English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ Ö ] / Özgür adam

Özgür adam Çeviri Fransızca

425 parallel translation
Özgür adam.
Libre!
- Özgür adam - Sabahleyin Yoksa biliyor musun niye acaba
Dans la matinée Ou sachez le pourquoi du comment
Derler ki, daha önce HİÇ BİR özgür adam bu kadar AZ kişiye bu kadar çok şey borçlu olmamıştı.
Il est dit que jamais un si petit nombre d'hommes n'a fait autant au nom de la liberté.
- Terbiyeye ihtiyacın var, özgür adam.
- Alors, soignez vos manières.
Özgür bir adam.
Un homme libre.
Ben özgür bir adamım.
Je suis un homme libre.
Hayatını işine adamış özgür bir yazarım sadece.
Je ne suis qu'un écrivain libre qui a consacré sa vie au travail et qui le reprendra dès demain. Je ne suis pas ici pour me défendre.
Bu adam özgür doğdu! Toprak sahibi. Onu köle yapamazsınız!
Cet homme a des terres, il n'est pas votre esclave!
O adamı özgür bıraktın!
Tu as été capable de le faire?
Tek sözüyle Scott özgür bir adam olacak.
Elle n'a qu'un mot à dire, et Scott est libre.
Hapisten kurtulmuş özgür bir adam gibi görünmüyorsun.
Tu n'as pas l'air d'un homme qui se bat, un homme libre.
Yedi saat sonra Mendoza o mahkemeden özgür bir adam olarak çıkacak.
Encore sept heures, et Mendoza sort libre de ce tribunal.
Evet, bir seremoni daha ve Will özgür bir adam... az ya da çok.
Encore une formalité et Will sera un homme libre... plus ou moins!
Frank özgür bir adam ve istediği herkesle çıkabilir Bayan Tremayne.
Il est libre de voir qui lui plaît.
Ben özgür bir adamım.
Ecoutez, je suis libre.
Ben dünyanın en yakışıklı, en zeki adamı olmayabilirim, ama ben özgür olsaydım, sana evlilik ve sevgi teklifinde bulunmaya bir dakika bile tereddüt etmezdim.
Si je n'étais pas l'homme que je suis, mais le plus beau, le plus intelligent et si j'étais libre, je n'hésiterais pas à te demander ta main et ton amour!
Ama ağlamayacağım. Hayır, ağlamayacağım. Çünkü sabah özgür bir adam olacağım.
Je ne pleure pas, je sais que je serai libre demain matin.
Özgür bir adam! Şerif, bu kafesin kapısını açacak ve sabah bir kuş kadar özgür olacağım.
Le Shérif va ouvrir ma cage et je serai libre comme un oiseau.
Sabah özgür kalacak bir adam.
Un homme libre!
Ne dersin, sabah özgür bir adam olmaya itirazın var mı?
Llewelyn, es-tu contre un homme libre?
Hayır efendim, yok. Sabah... Özgür bir adam olacağım Özgür bir adam olacağım
Je vais être un homme libre demain matin.
Sabah özgür bir adam olacağım Ya da bileceğim ki... Pekala, olabildiğince hazırım.
Je suis disposé à chanter.
Sabah özgür bir adam olmak, nasıl bir his?
Heureux d'être libre le matin?
Özgür bir adam olacağım
Je vais être un homme libre
Sabah özgür bir adam. 3 DAKİKA DAHA
3 MINUTES
Özgür bir adam olayım
Et je deviens un homme libre
- Özgür bir adam
- Un homme libre
Yarın sabah özgür bir adam olacağımı sanmıyorum.
Je ne pense pas être un homme libre demain.
Elbette, eğer beni burada yatırıp beslemekten bıktıysan, sadece o kelimeyi söyle ben de şu kapıdan özgür bir adam olarak çıkıp gideyim.
Bien sûr, si vous en avez marre de me nourrir et de me loger, dites-le, et je sors d'ici en homme libre.
Bu lanet şeyi pencereden fırlatıp atacağım. Özgür bir adam olacağım.
Je lancerai ce foutu truc par la fenêtre et je serai un homme libre
Dik durmak ve bir adam gibi olmak için buna yeterince neden var. Burası özgür bir yer. Blaisdell gibi bir silahşörün...
Les gars comme Blaisedell, c'est la mort d'un territoire libre!
Burada, önünde uzun bir yürüyüş ve zorlu bir savaş olan... kardeşlerinin arasındaki özgür bir adam olmayı... çalışmadan semirmiş, etrafı kölelerle çevrili... Roma'nın en zengin adamı olmaya tercih ederim.
Je préfère être ici, homme libre entre frères... affrontant une longue marche et un dur combat... qu'être le plus riche citoyen de Rome... gavé de nourriture par le travail des autres... et entouré d'esclaves.
Artık özgür bir adamım.
Tu sais, je suis un homme libre.
Seni özgür bir adam yapıyoruz.
Nous te rendons libre.
Özgür doğmuş bir adam olarak babanın hareketlerinden sorumlu değilsin.
Tu es né libre, tu n'es pas responsable des actes de ton père.
Sen özgür bir adam ve askersin.
Tu es libre, tu es soldat.
Tanıdığım en iyi adam. Öyle cömert, özgür ve sosyeteyle hiçbir ilgisi yok.
Si tendre... si peu snob.
Sonra da mecburiyetlerden muaf, özgür bir adam olarak Floransa'ya dönebilirsin.
Ton salaire intégral, jusqu'à ce que tu aies retrouvé la santé, et tu pourras rentrer à Florence, libéré de tout engagement.
Adam özgür olduğumu söyledi.
L'homme a dit que j'étais libre.
Bir keşiş değilim, özgür bir adamım.
Je suis un séculier, un homme libre.
Halil bir köle değil, o özgür bir adam.
Khalil n'est pas un esclave, il est libre.
Ama yüzü olmayan bir adam sadece karanlığın dünyaya egemen olduğu zaman, kendini özgür hisseder.
Mais un homme sans visage ne se sent libre que dans l'obscurité.
Ben de seni özgür bir adam yapabilirim.
J'ai Ie pouvoir de te rendre ta liberté.
En azından artık özgür bir adamım.
Au moins, dorénavant, je suis libre.
Bu adamı istiyorum ve bu çocuğu ve bu adamı da özgür olması için.
Je déclare que cet homme, ce garçon et cet homme sont libres.
" Ölüm ; çalışacak, aşık olacak ve çok daha uzun süre şarkılar söyleyecek olan özgür bir adamın canını almak için, siz onunla çok daha sonra karşılaşmayı ummanıza rağmen, sizi götürmeye geliyor.
"Tu as mis longtemps à venir, ma mort... " Moi qui espérais te rencontrer le plus tard... "possible!"
Efendin kim? - Ben özgür bir adamım.
- Je suis un homme libre.
"Siyah adam da özgür doğar"
Homme noir, né libre...
O özgür bir adam ve böyle bir karar verdi.
S'il venait travailler, sa femme ferait une scène à la banque!
Doğal seçilim ile gerçekleşen evrim teorisi, 1850'lerde,... özgür ruhlu iki adam tarafından ileri sürüldü.
La théorie de l ´ évolution par la selection naturelle a été proposé dans les années 1850 indépendamment par deux hommes.
Bugün özgür bir adam olarak mahkeme salonundan çıktığında... kalabalığın kontrolden çıkmasına neden oldu.
Quand il sortit, libre, du tribunal, cela déclencha une violente manifestation.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]