Çok geçmeden Çeviri Fransızca
881 parallel translation
"Çok geçmeden eve döneceğiz, bu yüzden Olaf Anderson'un bu Japon kızıyla evliliğini onaylayamam!"
"Je ne peux approuver le mariage de Olaf Anderson avec cette japonaise, car on va bientôt retourner chez nous!"
Elmer çok geçmeden anladı ki kıskançlık krizindeki kadını desteklemek evlilik hayatında her şeydir.
Elmer comprend que s'occuper... d'une femme en pleine crise de jalousie... c'est l'affaire de toute une vie.
Öğrenci arkadaşlarla yürüyüşe çıkmıştık çok geçmeden arabada oturan bir ejderhayla karşılaştık ormanda sihirli bir göl olduğunu söyledi bize.
Voyons. Je me promenais avec d'autres étudiants, et nous vîmes soudain un dragon assis dans une auto qui nous dit qu'il y avait un bassin magique.
Sonra çok geçmeden ünlü oldum.
Ensuite, je devins célèbre, et...
Çok geçmeden geri döneriz.
Nous serons vite de retour.
Çok geçmeden Londra'ya varmış oluruz.
On sera bientôt de nouveau à Londres.
Çok geçmeden bırakmak zorunda kaldım.
Quand j'avais plus la force de lutter, je me laissais aller.
Çok geçmeden tüm malları toplarlar.
Et très vite, ils réunissent un assortiment complet de marchandises.
Çok geçmeden, bu titreyen dostumuzun ağzının pek sıkı olmadığını anladık. Ve bir grup polisin bankada bizi beklediğini.
Il a trop parlé... les flics nous attendaient...
Çok geçmeden hatamın farkına vardım.
Mais je n'ai pas mis de temps a constater mon erreur.
Çok geçmeden, her şey biter. Mutlaka.
Toute cette histoire sera forcément bientôt oubliée.
Çok geçmeden eyaletin yarısı buna inanacak.
Et sous peu, tout le monde le croira.
Çok geçmeden bayrak hâla tepemizde mi diye heyecanlı bir şekilde yukarılara bakar dururuz.
Alors on revient au drapeau!
Eğer seni rahatsız eden buysa, çok geçmeden yine özgür olursun.
Console-toi, bientôt tu seras de nouveau libre.
Çok geçmeden her sabah bayrağı izleyen başka birinin daha olduğunu keşfettim. Onun için o görüntü bir tür kutsama veya dini ayin gibi bir şeydi herhalde.
Quelqu'un d'autre aussi, tous les matins, regardait le drapeau comme une bénédiction, un sacrement.
Çok geçmeden diğerleri gibi delirecek.
Il va pas tarder à dérailler.
Çok geçmeden Büro, elçiligin Birleşik Devletlerde yìkìcì faaliyetlere para saglamak için kullanìldìgìnì keşfetti.
Le Bureau découvre vite qu'on utilise l'ambassade pour répartir l'argent finançant des activités subversives aux U.S.A.
Çok geçmeden herşeyi anladım.
Je me rendis compte que non.
Mutti'ye çok geçmeden evde olacağımı söyle!
Dis à Mutti que je reviens bientôt.
Çok geçmeden Walter'ın babasının bana neden inandığını anladım.
J'ai vite compris pourquoi le père de Walter avait cru mon histoire.
- Çok geçmeden yakalanırsın.
- Tue-moi et on te coupera la tête!
- Çok geçmeden yakalanırsın.
- On te coupera la tête!
O garip trene atlayacak ve o bölgeye gidecek. Ve çok geçmeden orada olacak.
Et il y va en train, pour nous attendre.
Ama Tarzan'ın evini geçtikten sonra çok geçmeden türbülanslarla dalgalanan öfkeli bir taşkına döner sonra dolambaçlı bataklardan geçer sonra da mağaralardan ve sonunda bir adacıklar labirentine yutulur ki bu labirentten bir alt geçit sayesinde denize dökülür.
Mais au-delà du domaine de Tarzan, il devient un tumultueux torrent, soulevé par des rapides tourbillonnants. Il traverse de tortueux marécages et des grottes inexplorées. Puis il va se perdre dans un dédale de petites îles avant de se jeter dans la mer par un passage souterrain.
Büyük bir maden şirketinin memuru elinde burada hakkımız olmadığını gösteren kağıtlarla çok geçmeden buraya damlar.
Faudra se farcir le gus de la compagnie minière qui contestera nos droits.
Çok geçmeden yaşlı şef Colorado'dan iki ya da üç... genç Apache kiraladık.
