Aman ya Çeviri Portekizce
458 parallel translation
Aman yarabbi, bunu bulaşık makinesine atmıyorsunuz ya?
Meu Deus, não me diga que lava a loiça com isso.
Aman ya rabbi. Saate bakın.
- Já viram que horas são?
Aman Ya rabbi. Çok üzüldüm.
Lamento muito.
Aman ya, ben hiç gerçek altın bulamıyorum.
Raios, ainda não encontrei ouro verdadeiro.
Aman ya Rabbi.
Oh Jesus.
Aman ya, yine geç kalacağım.
Rapaz, vou me atrasar de novo.
Aman ya!
Droga!
Aman ya.
Merda.
Aman ya, şarjı bitik dandik telefonum da yanımda yok.
Sei cuidar de mim. Bolas, nem tenho o raio do telefone sem bateria.
Aman ya Shiloh.
Oh, garoto, Shiloh.
Aman ya.
Minha mãe!
Aman ya. Liseden nefret ediyorum.
Meu, eu detesto a secundária.
Aman ya. Sam nerede?
Onde anda o Sam?
- Aman ya. Karnım ağrıyor.
Estou com dores de estômago.
Aman ya Rabbim!
Ale-porra-luia!
Aman ya. Buna inanamıyorum.
Não acredito nisto.
- Aman ya beni gerçekten ikna etti.
Ela realmente tinha me ir também.
Aklını kaçıracaksın. Aman ya.
Vão ficar malucos.
Aman ya, bu şarkıyı seviyorum!
Adora esta música.
Aman ya.
Caramba!
Aman ya, Georgie.
Meu Deus, Georgie.
Aman ya...
cada canto.
Aman burnunu dinamit dolu bir fıçıya sokma da!
Vê lá se não vais meter o nariz num barril de dinamite.
Aman Allah'ım! Bu parayı kazanmak için Yuma'ya kaç kez gitmem gerektiğini biliyor musun?
Sabe quantas viagens eu teria que fazer para ganhar isso?
- Bunu ya-pa-mazsın! - Aman Tanrım!
Não podes fazer isso!
Aman Tanrım! Ya gelen oysa?
E se for ele, senhor?
Aman ya.
Isso dá-te 3 anos garantidos.
Plaza'ya varmışlar. Aman tanrım!
Chegaram à Praça.
Ya, aman, bildiğiniz kurşun izleri işte.
Não são diferentes dos buracos dos outros homens.
Aman abi ya!
Ó meu!
Tanrıya olan aşkım için aman aman ödüllendirilmedim ve Seamus bana, yararlı olduğum sürece bunun bir dezavantaj olmadığını söyledi.
Nunca tive grande dom para amar a Deus, o Seamus disse que não fazia mal, desde que eu me tornasse útil.
- Aman ya, siz beni öldüreceksiniz.
Todo mundo.
Aman Tanrım, tabi ya.
Meu Deus, está certo.
Aman Tanrım, bu ya İngiliz ya Bahamalı ya da ona benzer bir şey olmalı.
Meu Deus, este tipo é Britânico ou Baamiano ou assim.
Quark! Tam da üçüncü kenti yapmıştım, zarı almak için karşıya eğilirken bir şey bana çarptı ve bir baktım, aman Allah'ım soyulmuşum.
- Tinha acabado o meu terceiro cruzamento, estava a pegar nos dados, algo me tocou de leve e, meu Deus, fui assaltada!
Ama bu gecikme bize çok pahalıya patladı Bu işi kimse benden iyi bilmiyor, Bunu bende biliyorum herseferinde tekrarlaman gerekmez Aman Tanrım!
Ninguém melhor do que eu sabe as consequências de um atraso, não preciso que mas apontes!
Aman ya, bir bu eksikti!
Olha o David.
Havamız bittiğinde ve ıslık çalamadığımızda ya da öldüğümüzde buna pişman olabilirim fakat aman be ne olacak.
Talvez me arrependa quando o ar acabar e não pudermos assobiar nem viver, mas que se dane.
Aman Tanrım, tabii ya.
Meu Deus! Claro, tens razão.
Aman ya!
Bolas!
- Aman ne de özgür ya!
- O que é que tem de livre?
Aman Tanrım, Ya gizli katkı, insanlarsa?
Meu Deus! E se o ingrediente secreto são pessoas?
- Tabi ya randevum var... - Aman Tanrım!
- Tenho um encontro.
Aman Tanrım, ya ben de gerçek değilsem?
Meu Deus... e se eu não for real? Podemos ir de autocarro à cidade.
Aman Tanrım, Red, toplantıya geç kaldığım için özür dilerim.
Oh, Red, peço desculpa por ter chegado atrasado à nossa pequena reunião.
Aman Tanrım. Debra'ya bin dolar kaybettiğimi nasıl söylerim?
Meu Deus, como vou dizer à Debra que perdi mil dólares?
- Peki ya dejavu'daki kız? Aman Tanrım.
O que dizes da rapariga do "Dejá Vu"?
Buraya giriş ya... Aman Allahım!
Isto é- - Santo Deus.
Aman Tanrım. Kefaletle çıktıktan sonra Tony Soprano'ya evindeki pazar yemeğine gizli görevde bir FBI ajanını neden getirdiğini açıklayabilirsin.
Depois de pagar a fiança, pode explicar ao Tony Soprano por que levou uma agente federal a casa dele.
Şeye gitmiş El Coronado'ya mı? - Aman Tanrım.
- Ele foi para : "El Coronado".
Aman Tanrım. Amy, kendini beğenmiş bir yabancıya benziyorum.
Amy pareço um extraterrestre cabeçudo!