English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ A ] / Arkadaşlarını

Arkadaşlarını Çeviri Portekizce

16,722 parallel translation
Takım arkadaşlarınızla ortak çalışın.
Trabalhem com os vossos colegas.
"General Washington ve takım arkadaşlarının... " Yeraltı Mezarlığı'na ulaşma umudu vahşice engellendi. "
"E quanto ao General Washington e aos irmãos de guerra, as nossas esperanças de chegar às Catacumbas foram destruídas."
Arkadaşlarını önemsemiyor musun?
Não te importas com o teu colega?
Frank, bir kelime daha edersen arkadaki arkadaşlarının yanına gidersin.
Frank, mais uma palavra e vais partilhar a cama com os teus amigos ali atrás.
- Bilmiyorum ama yanında arkadaşlarını getirmiş.
Não sei, mas ela trouxe amigos.
Zavallı çocuklar çok arkadaşlarını kaybettiler.
Os pobres miúdos viram muitos amigos morrer.
Sırf Zaman Efendileri istediği için mi sen ve arkadaşlarını avladığımı sanıyorsun?
Achas que estava a caçar-te a ti e aos teus amigos porque os Mestres do Tempo me criaram?
Sende bazı güzel arkadaşlarını çağır.
Porque não chama algumas das suas amigas sexy.
Babaya söyle arkadaşlarını çağırsın!
Diga ao pai para chamar os seus amigos.
Babana söyle arkadaşlarını çağırsın!
Diga ao pai para chamar os seus amigos.
Düşündüm ki babanım kolejden bazı arkadaşlarını çağırayım...
Pensei em convidar alguns dos colegas do pai.
Arkadaşlarınıza Yeniden Doğuş'dan bahsedemezsiniz.
Podem contar aos vossos amigos o que é o Renascer.
Şimdi ata vampirleri düşünüyorum seni ve arkadaşlarını düşünüyorum ama bu bizden biri değilmiş gibi geliyor.
Para mim um vampiro antigo és tu e os teus novos amigos, mas esta não parece ser uma das tuas.
Belki yardım için Cletus ve o pis kokulu arkadaşlarını çağırırsın.
Ou vais pedir ajuda ao Cletus e aos teus outros amigos malcheirosos?
İyi haber şu ki Marcel'in arkadaşlarını buldum.
As boas notícias é que encontrei os amigos do Marcel.
Şu adamlar arkadaşlarını öldürmek istemiyorlar.
Eles não querem matar os amigos.
.. arkadaşlarının beni buraya neden getirdiğini merak ediyorum.
- se só querias escolher joalharia masculina.
Açıklama zahmetine girer misiniz Bay Nasıl İstersen. Neden arkadaşlarını sırtından bıçaklamaya niyetli birine güveneyim?
Podia explicar-me, Sr. "do que quiser", porque devo confiar num homem que atraiçoa os seus próprios amigos?
Yanlış anlama, o vampirler beni kola gibi bitirmeden arkadaşlarının beni kurtarmasına minnettarım.
Não me interpretes mal, estou grato por os teus amigos me salvarem antes de os vampiros me drenarem todo.
- Evet, arkadaşlarını biliyorum.
Sim, eu tenho conhecimento disso.
Lolly... Buradaki arkadaşlarını nasıl tekrar hazine avına çıkmayacağın konusunda rahatlatabilirsin?
Lolly, como é que podes garantir às tuas colegas que não vais escavar de novo à procura de tesouros enterrados?
Arkadaşlarını gezmeye götüresin diye dayının garajına girip motosikletini çaldığın günü biliyorsun.
Lembras-te quando arrombaste a garagem do teu tio e levaste a motorizada dele para andares com os teus amigos?
Zaman Efendileri istediği için mi sen ve arkadaşlarını avladığımı sanıyordun?
Achas que estava a caçar-te a ti e aos teus amigos porque os Mestres do Tempo me mandaram fazê-lo?
- Buradaki arkadaşlarının başı belaya girdiğinde ödülümü topluyor, hafif ısınıyordum.
Vim recolher uma recompensa, molhar o meu assobio, quando os teus amigos aqui se meteram em grande sarilho.
