English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ö ] / Önce siz

Önce siz Çeviri Fransızca

1,495 parallel translation
Önce siz buyurun.
Après toi.
Havlularımız gelir gelmez, ilk size göndereceğiz. - Önce siz alacaksınız.
Dès que les serviettes arriveront, votre chambre sera la 1re servie.
Ama önce siz bana bir şey vermelisiniz.
Je veux quelque chose en échange.
- Önce siz bizden çaldınız onu.
- Que vous nous aviez piqué en premier.
Lincoln köleleri serbest bırakmış.. .. ama bunu yapmadan önce, "önce siz zenciler bana bir heykel dikeceksiniz" demiş.
Lincoln a libéré les esclaves mais avant ça, il a dit : "D'abord, les nègres vont me bâtir une statue."
Önce siz.
Après vous.
FBI'a girmeden önce... başkentte federal savcıydım... Ya siz?
- J'étais juge fédéral.
Ama siz, siz daha önce eroin aldınız, değil mi?
Mais l'héroïne, vous avez connu, non?
O zaman siz yakalamadan önce hırsız yüzüğü değiştirmiştir.
Alors, le voleur a dû changer la pierre.
Stewert Elmasları'na göre, siz ve Lisa 11 hafta önce bu yüzüğü almak için oradaymışsınız.
Répondez-moi. Selon la joaillerie, vous et Lisa avez acheté cette bague il y a 1 1 semaines.
Siz atılgandan ayrılmadan önce göndermiştim.
Je les ai transmis moi-même avant que vous quittiez l'Enterprise.
Çünkü siz Tiger'ın amcasını ameliyat ederken ve Time dergisine fotoğraflarınızı bastırırken ben buranın 15 yıllık doktoruydum. Benden önce de babam öyleydi.
Bien que vous ayez opéré l'oncle de Tiger et eu votre photo dans le Time, je suis le médecin de cette communauté depuis plus de 15 ans.
Bak, siz ikiniz çıkmadan hemen önce, ben bilmeden onu çok üzdüm.
Juste avant votre rendez-vous, je l'ai bouleversée sans le vouloir.
- Öyle mi? Siz 20 yıl önce yapmışsınız.
- Vous l'avez bien fait il y a 20 ans.
Ama bu sözümü tutmaya başlamadan önce... şunu da belirtmek istiyorum ki Casey sana uygun biri değil... bence siz çok hızlı gidiyorsunuz.
Mais avant que cette promesse ne prenne effet... je veux que ce soit dûment noté dans le dossier que je crois que Casey n'est pas fait pour toi... et je crois que vous avancez trop vite...
Siz daha önce buraya hiç gelmediniz ki.
Vous êtes jamais venus ici.
- Siz ve eşinizin problemleri var. Ayrıca kaçırılmasından bir gece önce romantik bir akşam yemeği yediniz.
- Vous avez des problèmes de couple et pourtant la veille de son enlèvement, vous avec dîné en amoureux ensemble.
Siz ona ulaşmadan önce Neo'yu bulursa korkarım çok zor tercihlerde bulunmamız gerekecek.
S'il découvre Néo avant vous, je crains que ça ne restreigne nos choix.
Siz de yakın zaman önce bir süre parmaklıkların arkasında kaldınız.
Vous venez de passer du temps derriere les barreaux.
Siz Martin Luther, Katolik kilisesinin daha önce hüküm verdiği şeyler üzerinde şüphe yaratamazsınız, kullanıma, ibadete ve törenlere geçmiş şeyler... en mükemmel Kanun emredici olan
Vous, Martin Luther, ne mettrez pas en doute les choses que l'Eglise catholique e toujours reçues, ces choses qui sont passées dans l'usage, les rites, et les coutumes... la foi que le Christ,
Eskiden içki içerdi. Siz doğmadan önce.
Il buvait autrefois, avant votre naissance.
Siz baldırı çıplak yerlilerin cebi bile yoktu Hatcher gelmeden önce.
Des indiens aux pieds nus, qui n'avaient pas de poches avant que Hatcher ne vienne.
Siz biraz önce konuştunuz.
Vous, là! Vous parlez!
Tüm pasolar siz buraya ulaşmadan önce çıkarılmış.
Tous les papeles ont été émis avant votre arrivée ici. Tous les papeles ont été émis avant votre arrivée ici.
İnsanlar kartın üstündeki bebek resmine bakarak keşke siz daha önce evlenseydiniz diyorlar.
