English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Inanıyorum

Inanıyorum Çeviri Fransızca

100 parallel translation
Önceki hayatımda yaptığım bir şey için sınanıyorum.
Je suis testée pour quelque chose que je t'ai fait dans une précédente vie.
Ücretsiz plaj ile giriş ücreti alınan bizim gittiğimiz plaj arasında bir çit vardı. - Anlıyorum.
Une clôture l'en séparait de la nôtre où l'entrée était payante.
Çalınan tablolar ortaya çıkana kadar hiç bir şey yapmıyorum.
Je vais tout arrêter jusqu'à ce qu'on retrouve les tableaux volés.
Ondan hiç hoşlanmıyorum! Serseri Jian Nan mı?
Je ne l'aime pas.
Artık işler daha zor, ama tanınan biri olmanın kaderim olduğuna inanıyorum.
Les temps sont durs, mais je sais que mon heure viendra.
Nan'ı hapsetmenizi anlıyorum.
On m'a dit que vous aviez arrêté Nan.
Bakın, Nan'ın suçlu olduğuna inanmıyorum.
Je ne peux pas croire que Nan soit coupable.
Sadece Hamner, çalınan kurtlar ve o kıllı şey arasında bir bağlantı kurmaya çalışıyorum.
Non, Alfred. Je cherche juste un rapport entre Hamner, ces loups volés et ce dingue poilu.
Çalınan arabanı bulduklarına inanamıyorum.
- Dire qu'on l'a retrouvée.
Acıma daha fazla katlanamıyorum. Bu pencereden atlayarak sayısız fırtınanın keskinleştirdiği kayalara kendimi bırakacağım.
Je n'en peux plus de souffrir et je vais me jeter par la fenêtre, sur les récifs acérés par des milliers de tempêtes.
Fırtına hatırlıyorum... Onlar büyük fırtınanın olduğu gece geldiler...
Cette nuit-là... la tempête faisait rage quand ils sont passés.
Bu yüzden, memnun oldum Kardasya ve federasyon ilişkilerinin güzel ruhu içinde burada alınan kararı bir kenara bırakarak Bay O'Brien'ı Komutanı, Benjamin Sisko'nun gözetimi altında serbest bırakıyorum.
J'ai donc le plaisir, afin de promouvoir les relations entre les Cardassiens et la Fédération, de rejeter le verdict et de remettre M. O'Brien à son commandant, Benjamin Sisko.
Aslında çalınan bebekler veya kasabanın bir yerindeki toplu mezarlar konusunda ihbarlar almadığınızı veya bu Kara Ayinlere ait delilleriniz olmadığını sanıyorum.
A-t-on signalé des vols de nouveaux-nés? Ou découvert des charniers quelque part dans la ville? Ou avez-vous trouvé un autel ou d'autres vestiges d'une messe noire?
Fırtınanın ortasında bir ağaca tırmanmıyorum!
Je grimpe pas aux arbres... pendant un orage!
Katılıyorum ama komite ülke çapında tanınan... ... fon sağlayabilecek bir yıldız istiyor.
Je sais, mais la commission veut un nom, quelqu'un de réputé, qui puisse attirer des fonds.
Sadece geri döndüğüne inanamıyorum, Hepsi o!
Nan, c'est que j'en reviens pas de te voir revenu.
- Tanınan biri değilim. - Tiyatroda çalışıyorum.
Je fais surtout du théâtre.
Senin gibi bir delikanlının mı? Buna inanmakta zorlanıyorum. Egemenlik için mi öylesin Tommy?
Nan Astley n'aurait jamais pu donner cette réponse mais Tommy Atkins nous prit par surprise.
Ama öyle olacağını sanmıyorum.
Bravo, Nan Astley!
Bize 1 veya 2 şey gösterecekmişsin. Ben sanmıyorum.
Regarde, Nan, tout est gelé!
- O tanınan biridir, evet tanıyorum.
Depuis peu, oui.
Yakınmıyorum. Yakınan sensin.
