English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sevgilisi

Sevgilisi Çeviri Fransızca

3,008 parallel translation
Liz'in eski sevgilisi.
- l'ancien amour de Liz. - oh
- Karısı ve sevgilisi mi?
Sa femme et son amant?
Dördümüz yine birlikte takılıp hepinizin sevgilisi olmadan önceki gibi oyun oynayacaktık.
Nous quatre devant un jeu vidéo, sans vos petites-amies.
Sevgilisi olmayan tek kişi olmanın nasıl hissettirdiğini biliyor musunuz?
Vous savez ce que c'est d'être le seul sans copine?
Şu kuyumcudaki Lauren'in sevgilisi değil mi?
Oh! Ce n'est pas le copain de Lauren dans cette bijouterie?
Bu da kaltak sevgilisi galiba.
Et ça, ça doit être sa copine bimbo.
Sevgilisi olduğunu biliyor muydun?
Tu savais qu'elle avait un copain?
Kocası yok, sevgilisi yok.
Pas de mari, pas de petit ami.
Yani, şu çok ateşli sevgilisi var ve...
Je veux dire, il a cette vraiment super sexy petite amie, et...
İlk olarak sevgilisi Anne ile Douglas Hammond geliyor.
En premier est Douglas Hammond avec sa petite amie Anne.
Eski Başkan Bud Hammond ve sevgilisi, aktris, Eva Flores bugün DC'ye geldiler. Popüler dizi Hawaii Medical'in yıldızı...
L'ancien Président Bud Hammond et sa petite amie, l'actrice Eva Flores, arrivent à Washington aujourd'hui, où la star de la fameuse émission Hawaii Medical...
Bud Hammond ve sevgilisi Eva Flores için de müthiş bir gün.
C'est aussi un grand jour pour Bud Hammond et sa petite amie, Eva Flores.
Ben sadece ex sevgilisi Vanessa ile aynı anda yapamıyorum, ama sorun yok.
C'est pas grave. Je ne peux pas être juste dans la charcuterie En même temps comme son ex, Vanessa, mais c'est cool.
Bak, sen dört yıldır başka sevgilisi olmayan 23 yaşında bir kızsın. Sıkılmak hakkındır.
Ok, tu es une femme de 23 ans qui a eu le même copain depuis 4 ans, donc tu as le droit de t'ennuyer.
Ya da gerçekten bir sevgilisi vardır.
Ou peut-être qu'il a vraiment une petite-amie.
Oda arkadaşım Wayne sürekli söylenirdi. Çünkü sevgilisi yoktu.
Mon colocataire Wayne se plaignait tout le temps d'elle, mais c'était parce que Wayne était célibataire.
Oğulları Los Angeles'ta ilçe plajında ve limanında çalışmış ve Mary Clark adında bir sevgilisi var ki şimdi onu görmeye gidiyoruz.
Les parents sont dans le déni. Leur fils travaillait au Conty Beach and Harbor de L.A. et avait une petite amie, Mary Clark, que l'on s'apprête à aller voir maintenant.
Onun sevgilisi olduğunu biliyorum ve ona bakmayı isteyeceğini biliyorum ama ben bu konuda biraz sorumluluk altında hissediyorum.
Je sais que vous êtes sa petite amie, et je sais que vous aimeriez de prendre soin de lui, mais... Je me sens responsable de cela.
Şimdi, tek yanında sevgilisi olmayan ben değilim, bu yüzden...
Maintenant je ne suis pas la seul sans rendez-vous, alors...
Şu anda elimizde, evli ve ölü bir sevgilisi olan kayıp bir adam var.
Maintenant, nous avons un homme marié disparu et sa petite amie morte
Çocukların sevgilisi olan bir şovmenle seviş, Yerli olmayan bir Avustralyalıyla beraber ol- - "
"faire l'amour à un tendre animateur pour enfants, sortir avec un Australien qui ne soit pas aborigène..."
Ve umuyorum, o da şu anda çocukların sevgilisi bir şovmenle beraberdir.
Et j'espère qu'en ce moment il est aussi avec un tendre animateur pour enfants.
Mektuplar Olaf'ın sevgilisi, Viking bir genç kız... tarafından yazıImış... Gunnhild.
Elles ont été écrites par l'amant d'Olaf, une jeune fille Viking du nom de Gunnhild.
