English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Siz mi

Siz mi Çeviri Fransızca

6,980 parallel translation
Bunların hepsini siz mi birleştirdiniz?
Euh... avez vous... mis tout ça ensemble?
- Bu pisliği siz mi çıkardınız?
Avez-vous mis le bazar les gars?
Serada siz mi çalıştırdınız kaslarınızı?
Vous en êtes-vous servi à la serre?
Bizi bu konudan uzaklaştırmak için AnnaBeth ve Joel Stevens'e yalandan ilişkideymiş gibi davranmalarını siz mi söylediniz?
As-tu demandé à AnnaBeth et à Joel Stevens de prétendre d'être en relation pour nous distraire?
Sonuçları da siz mi veriyorsunuz?
Avez-vous analysé les résultats?
Bay Barnes, bunu siz mi icat ettiniz?
M. Barnes, avez vous inventé cette poignée de mains?
Adamı biz eğittik sonuçta. Siz mi eğittiniz?
On l'a entraîné, non?
Bu şarkıyı siz mi yazdınız Bay Canton?
Vous avez écrit cette chanson, M. Canton?
Bunlari siz mi yaptiniz?
C'est toi qui as fait ça?
Ona siz mi söylemek istersiniz yoksa bu sefer eleştiri yağmuruna ben mi tutulayım?
Très bien, alors vous voulez lui dire, ou vous voulez que je m'en charge cette fois?
Siz mi ona satıyorsunuz?
Est-ce que vous lui vendez?
Bu şehirdeki her adam Tuhon'dan uzak durmaya çalışır ama siz kapısına dikilmek mi istiyorsunuz?
Chaque homme dans cette ville passe son temps à éviter Tuhon, et vous voulez valser jusqu'à sa porte d'entrée?
Hetty, NCIS'teki o kadar sorgulayıcıyı ve psikiyatrı bıraktı da siz ikinizi mi yolladı yanıma?
Donc Hetty ignore tous les interrogateurs et psychiatres du NCIS pour mettre deux d'entre vous ici avec moi?
Yoksa siz ikiniz için mi?
Ou pour vous deux?
Her neyse, peki siz... İçki almaya mı, yoksa siz de mi beni terkediyorsunuz.
De toute façon... vous allez chercher des verres ou vous me quittez aussi.
Siz FBI korumaları falan değilsiniz değil mi?
Vous n'êtes pas son escorte.
Siz de bu yüzden mi geldiniz?
Vous aussi?
- Delirdiniz mi siz?
Vous êtes fou?
Ama siz buraya benim sorunlarımı tartışmak için gelmediniz, değil mi?
Mais vous n'êtes pas là pour parler de mes problèmes, n'est ce pas?
Siz Patrick Jane'siniz değil mi?
Vous êtes Patrick Jane, hein?
Siz şu üçkağıtçı tiplerdensiniz değil mi?
Et tu es l'un de ces escrocs, hein?
Ve siz, Mae... baban senin lise mezuniyet törenine geldi mi?
Et vous, Mae - - Est ce que votre père est venu à votre cérémonie de remise de diplôme?
Siz Ajan Lisbon olmalısınız değil mi?
Vous devez être l'agent Lisbon?
- Ben de ikinizi son zamanlarda çok sık görüyorum. Aileler ile ilgilenmek için görevlendirilmediniz mi siz?
- Et je vous vois beaucoup ces derniers temps.
Siz itfaiyeden geliyorsunuz değil mi?
Et vous êtes avec les pompiers?
Siz de benim gibi mi düşünüyorsunuz?
Vous pensez à ce que je pense?
- Ben de. Sırf tüm işi benim yapacağımı düşündüğünüz için mi gönüllü oluyorsunuz siz?
Est-ce que vous êtes volontaires parce que vous pensez que je vais faire tout le travail?
Siz de bunun benim araştırmam olduğunu biliyorsunuz, değil mi? Evet.
Vous comprenez que c'est mon programme?
Siz... Siz bu haldeki bir çocukla buradan ayrılacağımızı beklediğinizi mi söylüyorsunuz?
Vous attendez de nous qu'on quitte l'hôpital avec un enfant comme ça?
- Siz tanışmadınız değil mi?
- Oh, on ne vous a pas présentés.
Bay Gibson? Siz de mi onlardan birisiniz?
Vous faites partie des kidnappeurs?
Yeni bir partiye hazır mısın? - Siz birlikte mi takılıyorsunuz?
Tu es prête pour une autre séance de manucure-pédicure?
Yoksa yine beni kuleye hapsettiğiniz, sonra benim kaçtığım, daha sonra da siz ikinizin benim kendi başımın çaresine bakabildiğimi anladığınız hikayeye mi döneceğiz?
On peut faire ce truc où vous m'enfermez dans la tour, je m'échappe, c'est le drame, et puis vous réalisez alors que je peux prendre soin de moi.
Siz davada yeni bir şey mi buldunuz?
Avez-vous... mis fin à cette affaire?
Neden siz ikiniz birbirlerini tanımak değil mi?
Pourquoi vous ne feriez pas tous les deux connaissance, les gars?
Siz de atın gözlerinin ne kadar mavi olduğunu fark ettiniz mi?
Vous avez remarqué à quel point les yeux du cheval étaient bleus?
- Siz de burada söz konusu şarkıları dinlediniz değil mi,... orjinal rap şarkısını ve Rowby'ninkini?
Vous avez écouté les deux chansons en cause, la chanson originale rap et la chanson de Rowby?
- Siz de tamamen düşmesini mi istiyorsunuz?
Et vous voulez qu'on précipite les choses?
Siz beni mi konuşuyorsunuz?
Vous me parlez?
Ama siz bir politikacı değilsiniz, öyle değil mi?
Oui, mais vous n'êtes pas politicien, n'est-ce pas?
Mükemmel! Erlich... Peki polisi siz aramadan önce ben mi arasam?
Erlich...
Siz kendiniz mi kazanıyorsunuz?
Vous êtes à votre propre compte?
Siz çok seyahat yapıyorsunuz, değil mi?
Vous devez aussi voyager beaucoup...
simdi siz bu isigi söndürmemi mi istiyorsunuz?
Et maintenant tu veux le zigouiller juste comme ça?
Bu kadın Allah bilir kaç cinayet planladı... ve siz ona kendine ait bir yer mi veriyorsunuz.
Elle a commis on ne sait combien de meurtres, mais elle a une résidence?
Siz Amerikalılar hep kontrolün sizde olmasını istiyorsunuz değil mi?
Vous les américains, êtes toujours aux commandes, pas vrai? Bas.
Siz veya başkası onda son zamanlarda bir değişiklik farketti mi?
Vous ou quelqu'un d'autre aurait remarqué un changement chez lui dernièrement?
- Siz Beatrice Bensen'siniz, değil mi?
Vous êtes Breatrice Bensen, c'est ça?
Siz budalalar sarhoş olmaktan bahsettiğimi mi sanıyordunuz?
- Quoi les couilles molles vous pensiez vous saouler?
Peki siz de bu yasadışı görüşmeye tanıklık ettiniz mi Bay Gardner?
Et avez-vous été témoin de cette conversation illicite, M. Gardner?
En azından siz beyler benim şakalarıma gülüyorsunuz, değil mi beyler?
Ces mecs doivent rire à mes blagues, pas vrai?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]