Hukuğu unutmanı, arkadaşlarını unutmanı, şehrini unutmanı istiyor.
Queria que esquecesses o Direito, os teus amigos, a tua cidade.
Hiçbirinizin kaydı hiçbir yerde yok. Siz ve arkadaşlarınız da 150 sene önce yok oldunuz.
Não há registo de vocês em lado nenhum, e tu e os teus amigos desapareceram há 150 anos atrás.
Ailem ve arkadaşlarım var, ama seninle aramız... eskisi gibi değil... bunun sebebi de yaşadığım hayatın, buna izin vermemesi... ve bu çok korkutucu.
Tenho amigos e família, sabes, mas não tenho, tipo... O que tínhamos... E por causa da maneira como a minha vida está, talvez nunca tenha isso...
Bilgin olsun, arkadaşlarımın profilini çıkarmam.
Para que saibas, não analiso os meus amigos.
Debbie ile doğurursak arkadaşlarınla birlikte nerede kalacaksınız?
Onde é que vocês vão dormir se nós as duas tivermos filhos?
Arkadaşların epey ısrarcı.
Os teus amigos são persistentes.
Herkese göre sıradan bir adli tıp yardımcısıyken gücümü gizlice S.T.A.R. Labs'daki arkadaşlarımın yardımıyla suçla savaşmak ve benim gibi meta-insanları bulmak için kullanıyorum.
Para o mundo exterior, sou um vulgar cientista forense mas, secretamente, com a ajuda dos meus amigos da STAR Labs, combato o crime e procuro outros metas como eu.
- Görünüşe göre arkadaşların hayatta kalmış.
Parece que os teus amigos sobreviveram.
Peki bu yeni arkadaşların seni ne zaman değiştirdiler peki?
E quando é que exactamente os teus novos amigos fizeram-te uma lobotomia?
- Yapacak mısın? - Nasıl arkadaşların var, Adamım?
Que tipo de amigos tem homem?
Birisi benimüzerime oynasın, arkadaşlar...
Eu conheço-o há anos.
Kız arkadaşlarınla hafta sonları takıldığını hatırlıyor musun?
Sabes quando vais de fim de semana com as tuas amigas?
Arkadaşlarımızın yapmasını istiyoruz. Ebeveynlerimizin yapmasını istiyoruz.
Queremos os amigos a fazê-lo.
Arkadaşlarımın icabına bakılır, değil mi?
Certifique-se que cuidam das minhas amigas, sim?
Yeni en yakın arkadaşlarından yeni gelişmeler olduğunda bunu bilecek miyiz?
Mais alguma novidade dos teus novos amigos de que queiras pôr-nos ao corrente?
Böyle evlerin tapularını geçersiz.. .. yapabilen arkadaşlarım var.
Tenho amigos que podem anular uma escritura, executar uma hipoteca.
.. bana ihtiyacınız var diye.. .. arkadaşlarımı yarı yolda bıraktım.
Deixei os meus amigos para trás, pois era disso que vocês precisavam.
Çünkü siz benim arkadaşlarımsınız, ailemsiniz!
Mas vocês são meus amigos. São como se fossem família!
Onların arkadaşların olduğunu mu düşünüyorsun?
Achas que eles são teus amigos?
Tre'nin bana soytarılık yaptığını gördü, ve sonra arkadaşlarıyla onun üstüne atladı.
Vê o Tre a brincar comigo, e, depois, ataca-o com os amigos dele.
Sınıf arkadaşlarım buna bayıldılar.
Os meus colegas de turma adoraram.
Ve şu arkadaşların yüzünden başın belaya girip duruyor.
E estes teus amigos estão sempre a arranjar-te sarilhos.
Arkadaşlarımın bir kusur yok, anne.
Mãe, os meus amigos não são maus.
Stillwater çetesi arı kovanı gibidir ve arkadaşların sürekli dürtüp duruyorlar.
Stillwater e o seu bando é como um ninho de vespas, e os teus amigos continuam a abaná-lo.
- Arkadaşların mı?
- São seus amigos?
Arkadaşların ritüeli sana düzgün anlatamamış belli ki.
Claramente, os teus amigos não te contaram tudo sobre o ritual.
Arkadaşların tutuklandı.
Os teus amigos estão presos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]