4-2-kıçımı-öp.
C'est 1-1-4-2-croque-moi-le-cul.
Öp bakalım babayı.
Un bisou.
Oyun oynuyoruz, öp beni.
On joue, c'est tout.
- Hadi, öp beni. - Lütfen.
Allez, embrasse-moi.
Öp beni prenses, olur mu?
T'es ma princesse, hein?
Tamam, oldu eğer öyle değilse kanıtla öp beni
Okay, et bien, si ce n'est pas le cas... Prouve le. Embrasse moi.
Dee, sadece öp beni, bütün sorunlarımı unuttur.
Dee, embrasses moi, aides moi à oublier mes problèmes.
Karını öp bence.
Donc je pense que tu devrais embrasser ta femme.
- Öp işte beni, gerzek.
Oh, embrasse moi juste ducon!
Öp beni.
M'embrasser.
Gözetim memurumu arayın.
Appelez mon OP.
Daha iyi öp.
Meilleur pour t'embrasser avec.
Ne yapacağız, "ölümü öp" mü diyeceğiz adama?
Il nous répondra maintenant si on dit s'il vous plaît?
Hannah izliyor, seni piç kurusu, şimdi öp beni! - Hayır.
Hannah regarde, crétin, embrasse-moi.
Öp beni.
Embrasse moi.
- Öp beni, deli gibi, öp beni.
- Alors embrasse-moi, friponne.
Öp, erkeğini öp.
Embrasse ton homme.
Lütfen öp beni.
Peux-tu m'embrasser?
Onu bir duvara çek ve tam başını kaldırdığı anda "Unutabilirsen, unut beni." de ve onu öp.
Alors tu t'arrêtes soudainement et place ta main comme ça. Elle aura forcément soulevé sa tête pour te regarder. tu lui dis "Essaie de m'oublier si tu peux" et là!
Beni öp.
Moi.
Öp onu Connie.
Viens m'embrasser, Connie.
Geri git öp.
"Vraie bise de Lou".
Kayayı öp!
Suce la pierre!
Öp, öp!
Encore!
Kiçimi öp.
Suce-moi, connard.
Öp-Öp.
Bisou-bisou!
Sue, Alison'ı öp. Kendime dokunmaya başlayacağım.
Sue, roule une pelle à Alison.