English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Ama ne yazık ki

Ama ne yazık ki Çeviri Portekizce

871 parallel translation
Ama ne yazık ki, Concha'yı fabrikadan uzak tutmaya yetmez.
Mas julgo não ser suficiente para manter Concha afastada da fábrica.
Linda, senin de onun da amacınızın ne olduğunu anlamayı çok isterdim... ama ne yazık ki anlayamıyorum.
Linda, gostaria de entender o que tu e ele têm em mente, mas admito que não consigo.
Ama ne yazık ki, bir hayal kırıklığıyım.
Mas acabei por ser uma desilusão.
Ama ne yazık ki, Maineke, ölmüş ve gömülmüştü.
Mas infelizmente Meinecke estava morto e enterrado.
Yapılan herşey olumluydu ama ne yazık ki olmadı.
Mas foi feito tudo o que wea possível.
Ondan her an nefret ettim. Ama ne yazık ki uzak duramadım.
Eu odiava cada momento que passava com ela, mas, Deus me perdoe, não o conseguia evitar.
At binmeyi sevemem gerekir, ama ne yazık ki ben kısa kalıyorum ve atlardan nefret ediyorum.
Pensei que poderia ser cavaleiro, mas vejo pouco e odeio cavalos.
Ama ne yazık ki kendime bakmak zorundayım.
Mas, infelizmente tenho de me proteger.
Aslında siz Sayın Lordum gelip olaya yerinde tanık olmadan Hastings öldürülsün istemiyorduk, ama ne yazık ki, işgüzar dostlarımızın telaşı yüzünden bu mümkün olamadı.
Porém não tínhamos definido que ele morresse antes do senhor chegar para presenciar seu fim... Mas o zelo de nossos amigos... nos antecipou.
Sağ olun. Ama ne yazık ki koşullar bizi burada bir süre tutabilir.
Obrigado, senhor, mas infelizmente as circunstâncias podem manter-nos aqui algum tempo.
Ama ne yazık ki, bu takdire şayan çalışma sonuçsuz kaldı.
Aparentemente, este esplêndido esforço não teve resultados.
- Anlıyorum, ama ne yazık ki...
- Compreendo, mas temo que...
Hiçbir şey beni daha mutlu edemez ama ne yazık ki... bir iş görüşmem var.
Nada me daria mais prazer mas infelizmente tenho um... encontro de trabalho.
Demir atlar, harika yaratıklar, ama ne yazık ki otomobiller pabucunu dama attı!
O Cavalo de Ferro, uma criatura magnífica... e todas sendo assassinadas pelo automóvel!
Ben huzuru ve sessizliği severim. Ama ne yazık ki biz de uzun süre kalamayacağız.
Adoro paz e sossego, mas infelizmente não podemos ficar muito tempo.
Ama ne yazık ki, siz Apache'lerin tutsağısınız. Sen kimsin?
E este é Guilhermo.
Ama ne yazık ki işe yaramıyor.
Infelizmente, não funciona.
Ama ne yazık ki yanımdaki baylara, teorilerini kanıtlayamadıkları sürece katılamayacağım.
Por agora tenho de discordar destes senhores, até que tudo seja provado.
Keşke bu önyargılar bizi bağlamasaydı ama ne yazık ki...
Oxalá não tivéssemos estes preconceitos, mas infelizmente...
George, şu ana kadar muhteşem ilerledin ; ama ne yazık ki seni yavaşlatmak zorundayım.
George, esta ofensiva tem sido magnífica, mas lamento dizer que tem de abrandar.
Ama ne yazık ki, Balkanlarda siyaset böyle işliyor.
Mas a política é assim nos Balcãs.
Dediğim gibi, yaptığınız iş mükemmel. Ama ne yazık ki, iş arkadaşlarınız üstündeki etkiniz bu şirketin gücünü...
Como disse, o seu trabalho tem sido irrepreensível, mas, infelizmente, o efeito que está a ter nos seus colegas minou a competência...
İyi bir deneme, ama ne yazık ki öyküye geçmeden eserin genel bir değerlendirmesini yaptı.
Uma boa tentativa, mas infelizmente escolheu um olhar geral sobre o trabalho antes de seguir para a história.
Ama ne yazık ki, çabucak büyümek için çok uğraşıyorsun.
Mas está a esforçar-se demais para se tornar adulto demasiado cedo.
Devam etseydikte, atağınızı rahatlıkla savuşturabilirdim. Ama ne yazık ki, böyle iyi yetenekler bu şekilde harcanıyorlar.
