English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yaralı mı

Yaralı mı Çeviri Fransızca

1,564 parallel translation
Yaralı mısın?
Vous êtes blessée?
Yaralı mısınız?
Vous êtes blessée?
Yaralı mısın?
Tu es blessé?
Yaralı mısın?
Vous êtes blessé?
Yaralı mısın?
Des blessés?
Yaralı mısın?
Es-tu blessé?
- Yaralı mı var? - Hayır, ama...
Y a un blessé?
- Yaralı mısın?
- C'est bon?
Yaralı mı?
- Il a saigné?
- Yaralı mısın?
- Tu es blessée?
Yaralı mıydı?
Il est blessé?
Yaralı mısın?
Toi, tu sais parler aux femmes.
Yaralı getirdiğimizi söyleyin. Tanrım. Marshall.
Prévenez le St John s qu'on a des blessés.
Bu yaralı kuş sağa sola sıçrayıp duruyor. Her sıçradığında, kullanamayacağımız kadar çok bilgi veriyor. Evet.
Cet oiseau blessé saute dans tous les sens.
Aşağıda çok yaralımız var.
On a beaucoup de blessés ici bas.
Fazla ayak parmağı olayı da orada var mıydı? Hayır. Dünya Savaşı sırasında buraya geri gönderilen yaralı askerleri tedavi ettiğini biliyor muydun?
Non, mais est-ce que tu savais qu'elle s'est occupée de soldats blessés rapattriés aux Etats-Unis pendant la Seconde Guerre Mondiale?
Benim de bir adamımı kaybettiğimi ve üçünün de yaralı olduğunu unutuyorsun.
J'ai perdu un homme, trois ont été blessés.
- Yaralı var mı?
Quelqu'un de touché?
Yaralıydım ve korkmuştum.
C'était la douleur. J'étais effrayée.
Bazı ciddi yaralılarımız var.
Certains sont très grièvement blessés.
Uzaylı düşman gemisinin saldırısından sonra, yaralıydım ve bilincimi kaybetmiştim.
À la suite de l'attaque d'un vaisseau, j'ai été blessée avant de perdre connaissance.
Ateş altındayız ve ağır yaralılarımız var.
Nous essuyons des tirs nourris.
Yaralımız var, tıbbi bir ekip gerekiyor.
Un homme a terre, j'ai besoin d'une équipe médicale.
Yaralımız var.
Un homme à terre.
Yaralı mısın?
- Vous êtes blessé?
Yaralılarımız geliyor!
Arrivée de blessés.
Senin işin, verilen erzakı Yaralı Diz'e teslim etmek, Wheeler. Emri sorgulamak değil.
Votre devoir est de livrer les rations requises à Wounded Knee, M. Wheeler, pas de contester cet ordre.
Yaralı bir arkadaşıma yardım etmeliyim.
Viens ici!
Zaman zaman balıkçılar bir kaç yunusbalığını mızrakla veya bıçakla yaralıyor, zira yunusbalıkları asla yaralı aile üyelerini terk etmezler.
Les pêcheurs entaillent souvent quelques dauphins avec une lance ou un couteau, car les dauphins n'abandonnent jamais un membre de leur famille s'il est blessé.
Dünya tehlikeli bir yer Bay Cole savaşlar, kazalar ve hastalıklar içinde, tüm dünyayı yaralı insanlar sardı bir sonraki insanın siz olmayacağını kim bilebilir...
Le monde est un endroit dangereux, M. Cole Entre les guerres, les accidents et les maladies, les personnes blessées, qui sait si la prochaine victime ne sera pas vous...
Yaralıyım.
J'ai un... souci, je suis blessé.
Efendim, yaralılar mı? Yaşıyorlar mı?
Ils sont blessés, vivants?
Hey resimdeki Papy! Bizim toprağımızı savundu ama şimdi yaralı.
Ce monsieur est mon papy il a défendu nos terres a été blessé
Club Plaza önünde iki yaralım var.
Deux blessés devant le Plaza.
- Yaralı var mı?
- Il y a des blessés?
Oh, Tanrım. Çocuk. Başından yaralıydı.
Mon Dieu, il a été scalpé.
Doktorlar burada, yaralı var mı?
Envoyez les secours ici!
Bir memur yaralı. Ambulans ve destek lâzım.
Envoyer ambulance et renforts.
- İki yaralımız var
- On a deux blessés
Yaralıyım, p.ç kurusu!
Je suis touché, fils de pute.
Bu kadın yaralı, yardım edin.
Elle est blessée, au secours.
Bakar mısınız, yaralı hanım yakınınız mıydı?
Vous êtes un proche de la jeune femme blessée?
Küçük hanım, yaralı bir adam gördünüz mü?
Jeune fille, tu as vu un homme blessé?
- Şimdilik istemiyorum, Reece, kafam yaralı.
M. Pemberton.
Yaralıyım.. Körmüsün?
Je suis blessé, vous ne voyez pas?
Yaralıyım. Tamam mı?
Je suis blessé, d'accord?
Jack, Buchanan Lee'yi göz altına aldığını ve yaralı olduğunu söyledi.
Jack, Buchanan m'a dit que vous aviez capturé Lee et qu'il était blessé.
Yaralıydı, ve silahını almayı başardım.
Il était blessé, et j'ai réussi à prendre son arme.
Ben de yaralıyım, ama oğlum yaralanmayacak.
Je suis effrayé, aussi, mais mon fils ne le sera pas.
Çok fazla yaralı var mı?
Y a t'il beaucoup de victimes?
Sergeant Adams bana yaralıya bakacağını söylemişti.
Adams m'a dit qu'il maîtrisait la situation.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]