English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Ya burası

Ya burası Çeviri Fransızca

601 parallel translation
Ya burası?
Ou là?
Yerinizi seçin. Ya burası ya da burası.
Choisissez, ici ou là.
- Ya burası?
- Et ici?
Ya burası, ne var orada?
qu'est ce qu'il y a là.. PERMETTEZ!
Ya burası?
Et là?
Ya burası, burayı sen mi işletiyorsun?
Mais cette maison, qui la dirige?
Ya burasıdır, ya da burasıdır.
Ça va soit là, soit là.
- Evet. - Ya burası?
- Et vous?
Ya burası?
Et là, ça fait mal?
Burası kimsenin bilmesini istemedikleri, birini sorgulamak için getirdikleri bir yerdir. Burası radarda görünmez. Süper.
c'est clandestin, c'est là où ils soumettent les gens à la question... quand ils ne veulent pas que ce qu'ils font se sache oh, génial ya une semaine, je faisais la queue, tenant mon sandwich au thon,
Biliyorum, ama burası yarı yarıya ucuz.
Je sais - mais c'est moitié moins cher- -
Burası özgür bir ülke ve insanlar saldırıya uğramadan soru sorabilirler.
Chacun est libre de poser les questions qu'il veut.
Söyledim ya, burası evim.
Chez moi, je te dis.
- Görüyorsun ya, burası benim yuvam.
Je me sens chez moi ici.
Burası ne tür bir otel ya?
Quel genre d'hôtel est-ce là?
Burası kütüphane ya da okul gibi bir yer, öyle değil mi? İkisi de değil.
Ni l'un ni l'autre.
- İşte burası. Mary, senden son kez rica ediyorum. İyi bir koca ya da baba olmadığımı sanacaksınız...
Pour la dernière fois : on me croira mauvais mari et mauvais père.
Burası bir genç kıza, ya da herhangi birine uygun değil.
Cet endroit est peu recommandable.
Burası neredeyse Bayan Penrose'un saldırıya uğradığı yer, üç günde üç ölüm.
C'est l'endroit précis où Lady Penrose a été attaquée. 3 morts en 3 jours...
Orası ya da burası ne fark eder?
Ici ou là, peu importe.
Onu Tascosa'ya götürecekler. Burası.
Ils l'amèneront à Tascosa.
Burası nehrin adının Ulanga'dan Bora'ya döndüğü yer olmalı.
C'est probablement là, que L'Ulanga devient le Bora.
Evet burası saray gibi! Tanrıya şükür taşınıyoruz.
Ce n'est pas le luxe.
Boşverin, iyi ya da kötü farketmez, gidebileceğimiz tek yer burası!
Peu importe qu'il soit bon ou mauvais, il n'y a nulle part ailleurs où aller!
- Ya burası?
- Et ça?
- Bize söylediklerinden... ya da yalanlarından 1 aylık maaşıma bahse girerimki burası karargahın yeri.
On pensait à une aire de repos.
Burası oradan ya da gittiğin herhangi bir yerden ne kadar farklı? Bir insan neden ikisinde de rahatça yaşayamasın?
Qu'y a-t-il de si différent là où tu vas qui fait qu'on ne pourrait y vivre aussi facilement?
Yani burası İngiltere! İnsanı yapmadığı bir şey için tutuklamaz ya da mahkum etmezler.
On est en Angleterre, un innocent ne se fait pas condamner.
Burası ne ya? Hastane mi, hapishane mi?
C'est une prison, ici?
Elimi aşağıya indiriyorum ve burası...
J'ai mis ma main là-dessous, et elle...
Corfu'ya şöyle bir bakmış ve "Burası bana göre" demiş.
Un baptême. II a regardé Corfou et a dit : "C'est pour moi."
- Peki ya burası?
- Ici?
Burası ne tür bir otel ya?
Drôle d'hôtel, ici!
Artık yiyecek yetiştirmek için toprağı işlemek ya da uçsuz bucaksız araziye bakıp burası benim demek için içinde hiç istek, arzu kalmamıştır.
Tu n'as plus aucun désir... Plus aucune tentation de cultiver la terre ou de la regarder en te disant qu'elle t'appartient.
- Efendim. Burası Apollo 3. Bir üst yörüngeye çıkışınız askıya alındı.
- Ici Apollo Trois.
Burası 1920 ya da 1925'lerdeki bildiğimiz Yeryüzü'ne benziyor.
On dirait la Terre aux alentours de 1920 ou 1925.
Zürih, burası Foxtrot Golf Sierra, Kızıl Haç helikopterlerinin lideri. İtalya'ya Kızıl Haç malzemesi taşıyoruz.
Zurich, ici Foxtrot, Golfe, Sierra... commandant un vol d'hélicoptères de la Croix-Rouge... transportant des denrées médicales de la Croix-Rouge vers l'Italie.
Doğru ya, burası altın diyarı!
Bon sang, c'est le pays de l'or!
- Yav Hasan kardeş, burası Ceyhan Irmağı, değil mi? - He ya.
- Hasan, est-ce que ceci est le fleuve de Ceyhan?
Burası benim için çok sıcak. Rio'ya giden bir uçak var! Onu kaçırmak istemiyorum.
J'ai attendu sous un soleil de plomb et je ne veux pas rater mon vol pour Rio.
Burası pahalıya patlamış olmalı.
Tout ça doit vous coûter une fortune!
Burası neresi ya?
Quel est cet endroit?
Ha, yani burası şimdi Kasımpaşa'ya yakın mı yani?
C'est près du Club de Kasimpacha?
Burası nasıl bir yer böyle ya?
Il n'y a rien à boire.
Burası Dachau ya da Ravensbruck değil.
Ici ce n'est pas Dachau, ni Ravensbrück.
Burası Ticaret Odası değil ya.
Ce n'est pas la Chambre de Commerce.
- Hayır burası 4, biz 6 ya gidiyoruz.
Ive. Non, pas "lve", "quatre".
Burası var ya!
- Tu as encore tout ça.
Burası yukarıya tek çıkış, ne düşünüyorsun?
On peut monter que par là.
Burası o kadar huzur dolu ki, sadece çatıya düşen yağmurun hışırtısı var.
Quel calme, ici. On entend que la pluie sur le toit.
Burası nasıl okul ya! ?
Tu parles d'une école!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]