Não podem... deixar-me ír, eu vou quando quero é pena não quererem compartilhar os vossos dons... apesar...
Mektubunu dikkatlice okudum, üzerinde çok düşündüm ama ne yazık ki, "olmaz" demek zorundayım.
Li tua carta e pensei muito a respeito... Porém, receio que a resposta deva ser não.
Gerçekten beğendim, çok kısa ama ne yazık ki.
Gostei!
Bu kız güzel ama ne yazık ki yalnız.
É pena que esteja sozinha. - Vai. Eu não ligo.
Ama ne yazık ki, kazadan sonra, daha biz onlara ulaşamadan çitlerimizden birine rastladılar.
Mas infelizmente, depois da queda da nave, chocaram contra uma das cercas.
Ama ne yazık ki, bunu isteyebileceğimiz başka biri yok.
Mas infelizmente não há mais ninguém a quem possamos pedir.
Evet, ama ne yazık ki sorumluluk sözleşmesi çerçevesinde.. .. suçlamaların mutlaka düşürülmesi gerekir...
- Sim, mas infelizmente, a convenção de responsabilidade ministerial, determina que a culpa...
Çünkü öleceğini sanıyor. Ama ne yazık ki bu olmayacak tabii.
Porque pensa que está a morrer, o que se calhar não está, infelizmente.
Akıllılık edip içkiyi içmedin ama ne yazık ki...
És esperto, não bebeste o vinho.
Ama ne yazık ki bu sefer kolay lokma olmayacağım
Mas desta vez, não será tão fácil.
Görünmezlik iyi olacak ama ne yazık ki dolunay var.
A visibilidade será boa, mas infelizmente há luar.
Ne yazık ki, bazen kendin de bazı hatalar yapabiliyorsun. Ama içgüdüsel tanrısallığın buna izin vermez.
É uma pena que não deslizes um pouco, mas o teu senso de divindade oculta não o permitiria.
Ama bütün hayaller gibi, ne yazık ki bu da sonsuza kadar süremez.
Mas, como em todos os sonhos, bem... não vai durar para sempre.
Ama çocuklar, zamanla, ailelerinden kopuyorlar ne yazık ki.
Mas os filhos afastam-se dos pais.
Çok acı ama ben ne yazık ki onu beceremiyorum.
A mim só me saem as...
Ne yazık ki yukarda Peter için yer yok ama burada, yakınımızda olacak.
Pena que não há lugar para Peter, mas ele ficará aqui. - Perto de nós. - Onde eu durmo?
3 dakika sonra çağrı geldiğinde sahnede olacağım, ama siz ne yazık ki çağrıya yanıt veremeyeceksiniz.
Dentro de precisamente 3 minutos estarei de volta ao palco na deixa, mas a senhora, lamento dizer, não irá responder á sua.
Bourges, söylediğin gibi iyi bir makinistsin. Ama iş sanata gelince ne yazık ki yetersizsin.
Já me disseste que eras um bom maquinista, mas no que toca a cultura, és ignorante.
Ama biliyorsun, ne yazık ki, para alınca işimi sonuna kadar yaparım.
É pena cumprir sempre o meu trabalho quando sou pago.
Ne yazık ki, tamamı yok, ama, en kısa sürede...
Infelizmente, não é tudo, mas, futuramente serei capaz para...
Ne yazık ki ilişkimiz uzun değildi, ama baş döndürücüydü.
Infelizmente a nossa relação foi curta, mas maravilhosa.
Ne yazık ki gelmedi ama haber olmaması iyi haberdir.
Infelizmente não chegaram, mas a ausência de notícias são boas novas.
Ama şimdi karşınızda duruyor ve ne yazık ki sizler hiçbir şeyi unutmayacaksınız.
Mas os senhores não, lamentavelmente.
Ne yazık ki, etüvde çok fazla şey yapma fırsatını bulamadım, ama beş yaşındaki bir ufaklık olarak, hepiniz beni üssün maskotu yaptınız, bana ihtiyacım olmayan her şeyi gösterdiniz.
Infelizmente não fui capaz de fazer muita coisa na incubadora, mas aos cinco anos fizeram de mim o menino lindo da Base. Mostraram-me tudo o que precisava de saber.
Ama, ne yazık ki, kayıptılar.
Infelizmente, não os encontrava.
Ama yüzünde derin bir kesik var. Kapatmayı başaramadık ne yazık ki.
Há um corte profundo no seu rosto que foi difícil dissimular.
Dosttuk ama aramız soğudu ne yazık ki.
Zangámo-nos, infelizmente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]