English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Y ] / Yaralanmışsın

Yaralanmışsın Çeviri Fransızca

282 parallel translation
Steffen! Yaralanmışsın! "
Vous êtes blessé!
Yaralanmışsın! "
Vous êtes blessé!
- Yüzüne baksana! Yaralanmışsın!
- Vous vous êtes coupé au visage!
Yaralanmışsın.
Vous êtes blessé.
Yaralanmışsın, zavallı arkadaşım.
Tu es blessé, mon pauvre ami.
- Steve, yaralanmışsın!
- Steve, vous êtes blessé.
- Steve, yaralanmışsın.
- Vous avez mal.
- Yaralanmışsın Sam.
- Sam, tu es blessé.
- Yaralanmışsın.
Tu es blessé.
Çok ciddi yaralanmışsın.
Vous êtes gravement blessé.
Çok kötü yaralanmışsın.
Vous êtes blessé.
Sevgilim, yaralanmışsın!
Chéri, tu t'es fait mal!
- Niye — Yaralanmışsın.
Tu es blessé.
Yaralanmışsın.
Tu es blessé.
Kötü yaralanmışsınız.
On vous a tiré dessus.
Yaralanmışsın.
Vous êtes blessé!
Max, yaralanmışsın!
Tu es blessé!
Pierre, yaralanmışsın Konuş benimle, konuş benimle.
Pierre, vous êtes blessé! Parlez-moi! Parlez-moi!
Yaralanmışsın.
Tu saignes.
Çok kötü yaralanmışsınız efendimiz.
Tu es gravement blessé...
- Fena yaralanmışsın.
- C'est une mauvaise blessure.
Kötü yaralanmışsın.
- Amêne-moi à Saval.
- Yaralanmışsınız.
- Vous êtes blessé.
Yaralanmışsınız, efendim.
Etes-vous blessé, Monsieur?
Ama sen yaralanmışsın.
Mais tu es blessé.
Yaralanmışsın!
Tu es blessé!
Fakat sevgilim, sen yaralanmışsın.
Mais chéri, tu saignes? La pommade...
Kalbinden yaralanmışsın.
Que vois-je, père, vous êtes blessé au cœur?
Susan, yaralanmışsın!
Oh ma chère Susan, tu es blessée!
Frizya kasabı. Seni uyarıyorum. Yaralanmışsın Chrysagon.
Je te tuerai! Es-tu blessé, Chrysagon?
Uçup gelen bir şeylerle yaralanmışsın.
Un objet vous a blessé. Un objet qui volait.
Yaralanmışsınız.
Vous êtes blessé.
Yaralanmışsın.
Montre ça au Dr Vernier demain.
Yine yaralanmışsın.
Tu as encore saigné.
- Tatlım, yaralanmışsın.
Chéri, tu es blessé.
Tanrım, yaralanmışsın.
- Mon Dieu, tu es blessé?
Ama sen yaralanmışsın.
Vous êtes blessé.
Burada uzanmış bir haldesin ismini kullanamıyorsun, yaralanmışsın ve bana ne yapmam gerektiğini mi söylüyorsun?
Tu es couché, là... à saigner et... tu me dis ce que je dois faire?
Şuna bak, yaralanmışsın.
- Tu es blessé.
Siz de yaralanmışsınız.
Tu es blessé aussi.
Yaralanmışsın.
Tu t'es coupé.
Clay, sen yaralanmışsın.
Tu es touché?
Yaralanmışsınız.
Vous êtes blessé!
- Ama yaralanmışsın. Sorun değil.
Juste une égratignure.
- Yaralanmışsın.
Tu as perdu beaucoup de sang. Ce n'est rien.
Yaralanmışsınız!
- César! Tu es blessé!
Yaralanmışsın!
Vous êtes blessé!
Billy, yaralanmışsın!
Tu es blessé!
- Ama sen yaralanmışsın!
Mais t'es blessé.
- Maxwell, yaralanmışsın sen!
- Tu saignes.
Holmes, yaralanmışsın!
Ainsi que ton oncle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]