Şey o, biliyorsun, Amber'ın yeni sevgilisi.
Et bien, c'est la nouvelle passion d'Amber.
Amber'ın yeni sevgilisi?
La nouvelle passion d'Amber?
Neden sevgilisi olmayan biri olayım?
- Je sais. Pourquoi célibataire?
- Carlos sevgilisi olarak senin yerine beni seçtiği için.
- Porque Carlos me escogió a mí... en vez de a ti como su amante.
- Vic, şey... - Cady'nin bir sevgilisi olduğunu duydun mu?
Vic, um... est-ce que tu sais si, hum, si Cady voit quelqu'un?
Eğer Hintli insanlardan hoşlanıyorsanız onun sevgilisi de harika biri sayılır.
Son nouveau mec a l'air génial. Si on aime les Indiens.
Beckett'ın eski sevgilisi Sorenson'a dönüp dönmediğini öğrenmek için bir FBI arkadaşımla buluşmaya. Neden?
Voir un pote du FBI pour savoir si Beckett ressort avec Sorenson.
Anlaşılan Beckett'ın FBI'daki eski sevgilisi altı aydır Avrupa'da görev yapıyormuş.
L'ex de Beckett du FBI est basé en Europe depuis six mois.
Hayatında eşcinsel olmayan normal bir sevgilisi olmadı daha.
Elle n'a jamais eu de copain normal qui n'était pas gay, tu sais?
Çünkü lisedeki sevgilisi orada üniversiteye gidiyor.
Parce que... sa copine du lycée va à la fac là-bas.
Nicole, Billy'nin sevgilisi.
Nicole est la petite amie de Billy.
İyi ama sevgilisi bir kaç ay önce... -... takımdan ayrıldığını söylemişti.
OK, attends, sa petite amie disait qu'il avait quitté l'équipe il y a quelques mois.
Cinayet sebebi olan kişiler artık Billy'nin sevgilisi ve Amanda'nın kocası.
Euh, les deux personnes avec un mobile sont la petite amie de Billy et le mari d'Amanda.
İyiydi. Yalnız Barney'nin yeni striptizci sevgilisi yüzünden garip bir an yaşadık.
C'était bien, mais il y a eu un moment bizzard avec la nouvelle copine stripteaseuse de Barney.
Bu sırada Barney de, sevgilisi striptizci olan birinin yaşayacağı en kötü kâbusu yaşamak üzereydi.
Pendant ce temps, Barney était sur le point de faire le pire cauchemard que le petit ami d'une strip-teaseuse puisse faire.
Sanırım Charlie'nin yeni bir sevgilisi var.
Je crois que Charlie a une petite amie.
- Sevgilisi.
- C'est sa petite-amie.
Olaylarla baş edebilmen için, ben ailenle sana nasıl yardım edebileceğimi konuşurken senin kardeşimin sevgilisi, ezeli düşmanımla yatman gerekmezdi.
Ouais. Je dirais que coucher avec la petite amie de mon frère et mon ennemie d'enfance pendant que je parlais à tes parents pour qu'ils t'aident n'est pas "bien gérer les choses"!
Demek ki ben de mühim bir kişinin sevgilisi rolündeyim.
Ce qui veut dire que je dois ressembler à la petite amie d'un gars important.
Altı mutlu ay boyunca internet sevgilisi olduk. Onun öldüğü mesajını görene dek.
Il est donc devenu mon petit copain d'internet pendant six mois délicieux, jusqu'à ce que son ami m'envoie un message pour me dire qu'il était mort.
- Asla iyileşmeyecekti o biri. - Sevgilisi bunu istedi- -
Quelqu'un qui n'allait pas se remettre, quelqu'un qui avait demandé à son partenaire de
Sevgilisi?
Petit ami, vraiment?
Evet, sevgilisi kötü bir araba kazası geçirdi.
Oui, il a eu un très grave accident de voiture.
O kız Billy'nin sevgilisi mi?
Alors c'est la nouvelle petite amie de Billy?
Sevgilisi Daniel...
Daniel...
- Hayır, zaten bir sevgilisi varmış.
Non, il avait déjà une petite amie.
- Sevgilisi döndü!
- Sa copine est revenue
Eski bir sevgilisi.
Un ex.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]