Yazık ki Çeviri Portekizce
7,033 parallel translation
Ne yazık ki Kral'ın metresi olduğu da söylendi.
Infelizmente, também dizem que era a amante do rei.
Ne yazık ki ben de aldım.
Infelizmente, eu também.
Ne yazık ki Frank'le son hafta sonumuz olduğu için burada kalmam gerekecek.
Mas é chato não estar cá no último fim-de-semana com o Frank.
Ne yazık ki, diğer büyük perakendeciler gibi, bu film için röportaj vermeyi reddettiler.
Infelizmente, como outros grandes varejistas que pediram, Eles se recusaram a conceder uma entrevista para este filme.
Ama buraya algıladıklarım için geldiysen ne yazık ki ben artık öyle şeyler yapmıyorum.
Mas se procuras uma leitura espiritual. Infelizmente, já não faço isso.
Ne yazık ki evde kimse yok, telefon da.
Infelizmente, não estava ninguém nem havia telefone.
Hayır, ne yazık ki o çılgın insanlar ailem.
Não, infelizmente, aqueles doidos são a minha família.
Ne yazık ki...
Infelizmente...
- Ne yazık ki.
Infelizmente.
Ne yazık ki, ve yeni tanıştığımızı biliyorum bence toplum merkezcisin, ki bu sana umut veriyor.
Felizmente, e sei que nos acabamos de conhecer, acho que você é sociocêntrico, o que lhe dá esperança.
Mahalleyi gözden geçirdik ancak ne yazık ki şimdilik bir şey yok.
Sondámos o bairro todo, e nada ainda, lamento.
Ne yazık ki büromuz şu an boyanıyor ve ortalık darmadağın bir halde.
Infelizmente, o nosso escritório está a ser pintado e o cheiro é horrível.
- Ne yazık ki.
- Vagamente.
Ne yazık ki çok iyi tanıdığım bir adamın yetkisi altındaki yer!
O distrito de um homem que, infelizmente, conhecia muito bem.
Ne yazık ki hizmetçilerim savaşçılıklarına göre değil de güzelliklerine göre seçildiler.
Os meus empregados são escolhidos pela beleza, não pela beligerância.
Evet. Baştan çıkaran o şeytanî kadınla evleneceğini sanıyorsan ne yazık ki çok yanılırsın!
Sim, e se pensas que vais casar-te com aquela meretriz, está muito, muitíssimo enganado.
Ne yazık ki, iyi biçimde bir şeyleri çok nadiren buluyorum.
Infelizmente encontrar alguma coisa em bom estado é... muito raro.
Polis yolda, ama ne yazık ki onlar gelene kadar sen ölmüş olacaksın.
- A polícia já está a caminho. - Infelizmente para si, estará morto a tempo de chegarem.
Ne yazık ki bu asla olmayacak.
O que nunca irá acontecer.
- Ne yazık ki öyle.
- Sim, infelizmente.
Ne yazık ki başarısız olduk.
Infelizmente, falhamos.
Ne yazık ki, ikisi de hâlâ kayıp.
Infelizmente, as duas estão desaparecidas.
Brad'le ben o kadar şanslı değiliz ne yazık ki.
O Brad e eu não tivemos essa bênção.
Ne yazık ki cevabım hayır.
Infelizmente, a minha resposta é não.
Ne yazık ki bu gün buradan kimse çıkmayacak.
Infelizmente, não vou deixar ninguém sair daqui hoje.
Ne yazık ki biz dağlar var sadece burada.
não é só aqui que há montanhas.
Ne yazık ki, amcam ve kardeşimin orduları galip geldiler.
Infelizmente, as forças do meu tio e do meu irmão mais novo resistiram.
Ve ne yazık ki çoğu gay arkadaşım hala evlenemiyor.
E, infelizmente, muitos dos meus congéneres gay ainda não podem casar.
Üzgünüm, ne yazık ki mükemmel bir sistem yok.
Infelizmente não é um sistema perfeito.
Ne yazık ki, tahliye sırasında astronot Mark Watney'e enkaz çarpmış ve ölmüştür.
ASTRONAUTAS DA ARES III REGRESSAM A CASA Infelizmente, durante a evacuação, o astronauta Mark Watney foi atingido por destroços e morreu.
Şu anda bu sorunu çözmek istiyorum ama ne yazık ki, taşaklarım içine kaçtı.
Adoraria resolver este problema agora, mas infelizmente os meus tomates estão congelados.
Ama ne yazık ki Kumandan Lewis'in bütün disko müzikleri hayatta kaldı.
"mas infelizmente toda a disco music da Comandante Lewis sobreviveu."
Ama ne yazık ki Kumandan Lewis'in bütün disko müzikleri hayatta kaldı.
"Mas infelizmente toda a disco music da Comandante Lewis sobreviveu."
Ne yazık ki, her şey gelip geçicidir.
Infelizmente, tudo passa.
Cesaretini takdir ediyorum evlat. Ama ne yazık ki hikayenin sonuna geldik.
Admiro seu espírito, garoto, mas sua história chegou a um fim.
Ne yazık ki dövmelerimi sildirmek beklediğimden uzun sürüyor.
Infelizmente, apagar as tatuagens está a levar mais tempo do que queria.
Ne yazık ki Kont Odo, ben dedem gibi değilim.
Infelizmente para vós, Conde Odo, não sou como o meu avô.
Ne yazık ki başka yolu yok.
Infelizmente não há outra forma.
Ve ne yazık ki, sıfır tolerans.. politikamız bulunmakta, zenci.
E, infelizmente, temos uma política de tolerância zero.
- Buralarda takılıyorum, efendim - Ne Yazık ki Konge üyesi bunun basına kapalı bir toplantı olmasını istedi.
Infelizmente, o Congressista pediu que esta reunião seja à porta fechada.
Ne yazık ki çalışmam ve çocuklarıma bakmam lazım.Şey...
Mas, infelizmente, tenho trabalho e... filhos. Portanto...
Ne yazık ki üstünü değiştirecek vaktim olmadı.
Infelizmente não tive tempo de lhe trocar a roupa.
Denemedim de değil, ne yazık ki sen de şahitsin.
Não que eu não tenha tentado, como tu infelizmente sabes.
Ne yazık ki etmiyor.
Acho que não.
Ne yazık ki işin içine hür irade de girince sonuçlar karışıyor.
Infelizmente, os resultados são muito menos confiáveis quando colocamos o livre arbítrio na equação.
Ne yazık ki bütün o fedakarlıklar boşaydı.
Infelizmente, esses sacrifícios foram em vão.
Evet efendim, fakat ne yazık ki geri kalan yolcuları kurtaramadım.
O senhor, sim. Infelizmente, não o resto dos passageiros.
Mahkûmlarımızdan Mason Danvers, bu akşam saatlerinde ne yazık ki hücresinde dövülerek öldürülmüş biçimde bulundu.
Um dos nossos reclusos, um tal Mason Danvers, infelizmente foi espancado até à morte na sua cela ao início desta noite.
Ne yazık ki bizim hakkımızda bildiklerinizden kat kat fazlasını biliyoruz.
É pena que saibamos mais sobre vocês do que vocês sobre nós.
Ne yazık ki, beni duyamıyordu...
Mas ela não me conseguiu ouvir, porque estava
Asıl sıkıntı şu ki, yazılanlar gerçek.
O problema, Arnold, é que, infelizmente, para variar, é tudo verdade.