Peu apres, j'ai engage trois Apaches de la tribu du chef Colorado.
Korkarım Bay DeWitt çok geçmeden beni sıkıcı bulacaktır.
M. DeWitt me trouvera certainement ennuyeuse.
Çok geçmeden, insanlar bana bakıp gülümsüyorlar.
Et soudain, tous les gens... se tournent vers moi en souriant.
Yabancı insanlarla tanışıyoruz. Çok geçmeden arkadaş ediniyoruz.
En arrivant, on est des inconnus, et très vite, on a tous ces amis.
Bu atın ona binmeye kalkan herkesi öldüreceğini çok geçmeden anlasan iyi olur yoksa öldürdüğü sen olacaksın
Plus tôt tu comprendras que ce cheval tuera ceux qui le montent, - mieux tu te porteras.
Çok geçmeden onca yıllın hatıralarını sildin, onca acımasız yılın.
Tu as effacé le souvenir de tant d'années cruelles...
Çok geçmeden Şam nüfusunun yarısını kurşuna dizip direnişi bitirmiş olursunuz.
En peu de temps, vous éliminerez la population de Damas de cette manière et vous en finirez avec la résistance
- Çok geçmeden, daha çok film şirketi kapına dayanacaktır.
Vous attendez que la figurante vous tienne compagnie?
O gidince, Peter çok geçmeden bu kara sevdasını unutacak.
Wendy partie... Peter oubliera cette folie.
Çok geçmeden anladım ki, yokluğumda bir sürü şey olmuş. Bir kere artık bana aşık değildi.
À mon retour, j'ai compris qu'elle ne m'aimait plus.
Çıktıktan sonra da, girmeden önceki yaşadığım hayatı yaşarsam büyük ihtimalle çok geçmeden tekrar müptela olacağımı söyledi.
Il m'a dit que si je recommençais à vivre comme avant, je raccrocherais encore.
Çok geçmeden kötü adamlar geri gelmiş.
Et peu de temps après, les méchants revinrent et...
Çok geçmeden meşhur olacağım.
Je serai bientôt célèbre.
Çok geçmeden gel yine.
Revenez bientôt.
Fakat çok geçmeden deniz kabardı. Bu yükü taşımak istemiyordu.
Mais la mer se révolte, elle ne veut pas porter ce mauvais fardeau.
Sürü sahipleri çok geçmeden Hall'ü hapishaneden kaçıracaklar.
Les éleveurs vont faire évader Sam Hall.
Çok geçmeden bir gün, geleceğim, eminim.
Un jour, je reviendrai, je suis sûr.
Çok geçmeden, taban sallanır ve sonra da tavan çöker.
Très vite, le piédestal chancelle puis bascule.
# Ama hiç istasyon yoktu ve ben çok geçmeden öğrendim
Mais il n'y avait pas de gare Et j'ai vite compris
Boşluk duygusu ve üzüntü ile ezilmiştim, ama çok geçmeden düşlerimden, bana sürekli tekrarlayarak bir şeyler soran genç bir kızın sesi ile uyandım.
Soudain, un sentiment de vide et de tristesse m'envahit. Je fus tiré de mes rêves par une jeune fille qui me demandait quelque chose.
Programımızın ikinci yarısına geçmeden önce, size birisini tanıtmak istiyorum. Fantasia için çok önemli olan birisini.
Avant d'entrer dans la seconde partie du programme, j'aimerais vous présenter une personne très importante pour Fantasia.
Half Pint'e ön kapıyı tutmasını söyledim, çok geçmeden o geri döner.
- Moi!
O'Mara ve ben küçük bir yolculuk yapacağız, ama çok geçmeden birimiz geri dönecek.
Sauf que l'un de nous deux n'arrivera pas.
Çok geçmeden bize de ulaşacaklar.
On se bat dans les faubourgs.
Çok geçmeden büyük rağbet göreceğim.
Quand ça commencera à se savoir, les troupes itinérantes viendront en masse.
Şey çok geçmeden birileri gelir.
Quelqu'un ne tardera pas à passer.
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel bir şey 32
çok güzel olur 30
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel oldu 36
çok güzel bir gece 22
çok güzel bir yer 50
çok güzel kokuyor 49
çok güzel olacak 59
çok güzel olurdu 19
çok güzel bir isim 32
çok güzel olur 30
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel oldu 36
çok güzel bir gece 22
çok güzel bir yer 50
çok güzel kokuyor 49
çok güzel olacak 59
çok güzel olurdu 19
çok güzel bir isim 32