- C'est toi qui te plains.
- Hiç sanmıyorum.
- Nan, je crois pas.
- Hayır. Burada kullanamıyorum Jason.
Nan, je ne peux pas utiliser le portable ici, Jason, ça ne passe pas
Emily, bağırsağı alınan Cecil'miş, ben Donlin'i arıyorum.
J'appelle Donlon
Bana tanınan oyuncu seçme hakkımı kullanıyorum.
Vous m'avez donné le droit de choisir les acteurs et je l'exerce.
Hayır sadece partin için ortalığı toparlıyorum.
Nan. Je mets juste de l'ordre pour ta... fête.
Hayır. Sanmıyorum.
Nan, je crois pas.
Fahişeyle birlikte evime gittik. Ve sonrası, Tanrım... Damardan alınan uyuşturucu ve Tanrı'nın ismini zikrederken yapılan korunmasız seks dolu bir geceyi belli belirsiz hatırlıyorum.
La pute et moi, on est allés chez moi et après ça, ça a été une longue orgie de came et de baise sans capote.
Ne hissettiğini anlıyorum, ama onu Kanada'ya taşınan bir arkadaşımın ricasıyla iyilik olsun diye aldım.
Je comprends ce que tu ressens, mais c'est un ami qui a déménagé au Canada qui m'a demandé cette faveur.
- Sanmıyorum, bir zararı olmaz.
Nan, ça devrait aller.
Hayır, sadece o duygumu bastırıyorum.
Nan, je me retiens. C'est bien sain?
Yok be, sadece şaka yapıyorum, kardeşim.
Nan, je déconne, mon frère.
- Bunların Gelth olduklarını sanmıyorum.
- Je suppose que ce n'est pas les Gelth? - Nan!
Bakıyorum, yeni taşınan komşularla aran çok iyi.
On dirait que tu t'entends très bien avec les nouveaux voisins.
Sanmıyorum Bob.
Nan, je ne pense pas, Bob.
- Hayır. Sanmıyorum.
- Nan, je ne pense pas.
Sadece biraz suçluluk duygusu hissetmeni sağlamaya çalışıyorum.
Nan, j'essaie juste de t'enlever un peu de culpabilité.
Hayır, ondan hoşlanmıyorum bile.
Nan, je l'aime même pas.
Ben, ben, ben sanmıyorum.
Je crois, je crois, Je ne crois pas nan.
- Sanmıyorum.
Je ne crois pas, nan.
Masasından alınan protein çubuklarında iğne deliği izi arıyorum. Daha çıkmadı.
Rien encore.
Hayır, muayene yapmıyorum.
Nan, je fais pas de contrôles.
Enseye ritüel niteliğinde kazınan işaretlerle ilgili veritabanını tekrar tekrar tarıyorum.
J'ai relancé les recherches sur toutes les bases de données possibles et imaginables Concernant ces marques rituelles sur le cou des victimes :
Bu ofiste alınan kararları tek başıma almıyorum, meclis üyesi.
Je ne suis pas seule à décider, M. le conseiller.
Hayır, zorlanmıyorum.
Nan, je n'en souffre pas.
Yok, sanmıyorum.
Nan, je crois pas.
Evet, çalınan FBI aracından gelen... sinyalleri tarıyorum.
- Oui, je scanne les transpondeurs - de la voiture volée. - Combien de temps ça prend?
- Ben inanmıyorum.
- Nan, j'y crois pas.
Tırnak altından alınan örneklerle çalışıyorum ama seks muayenesi için alınan DNA şu anda sistemde aranıyor.
Je suis toujours sur ce qu'on a trouvé sous ses ongles, mais le kit ADN est en train de les passer en revue.
John, sana yalvarıyorum, Tanrı aşkına, bu anlaşmayı yanlış hareketler ve acele alınan kararlarla tehlikeye atma.
John, je vous adjure, pour l'amour de Dieu, de ne pas mettre cet accord en péril par des actions inconsidérées et des jugements hâtifs.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]