English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yakında

Yakında Çeviri Fransızca

29,386 parallel translation
Agnes yakında burada olacak.
Agnes sera bientôt là.
Yakında gideceğiz.
On s'en ira bientôt.
- Yakında Elizabeth'i alacağız.
On va bientôt récupérer Elizabeth.
Pek yakında.
Très bientôt.
Bak. Levi'yi yakalayamazsak yakında daha çok insan ölecek.
Si nous n'attrapons pas Levi au plus tôt, d'autres personnes vont mourir.
Yakında.
Bientôt.
Galavant ile sadece bir kere öpüşebildik. Ama yakında ona kavuşacağım ve sadece anılardan ibaret kalmayacak.
Galavant et moi n'avons eu qu'un seul baiser, mais bientôt je serais avec lui, et pas seulement en mémoire.
Vali Florrick. Ve yakında başkan olacak Florrick.
Pardon, Gouverneur Florrick... et bientôt président Florrick...
- Yakında.
- Bientôt.
Yakında göreceksin.
Bientôt, tu t'en rendras compte.
Çok yakında.
Bientôt.
- Yakında imkansız olmayacak.
Ce ne serait pas impossible pour longtemps.
Yakında onun olanlar, şey, benim olacak.
Bientôt tout ce qui était à lui, sera à moi.
# Yakında kalen de, sen de bana ait olacaksınız #
♪ Et bientôt ton château et ton derrière m'appartiendront ♪
Yakında döneriz. "
De retour en moins de deux ".
Tamam. Yakında iyileşeceksin, görüşürüz.
Je me sentirais mieux bientôt.
İşler tuhaflaşmadan inmek zorunda kaldım ve en yakında sen vardın.
Je devais tempérer les choses avant que ça ne devienne bizarre, et tu étais là.
Düğünümüzün olacağı yer yakında terkedilecek bir depo!
On va se marier dans.... une grange bientôt abandonnée!
Yani, çok yakında internet belirleyici mi olacak?
Internet deviendra-t-il donc très bientôt essentiel?
En yakında sen varsın J.J. Biz de hemen geliyoruz.
JJ, tu es la plus proche. On arrive au plus vite.
Daniel Allen White çok yakında yeniden saldıracak.
Daniel Allen White frappera encore, sûrement plus tôt que prévu.
Çok yakında.
Très proche.
Yakında görüşürüz.
Et on se revoit vite.
Yakında her şeyi öğreneceğim, merak etme.
Je vais tout apprendre vite. Je vais tout apprendre vite. Ne t'inquiète pas.
- Dediğim gibi Imran, yakında burada olacaklar.
Ils demandent dans combien de temps? Je viens de le dire Irman, Ils arrivent bientôt.
Yakında küçük oğullarınız olacka.
Bientôt, vous aurez votre propre enfant.
Bu geziyi dominyonlarımızı yakında tutmak ve imparatorluğu korumak için bir fırsat olarak gördü.
Il voyait cette tournée comme une occasion de garder chaque dominion proche de nous, de préserver l'Empire.
- Yakında burada olurlar.
- Ils y seront bientôt.
Clark iyi, yakında dönecek.
Rien. Clark va bien.
Yakında sen de öğreneceksin.
Vous... vous en rendrez compte bien assez tôt.
Ben de yakında geliyorum.
Je serai bientôt là.
Playa Larga yakınlarında küçük bir balıkçı limanında tutuluyor.
Elle est retenue près de ce... Un petit port de pêche à Playa Larga.
- Arabasının yanında bulunan bot izleri aracı kendisinin sürdüğünü gösterir. Biber gazı, yakın mesafe silahıdır.
- L'empreinte à côté de sa voiture suggère qu'il la conduisait lui-même.
Her iki durumdan da şu çıkıyor ; Mina'yı kaçıran kişi dün gece onun evinin 30 kilometre yakınında bir cinayet işlemiş olabilir.
En tout cas, le kidnappeur a peut-être commis un meurtre à moins de 35 km de chez Mina hier.
Bay Ott, 2004'de Mina'nın okulunun yakınlarında oturuyormuş.