Les gens regardent les photos de bébé sur la carte et disent que l'on aurait dû se rencontrer plus tôt!
Siz gelmeden önce birini içmiştim.
J'en ai déjà bu une avant votre arrivée.
Siz Melmady'ye gelmeden önce yaklaşık bir saat tutulduk.
On a été capturés une heure avant que vous vous fassiez surprendre.
- Bugün sabah, siz gelmeden az önce.
- Aujourd'hui, avant que tu arrives.
- Siz müzisyenlerde çalmadan önce... şımarıklık yaparsınız değil mi? . - Bu bir efsane.
- Vous autres aussi, les musiciens, ça vous prend un petit quelque chose avant de monter sur la scène, hein?
Nişancı bizi suçlamadan önce, siz basını suçlamalısınız.
Vous devez blâmer la presse avant que le tireur nous blâme, nous.
Önce siz bildiklerinizi anlatın.
Avant que je vous parle, dites moi ce que vous savez.
Siz gelmeden önce hayatım berbattı.
Avant vous, ma vie était un enfer.
Dr. Sugarman'ın sizi film başlamadan 2 dakika önce evden aradığını biliyoruz ve siz telefonu açmadınız.
Il a appelé 2 mn avant le début du film et vous n'avez pas décroché. Je filtrais.
Elders 3000 yıl önce onları durdurmak olabilir tek yolu güç bir sürü, bir cehennem ile bazı ölümlüler beslerken olmuştur siz var daha yol daha.
Les Fondateurs les ont arrêtés il y a 3000 ans en donnant de grands pouvoirs à certains mortels, bien plus puissants que les vôtres.
Hey, belki de siz eskiden beri dolaşım dışında olmuştur, know, ve belki de hiçbir Halliwell hiç önce karşıya geldi.
Elle est peut-être restée hors circuit depuis des siècles, donc peut-être qu'aucune Halliwell n'y a eu affaire.
Siz çıkagelmeden önce biz de aramayı bırakmıştık Bay Smith.
Nous avions nous-mêmes cessé de chercher jusqu'à votre venue, M. Smith.
Önce siz geçin.
Passez devant.
Güze! Peki bu gece siz neler yapacaksınız? - Önce okula gideceğim.
Alors, comment vous allez vous y prendre ce soir?
Rory siz buraya gelmeden beş dakika önce giyindi ve üstündeki benim kazağım.
J'aurais très bien pu être la bien habillée
Bayan Quin, önce siz.
Mlle Quin, vous d'abord.
Ben ilk önce kocayı vururdum, ya siz?
J'aurais tué le mari d'abord, pas vous?
Kidwell de dört gün önce ölmüş. Siz söyleyin efendim.
Et Kidwell était vivant il y a quatre jours.
Siz benimle çalışırken bandajların çıktığı zaman değil masada yattığım zaman, hazırken yukarı bakardım ve orada siz olurdunuz ve bayılmadan önce elimi tutardınız.
Ce n'est pas quand on enlève les pansements. C'est lorsque je suis allongée sur la table, prête. Je lève la tête et je vous vois.
Siz soytarılar önce tek tek bir grup kıyafetle fotoğraflanacaksınız, Sonra toplu çekim yapılacak?
Chacun de vous, les Bozos, sera pris en photo individuellement dans différents vêtements, et ensuite en groupe.
Binbaşı, siz vazgeçmeden önce Abydos'u kaç kere çevireceğiz?
Combien de fois allons-nous composer le code d'Abydos avant que vous renonciez?
Tretoninin farklı şekilleriyle ilgili çalışmalarımız siz bizi Pangaralılar'la tanıştırmadan önce de vardı. - Fakat test edilmemişti.
On travaille dessus depuis qu'on connaît les Pangarans, mais on ne l'a pas testé.
Sanki siz daha önce hiç bir şey çalmadınız.
Comme si vous ne voliez jamais rien, à l'époque.
Siz ona bakmadan önce bile bu yerde bir saat boyunca bekledik!
On a attendu une heure avant que vous ne l'examiniez.
Siz gelmeden önce.
Avant votre arrivée.
Siz o yaralı kızı, ateş edilmeden önce bulmuşsunuz, sonra değil.
La petite fille du squat dit que vous l'avez trouvée avant les tirs, pas après.
Dün siz ve karınız hastaneye gitmeden önce neler olduğunu bana anlatın.
Dites-moi ce qui s'est passé hier, avant que vous et votre femme n'alliez à l'hôpital.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]