Söz veremem Çeviri Fransızca
638 parallel translation
- Söz veremem.
- Je ne peux pas.
Sana hiçbir şey için söz veremem.
- Ben voyons. Je ne promets rien.
Ona söz veremem, ama daha sonra lisanslı bir işveren gelecek, onunla konuşursun.
Je peux rien vous assurer, mais vous pourrez voir l'agent chargé de ça.
Bir daha yürüyeceği konusunda bir söz veremem.
Mais je ne peux promettre qu'il remarchera. La nature doit suivre son cours.
Size öyle bir söz veremem.
Je n'en ferai rien.
Başka türlü onunla tekrar görüşmemeye söz veremem, Bayan Harper.
Autrement je ne peux promettre de ne plus la voir, Mme Harper.
Sana söz veremem, anne.
Je ne peux pas, mère.
Belki biz görmeyeceğiz. Buna söz veremem. Ama orada olacaklarına söz veririm.
Peut-être que nous-mêmes ne verrons pas ce moment... mais cette force existera si on arrive nous, à être à la hauteur maintenant.
Pekala, deneyeceğim, ama hiçbir şey için söz veremem.
Oui, mais je ne promets rien.
Elimde olmayan şeyler için söz veremem ama onun zarar görmesine izin vermeyeceğim!
- Brent va le tuer. Je ne peux l'aider sans vous.
O sence dayanabilir mi? - Hiçbirşeye söz veremem.
Je préfère vous prévenir, je ne peux pas promettre de le sauver.
Ama sızıp kalacağıma söz veremem.
Mais je ne promets pas de m'évanouir.
Gelirim ; ama kalacağıma söz veremem.
Je vous accompagne, mais sans engagement.
Böyle bir söz veremem, Profesör.
Je ne le promettrai pas, Professeur.
Hiçbir şeye söz veremem.
Je ne promets rien.
- Sana hiçbir şey için söz veremem.
- Je ne te promets rien.
Ama hiçbir şey için söz veremem.
Je ne promets rien du tout.
Söz veremem.
Moi d'abord toi après! J'vais voir c'que je peux faire.
Söz veremem. Süreyi aşmış olabiliriz.
Je ne promets rien, hein...
Ölü bir adama söz veremem yaşayanlara yalan söyledi.
Pourquoi respecter la promesse faite à un mort quand cela implique mentir aux vivants.
Eylüle söz veremem.
Je ne peux pas te le promettre.
Hiçbir söz veremem, ama kendisiyle konuşacağım.
Je vais en parler au maire.
Hiçbirşeye söz veremem.
Je ne vous garantis rien.
Her şeye cevap verebileceğime söz veremem.
Mais quant à vous répondre...
Yani sana hiçbir şey için söz veremem.
Je... Je ne peux rien te promettre.
- Söz veremem.
- Pas de promesses.
Elbette buna söz veremem fakat çok yardımı olur.
Je ne peux rien promettre, bien sûr, mais je crois que ça pourrait aider.
Tek şansımız, onu hemen burada ameliyat etmek ancak size hiçbir şey için söz veremem, vali.
Notre seul espoir est d'opérer ici, et maintenant... et Je ne peux rien vous promettre, gouverneur.
Elimden geleni yapacağım ; ama söz veremem.
Je vais voir ce que je peux faire.
Söz veremem, David.
Je ne peux rien promettre, David.
Buna söz veremem.
- Je ne peux pas le promettre.
Çünkü para ödeyeceğime dair söz veremem.
Parce que je vous promets pas de vous payer.
Seni anlıyorum Bruno. Elimden geleni yapacağım ancak söz veremem.
Je compatis, et je ferai mon possible, mais je ne vous promets rien.
Sana söz veremem, ama bir kere deneriz.
Je ne vous promets rien mais on peut essayer.
Söz veremem ama söylemeye çalışırım.
Je ne vous promet rien, mais je vais essayer
Sana söz veremem.
Je ne fais pas de promesses.
Hiçbir şey için söz veremem.
Je ne promets rien.
Ama söz veremem.
Mais je ne peux rien vous promettre.
Şu an için sana hiç bir söz veremem.
Je peux rien promettre tout de suite.
Yani, bu konuda sana söz veremem Keechie. Eğer sana söz vermemi istiyorsan, bu bana güvenmediğin anlamına gelir. Ve eğer bana güvenmezsen...
Si tu me fais promettre, c'est que tu ne me fais pas confiance.
Size hiçbir şey için söz veremem.
Je ne promets rien.
Seni oraya götürürüm, ama hiçbir söz veremem.
Je peux vous y conduire, mais je ne peux rien promettre.
Buna söz veremem Maria. Yaşayamayacak kadar ve ölümden korkmayacak kadar yaşlandım.
Impossible, je suis trop vieux pour vivre, trop lâche pour mourir.
Ama söz veremem.
Mais je ne peux rien promettre.
Size hiçbir şey için söz veremem.
Je ne peux rien vous promettre.
Böyle bir söz veremem.
Je ne peux pas.
Bu hafta hayatta kalma eğitimi var, onun için söz veremem.
J'ai entraînement de sauvetage cette semaine. Je ne peux rien promettre.
- Söz veremem.
Ce n'est pas sûr!
- Ama söz veremem. Son anda iptal etmeyi sevmem.
Vous savez, je n'aime pas casser des engagements.
- Ben hiç bir Yanki için söz filan veremem. - Kesinlikle.
Je ne fais pas honneur aux Yankees.
Komik fıkra zor. - Hiç söz veremem.
Je ne vous promets rien.
veremem 78
söz veriyorum 1721
söz ver 128
söz verdim 82
söz vermiştin 151
söz verdin 108
söz veriyor musun 72
söz ver bana 56
söz verdiğim gibi 30
söz veririm 57
söz veriyorum 1721
söz ver 128
söz verdim 82
söz vermiştin 151
söz verdin 108
söz veriyor musun 72
söz ver bana 56
söz verdiğim gibi 30
söz veririm 57