M. Ott vivait près de l'école de Mina en 2004.
Sonra Peng kabul eder ve yakıt doldurma esnasında James kazara patlar ve bunu da korsanlara atar.
Si Peng accepte, durant le ravitaillement, le James pourrait prendre feu accidentellement et il remettrait encore la faute sur les pirates.
Kıyıya daha yakında olmaları gerekirdi.
Ils devraient être plus près du rivage.
Kıtanın diğer yanındaki Washington eyaletinde Seattle yakınlarındaki huzurlu bir ormanda reSTART adında bir internet bağımlılığı tedavi merkezi kurulmuştur.
Dans l'État de Washington, de l'autre côté du continent, dans une forêt idyllique non loin de Seattle, un centre de désintoxication pour l'addiction à Internet baptisé Restart a été créé.
Bağlantı iyiyken oluşturulan verimlilik programları nedeniyle insanların yakınında ağzına kadar dolu gıda depoları olmasına gerek yok.
Les gens n'ont pas d'entrepôts remplis de nourriture à disposition.
Bu noktada tüm dikkatim oradaydı sonra savcı, yargıca eğer Bay Mitnick'i bir telefonun yakınında bulundurursak NORAD'ı arayabilir, çevirmeli modemle bir Kıtalararası Balistik Füze fırlatabilir dedi.
J'étais très attentif, à partir de ce moment-là. Puis le procureur a commencé à expliquer au juge que si on me laissait m'approcher d'un téléphone, j'aurais pu contacter le NORAD, à travers un modem, siffloter au téléphone et lancer un missile balistique intercontinental.
Beni bul köprünün yakınlarında
Trouve moi... Près du pont.
Köprünün yakınında bana 1000 yıl hizmet etmiş bir adam var
Près du pont, vit un homme qui m'a servi pendant des milliers d'années.
Ama esas mesele sözde en yakın iki arkadaşım olarak gördüğüm Nick ile Cole'un ve güreş takımında her gün karşılaştığım Jordan'ın da işin içinde olmasıydı.
Mais pour ce qui est de Nick et Cole que je considérais comme mes deux meilleurs amis et de Jordan, mon coéquipier, avec qui je faisais de la lutte tous les jours...
Mektuplarında sana olan duygusal yakınlığının gerçek olduğunu gösteren bir çok kanıt var.
Ses lettres prouvent amplement que son affection pour toi était réelle.
Çünkü Willowbrook'ta yakın zamandaki tüm ölümlere baktığımızda hayırsever bağışı ile ölümler arasında bir bağlantı bulacağımıza eminim.
Je suis sûr qu'en examinant les décès récents à Willowbrook, on trouvera d'autres cas de dons suivis d'un sommeil éternel.
I-85 yakınlarında arabamı bıraktım Grantville'e geçtim.
J'ai lâché ma voiture et passé Grantville sur l'A85.
Daha önce şatonun bu kadar yakınlarında hiç dev görülmemişti.
Il n'y a jamais eu d'ogres près du château.
Yakında eve döneceğiz, tamam mı?
On va tous bientôt rentrer.
- Durdurduğumuz ve yakın gelecekte aynı boyutta yapılacak olan sevkiyatlar dikkate alındığında aşırı doz istatistikleri, dağıtım için çıkacak çete savaşları hesaba katılırsa ve hata payı ayarlaması da yapılırsa en az 4.287 hayatı kurtardık.
Compte tenu de la taille de la cargaison qu'on a arrêtée et de chargements de la même taille dans un futur proche En prenant en compte les statistiques des overdoses, la guerre des gangs pour la distribution, et avec une marge d'erreur, on a sauvé 4 287 vies au minimum.
İyi haber şu ki artık babamın yakınında bulunmaktan korkmamıza gerek kalmadı çünkü artık onun yakınında bulunmayacağız.
La bonne nouvelle, c'est que nous n'avons plus à craindre la proximité de père, puisque nous ne serons plus à proximité de lui.
Bu sevkiyattan biri bizim ve Anka Filosu'nda bulunan tüm gemilerin yakıtını doldurabilir.
Une cargaison de ce matos pourrait nous réapprovisionner nous ainsi que tous les vaisseaux de l'escadron Phoenix pour un cycle entier.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]