English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yaralandı

Yaralandı Çeviri Fransızca

3,704 parallel translation
Her neyse, Kyle yaralandı ve bu kadardı.
Bref, Kyle a été blessé et c'était fini.
Yaralandığın için üzgünüm.
Je suis désolé pour tes blessures.
16 eve Molotof kokteylleriyle saldırıldı 63 mermi, av tüfeklerinden ve yivli tüfeklerinden ateşlendi. 55 kişi olayların kurbanı oldu, 5 kişi ciddi bir şekilde yaralandı ve 6 kişi öldürüldü.
Le bilan s'élève à 55 victimes dont 5 blessés graves et 6 morts.
Çünkü bugün silahla yaralandım geçen hafta da başparmağımı mutfak çekmecesine sıkıştırdım.
Une blessure aujourd'hui, un doigt explosé, hier.
- İki memurumuz ağır yaralandı.
Deux de nos policiers sont gravement blessés.
İki meslektaşımız da yaralandı.
deux des nôtres ont été blessés.
Altı tane Cesur adam büyük alevden çıkarmak isterken yaralandı.
Six braves new yorkais ont été blessés alors qu'ils portaient secours à des résidents d'un énorme incendie.
Yaralandın mı?
Tu es blessé?
Başım derde girmesin diye aramadın ama sen yaralandın.
Tu n'as pas voulu m'impliquer et te voilà blessé.
Memur yaralandı!
Officier à terre!
Jeanne yaralandığıma dair sana bilgi vermedi mi?
Jeanne ne t'a pas averti que j'étais blessé?
- Futbol oynarken yaralandım.
blessure de football.
- Ah canım, sen de mi yaralandın?
- Oh ma chère, vous êtes blessée aussi?
Eğer kurban önden gelen bir saldırı sonucu yaralandıysa silahın boyutunu bulabilmemiz lazım.
S'il a été poignardé de face, on devrait pouvoir trouver la longueur de la lame.
İlk olarak, bilmiyorum ilişkisi nedir ama bir trafik kazası raporuna göre Bay Morris, altı ay önce ağır yaralandığı otobandaki zincirleme bir kazada neredeyse ölüyormuş.
Premierement, et je ne sais pas comment c'est relaté, mais selon un rapport d'accident de voiture, M. Morris a été sévérement bléssé durant une vilaine collision entre cinq voitures sur l'autoroute ça l'a presque tué il y a six mois.
- Görüşürüz. Takım doktoru olarak, Dr. Rubich, Grant yaralandığında ilk müdaheleyi siz yaptınız değil mi?
Et Dr Rubich, en tant que médecin de l'équipe, vous étiez le premier à évaluer les blessures de Grant?
O yılın başlarında bir araba kazasında yaralandınız, değil mi?
Vous avez été blessé dans un accident de voiture cette année?
Polis yaralandı!
Officier à terre!
Dedektif Sykes yaralandı bugün. Ondan haber bekliyoruz.
L'inspecteur Sykes a été blessée aujourd'hui, et on attend d'avoir de ses nouvelles.
Yaralandın mı?
- Tu es bléssée?
- Yaralandın mı?
- Tu es blessée?
Sadece yaralandığını ve şu an için bizimle olamayacağını söyledim.
Mmhmmm J'ai juste dit... qu'il avait été blessé et qu'il ne va pas nous rejoindre tout de suite.
Sierra, Sudan, Ruanda'da savaştım ve defalarca yaralandım.
Je me suis batu en Sierra Leone, au Rwanda, Soudan. J'ai été blessé plusieurs fois.
Elbisemi yırtıp yaralandım diyen ben değildim.
Je n'ai pas déchiré mes vêtements et prétendu que j'étais blessé.
Sadece sizin ciddi bir şekilde yaralandığınızı biliyorum ve görünüşe göre diğerleri de öyle.
Je sais seulement que vous avez été gravement blessé, et il semblerait que d'autres personnes l'aient été aussi.
Sol bileğimi burktum ve yaralandım ama azimli fare taşı delermiş.
Je me suis foulé la cheville gauche et je me suis blessé, mais... [Clicks tongue] Quand on veut on peut.
Yaralandı.
Il est blessé.
Şimdiye kadar Arizona, Tucson'daki belediye binasında Kongre Üyesi Gabrielle Giffords ve diğer 12 kişinin silahlı saldırganın açtığı ateşle yaralandığını öğrendik.
Nous savons que Mme Giffords et 12 personnes ont été blessées par balle par un forcené ayant ouvert le feu lors d'une réunion tenue à Tucson.
Beni görünce polisi ara, Bay Delamar yaralandı dedi.
Quand elle m'a vu, elle a dit "Appellez la police, M. Delamar est blessé."
Donanmada görevli kadın ve erkekler, masum insanlar öldü, yaralandı ve kayboldu. Benim yaptığım bir şey yüzünden.
Des hommes et des femmes de la Marine, des gens innocents, sont morts, blessés, ou disparus à cause de quelque chose que j'ai fait.
Birilerinin yaralandığını sezip sonra onları çevreliyor birkaç "Bu seni nasıl hissettirdi" cümlesi kurup sonra duygusal bir çita gibi üzerine atlıyorsun.
Vous sentez quiconque est blessé, alors tvous tournez autour d'eux avec un tas de "que ressentez-vous," et puis vous sautez, comme un guépard émotionnel.
Ayrıca bir itfaiye görevlisi yangını söndürürken hafif yaralandı.
Aussi un apprenti pompier a reçus des brûlures mineures tout en mettant l'incendie.
bu operasyonda 3 kişi öldü, 96 kişi yaralandı.
Il y a eu 3 morts... et 96 blessés dans cette opération.
Tamam, kötü yaralandılar.
Ils se sont fait de sacrés bleus.
Bana yardım etmeye çalışırken yaralandın.
Tu as été blessé en essayant de m'aider.
- Yaralandın mı? - Hayır.
Tu es blessé?
Seamus parayı barda harcamak için gidiyordu, dürüstçe tamam, ve sen yaralandın.
Seamus allait utiliser cet argent pour acheter un bar, devenir honnête. D'accord, et toi, blessé.
Yaralandığında, sana çok kötü bir şey oldu sandım.
Quand tu t'es fait mal, j'ai pensé que quelque chose allait vraiment t'arriver.
- Yaralandın mı?
Êtes vous blessé?
Hadi. Adam yaralandı.
Hé, allez!
Yaralandığını söyledi. Ne oldu?
Il dit que tu es blessée.
Bir pusuda yaralandı.
Elle a été blessée dans une embuscade.
- Haklısın, Kayla yaralandıktan sonra.
Il y a environ 10 mois. C'est juste après que
Basına ayağının halıya takıldığını ve düşerek yaralandığını söyledi.
Kayla se soit blessée. Elle a dit à la presse que c'était arrivé en se prenant les pieds dans un tapis.
Bileği böyle yaralandı.
C'est comme ça qu'elle s'est blessé la cheville.
Sonra birinin yaralandığını söylediler, bende seni bulmak için hattın sonuna kadar yürüdüm.
Donc j'ai-j'ai roulé à côté de la piste jusqu'à ce que je te trouve.
Yaralandıktan sonra da ihtiyacım yoktu, şimdi de yok.
Je n'en ai pas eu besoin après ma blessure, et je n'en ai pas besoin maintenant.
Yaralandın mı?
- Il est parti maintenant.
Ben yaralandım, bakın.
Je l'ai été.
Yaralandın mı?
Non.
Yaralandın mı?
Tu es blessé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]