English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Annem geldi

Annem geldi Çeviri Portekizce

244 parallel translation
Cesedini kayığa geri getirdiklerinde... annem geldi ve ona baktı... sonra bana baktı ve ne dedi biliyor musun?
Quando trouxeram o corpo dele para a nossa barcaça, a minha mãe olhou para ele, para mim, e sabe o que ela disse enquanto me fitava?
Okula annem geldi ve bana : "Aynen baban ve büyükbabanın yaptığı gibi senin West Point'e gitmeni istiyoruz." dedi.
A minha mãe veio visitar-me à escola e disse-me "Esperávamos que fosses para West Point como o teu pai e o teu avô."
Hay aksi. Annem geldi.
Já está aqui, mamãe?
Annem geldi!
É minha mãe!
FR Bakın, annem geldi.
Somos bons. Minha mãe esta a chegar, é bom.
Annem geldi, anahtarını duydum.
Ouço a minha mãe abrir a porta.
Sonra annem geldi ve annemle oynadım.
Depois, chegou a mamã, e eu brinquei com ela.
- Annem geldi.
- É a mamãe.
- Annem geldi.
- É a minha mäe.
Annem geldi mi?
A minha mãe já chegou?
Annem geldi.
É a mãe!
Çocukları yatırdım. Sonra annem geldi. Ben de Leo'yla dışarı çıktım.
Meti-os na cama e a minha mãe chegou e depois sai com o Leo.
Şimdi aklıma annem geldi.
Estou a pensar na minha mãe.
- Annem geldi sandım.
- Pensei que era a mãe.
Hey millet, bakın annem geldi.
Olá, pessoal! Vejam só, é a mãe!
Carmela, annem geldi.
Carmela, chegou a minha mãe.
Bırakmıştım. Sonra annem geldi.
Depois apareceu a minha mãe.
Sabah, annem geldi ve onu kovdu, o zamandan beri görmedim.
De manhã, a minha mãe apareceu e ele saiu, e não o tenho visto desde então.
Annem geldi mi yaşlı bilge?
Minha mãe chegou, velho druida?
- Ne zaman döner, biliyor musun? Çünkü büyük annem geldi.
Está aqui a minha avó e queríamos cumprimentá-la.
Annem aklıma geldi.
Estava pensando em minha mãe.
Annem de orada mı? Evet. Baban da geldi.
A mamã também está lá?
Ambulans annem için mi geldi?
A ambulância é para a mamã?
Annem ve babam, Batı'da bir çiftlikleri olsun isterdi ve ellerinden en fazla bu kadarı geldi.
Os meus pais queriam uma fazenda no Oeste, e só conseguiram chegar até aqui.
Annem mi geldi?
A minha mãe esteve cá?
Sonra, Ted Amca bir kasa koyu bira ile içeri girdi... annem de dedi ki... "Ted, bak kim geldi?"
O tio Ted entra com uma grade de cerveja preta e e a minha mãe diz :
Annem geçen hafta Fransız bir adamla geldi.
A minha mãe veio com um francês.
Biraz evvel annem şehir dışından geldi.
A minha mãe acabou de chegar de fora.
Annem, sağ salim geldi.
A mãe chegou sã e salva.
- Annem eve mi geldi?
A mãe está em casa?
Annem de nihayet geldi.
A mãe chegou finalmente.
Bugün de annem babanı görmek için geldi.
E hoje ela veio vê-lo.
Indiana'nın çok yardımı dokunmuştu. Bir gece, babamla annem odama geldi ve söyledikleri şey hayatımı değiştirdi.
O Indiana ajudou imenso. e o que ele disse mudou a minha vida.
Annem beni ziyarete geldi de.
A minha mãe veio visitar-me.
Annem ta Visconsin'den buraya benimle beraber olmak için geldi.
- Zangada? Porquê?
herşeyden güzeli annem de geldi... ve bana sütünü verdi
Mas o melhor de tudo, a minha Mãe veio. E ela tambem me deu leite.
İşte, annem de geldi.
Aqui está mamãe!
Annem geldi.
A mãe!
Her neyse, annem aşağıya geldi ve oyunumu seyretmeye başladı.
De qualquer modo, ela veio cá abaixo... e ficou simplesmente a ver-me a brincar.
Ares ve Annem şu şeyi yaptılar. Bana hamile kaldı. Ve bundan kısa süre sonra, kocası savaştan eve geldi... ve erkekliğinin bu numarayı yaptığını düşündü.
O Ares e a mãe fizeram a sua coisa, ela engravidou... e pouco tempo depois, o seu marido voltou da guerra e pensa que é o pai.
Annem buraya geldi ve tüm gün sana köfte yapmayı... öğreterek geçirdi.
Passou o dia contigo a mostrar-te como se fazem as almôndegas.
Annem yatma vakti geldi dediği zaman... ona inanırdım.
Quando a mãe disse que estava na hora de ir para a cama, acreditei nela.
Birdenbire annem belirdi... ve o küçük çocuk grubunu yarıp geldi, parmağımı tuttu. Çat! Parmağımı yerine oturttu.
A minha mãe saltou das bancadas, atropelou um grupo de putos, agarrou-me no dedo, e meteu-me o dedo no lugar.
Annem benimle birlikte Hindistan'a geldi. Jaipur'da Hayvanlara Yardım Derneği'nde çalışıyoruz.
Então, a minha mãe voltou para a Índia comigo... e trabalhamos na Assistência aos Animais em Jaipur.
Oh, lanet. Annem ve babam geldi.
O pai e a mãe chegaram.
Annem benden haftalar önce geldi.
A mãe veio algumas semanas antes de mim.
Bay Tyler! - Hmm? Annem ziyaretime geldi.
Sr. Tyler!
Annem yanıma geldi ve şöyle dedi : "Bu enerjiyi... koçuna, takımdakilere ve sınıf arkadaşlarına, bir hata yaptıklarını... kanıtlamak için kullan."
A minha mãe veio ter comigo e disse-me, "Usa essa energia... " para mostrares ao treinador e aos avaliadores e aos teus colegas... que cometeram um grande erro. "
Annem İspanya'dan Kraliçe ile birlikte geldi.
A minha mãe veio de Espanha com a Rainha.
Hayatımıza aniden girivermişti. Annem onu önceleri görmezden geldi. Zaten o da annemin tipi değildi.
Ele apareceu nas nossas vidas sem avisar ao princípio ela ignorou-o, não era do seu tipo riamo-nos dele, da sua persistência.
Sonra komşular geldi ve... ve arkasından annem eve geldi.
E depois apareceram os vizinhos, e... e depoi a minha mãe estava em casa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]