English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ W ] / Wal

Wal Çeviri Fransızca

169 parallel translation
Selam, Wal.
Salut, Wal.
Hem onun hem benim, ikimizin de Wal.
Lui et moi pareils, Wally!
Değil mi, Wal?
C'est exact, Wally?
Tut şunu Wal.
Tiens, Wally.
- Wal'un fikri. Turist işinde ilgi çekeceğini düşündü.
Il trouve que ça fait plus pittoresque, ça doit plaire aux touristes.
Wal'un söylediğine göre, şehir de en az burası kadar tehlikeliymiş.
D'après Wally, il paraît que vivre en ville, ça peut être aussi dangereux.
Sende gaz falan mı var Wal?
Tu as trop bouffé de fayots ou quoi?
Sorun değil Wal!
Ouais, t'en fais pas, Wally. Allez, salut.
- Selam, Wal.
Salut, Wal.
Wal-Mart büyüklüğündeki Teksas süper çarpışmasının 50 katı güçte.
1 / 5ème de la puissance de celui du Texas, dans 50 m ².
Wal-Mart satın aldı.
Il a été racheté par Wal-Mart.
Eğer Noel Baba'yı görmek istiyorlarsa, Wal - Mart'a gitsinler.
A Sears, au service marketing!
Neyse, tam Wal-Mart'tan çıkmıştık ki birden 100 tane uzay gemisi ortaya çıksın.
Et en sortant du supermarché, 100 soucoupes volantes...
Onları Wal-Mart'ta torbacı çocuk mu yapacaklar?
Comme emballeurs à Wal-Mart?
Wal-Mart'ta torbacı çocuk var mı?
Y a des emballeurs à Wal-Mart?
- Wal-Mart'la bile çalışsan fark etmez.
Je m'en fous avec qui. Mais arrête-toi!
Ayrıca Wal-Mart'ta çok güzel ayakkabılar satıyorlar.
Ils ont de jolies chaussures à Prisunic.
Wal-Mart'ta parttaym çalıştım.
J'ai bossé à mi-temps dans un supermarché.
- O çok yanlış anlaşılmış bir sanatçı.
- Wal-Mart est barbant.
- Wal-Mart çok sıkıcı. - Çalış! - Eee?
Mais depuis, aucune date n'a été fixée, maintenant l'invitation est là qui flotte dans l'univers.
Hiç durmadan çalışıyorum ama hiç param yok.
Je travaille chez Wal - Mart pour pas un rond.
11 eylül olayından sonra, silah satışları % 70 arttı ve mermi satışı % 140.
Chez Wal-Mart, depuis le 11 septembre, les ventes d'armes ont grimpé de 70 %, et les ventes de munitions de 140 %.
Wal-mart'a.
Jess, tu es un gigolo?
- Wal-mart'ta mı çalışıyorsun?
- Oui - Où? Wal-Mart
Sen Wal-mart'ta çalışırken düşünemiyorum.
Pardon? J'y travaille 12h par semaine depuis quelques mois
Wal-mart'ta çalışıyorsun.
- Wal-Mart? Ouais - Tu travailles chez Wal-Mart?
- Bu konuyu kapatalım mı?
- Ouais Je ne te vois pas travailler chez Wal-Mart
Kapıda insanları selamlayan adam değilsin, değil mi? Bu konuyu kapatıyorduk.
Oh mon Dieu, tu travailles chez Wal-Mart
Chevrolet'lere biniyorlar Wal-Mart'dan alışveriş yapıp "Friends" seyrediyorlar.
Ils conduisent une Chevrolet, font leur courses au Wal-Mart ne manquent pas un épisode de Friends.
WAL-MART SÜPERMARKET
Supermarché Wal-Mart
Bu içecekleri sağladığı için Wal-Mart çok kibar... tabii biz de karşılığında birçok defa "Wal - Mart" dedik.
Merci Wal-Mart d'offrir ces boissons Wal-Mart en échange de la répétition du nom "Wal-Mart".
Wal-Mart müdürü gelip Atın fişini çekti.
Alors, le patron du Wal-Mart est venu le débrancher.
Wal-Mart size diyor ki bu pantolonları satın alırsanız Kathy Lee size diyor ki bu pantolonları alırsanız çocuklara yardım etmiş olacaksınız.
D'après Wal-Mart et Kathy Lee, si vous achetez ce pantalon, vous aiderez des enfants.
Önceleri Wal-Mart ve Kathy Lee Gifford diyorlardı ki bu fabrikada çocuklar çalışıyor demenize neden inanalım?
Au départ, Wal-Mart et Kathy Lee Gifford disaient, "Prouvez-nous que des enfants travaillent."
Wal-Mart ve Kathy Lee açısından hemen her şey köle fabrikası şartlarına döndü ancak bu savaş haftalarca [Gözyaşlarına Boğuldu ] televizyonda verildiği için [ Kathy Lee Tekrar Savaşıyor]
Quant à Wal-Mart, ses ateliers exploitent de nouveau les gens. Mais comme ça s'est réglé à la télévision, cet incident a soulevé la question de ces ateliers dans tout le pays.
Wal-Mart'ta torbacı çocuk var mı? Ayrıca, Ethan'ın Giles'a söylediği 314 meselesini unutmayalım.
C'est un bel effort, sachant que j'ai presque servi de sandwich à un démon.
Sonra Wal-Mart'a gideceğim. Kek kalıplarında indirim varmış.
Et je vais aller jusqu'à Walmart et me prendre un petit pain aux raisins.
- Wal-Mart'a.
Au Wal-Mart.
Rory ile çıkıyorsun. Okula gidiyorsun. Bunlar çok fazla.
Tu travailles ici, et au Wal-Mart, tu sors avec Rory, tu vas à l'école...
- Wal-Mart'taki işinden çık diye.
- Pour que tu arrêtes l'autre travail.
- Beni mi takip ediyorsun?
Je t'ai vu aller au Wal-Mart. - Tu m'espionnes?
Artık Wal-Mart'ta mı çalışacaksın?
- Et ça va être quoi ta vie? Vendeur à plein temps?
- Rory senin Wal-Mart'ta çalıştığını söyledi. - Sadece ihtiyaçtan.
Alors Rory m'a dit que vous faites partie de la société Wal-Mart
- Bugün günlerden ne Wal?
C'est quoi aujourd'hui?
- Pazartesi Wal-Mart'a gideriz.
On s'en occupera lundi.
Mağazanın demografisine daha uygun. Şişman ve neşeli, Wal
à la mesure de la clientèle.
Senden bunun içim para bile almayacağım. Amerikan halkının düşük beklentileri sayesinde karnımın doyduğunu bilmektense açlıktan ölmeyi yeğlerim.
J'ai environ 6 000 pages d'études de cas à apprendre par cœur et un contrôle vendredi sur le phénomène Wal-Mart.
Cuma günü Wal-Mart olgusu üzerine büyük bir sınava gireceğim. Ama benim bir hayatım, bir işim var.
Je répète, que veux-tu?
Onları Wal-Mart'ta torbacı çocuk mu yapacaklar?
Coucou!
Wal-Mart'ta çalışıyorsun.
- Ma situation?
Sonra Wal-Mart'a giderler.
La première fois où ils disent qu'ils vont à l'école et où vous les voyez filer au Wal-Mart.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]