Arkadaşız Çeviri Portekizce
26,426 parallel translation
- Yok bir şey, arkadaşız.
Somos amigos.
Şu an arkadaşız çünkü öyle olmak zorundayız.
Neste momento só somos amigos porque temos de ser.
Ben ve Angela arkadaşız.
Eu e a Angela somos amigos.
Ya burada yalnız başıma oturup erkek arkadaşımın onu öldürmek için durmayacak bir avcı tarafından ülkenin dört bir yanına kaçması konusunda endişelenebilirim.
Eu posso ficar aqui sentada e sozinha a passar-me por o meu namorado estar algures neste país a tentar fugir de uma Caçadora que não vai parar enquanto não o matar, ou posso ser útil.
Bir kız arkadaşı olduğunu biliyorsun değil mi?
Tu sabes que ele tem namorada, certo?
O zamana kadar, biz... sadece iş arkadaşıyız.
Até lá, somos... apenas colegas de trabalho.
Hiç arkadaşımız yok.
Não temos nenhum amigo.
Kız arkadaşını kaybettin.
Perdeste a tua namorada.
Çekici ama kız arkadaşıma söylemezdim yani.
Acho. Só não dizia à minha namorada.
Sırp arkadaşımız kiliseye olan bağlılığımı hoş karşılamadı.
O nosso amigo sérvio não gosta da minha lealdade para com a igreja.
Uyuşturucu taciri arkadaşınızı Egan'ı kurtarmak için onu kullanmıştınız.
Usou-a uma vez para ajudar a soltar o seu amigo traficante, o Egan.
Jessie Slavich sivil bir hedefi bombaladı... ve ajan arkadaşımızı vurabilecek bir mesafedeydi.
A Jessie Slavich bombardeou um local civil e estava perto de atacar um Agente colega.
Kız arkadaşım, onlarcasından biri.
É uma namorada minha. Uma de muitas.
- Arkadaşımız Fiona nasıl?
- Como está a nossa amiga Fiona?
Sadece arkadaş olacağımızı sanmıştım.
Desculpa por ter ficado chateado por sermos só amigos.
Kızımız Morgan Oliver, 25 yaşında. Tulane'den mezun öğrenci, en yakın arkadaşıyla seyahat ediyormuş.
Foi em Morgan Oliver, 25 anos, estudante de Tulane, estava a viajar com o seu melhor amigo.
Bu bir iş arkadaşınızı kaybettiğiniz son olay olmayacak.
Esta não vai ser a última vez que vão perder um colega.
Kurbanınız takım arkadaşı tarafından mı öldürüldü?
A vítima foi morta por outro recruta?
Bilen biri varsa o da kız arkadaşıdır.
Se alguém sabe, é a namorada dele.
Bu kız arkadaşın bir ismi var mı?
Essa namorada tem nome?
Onun kıskanç bir erkek veya kız arkadaşı vardı.
Ele tinha uma namorada ou namorado ciumento.
Hayır, tek suçu eski kız arkadaşına aptalca bir mektup yazmak.
- Não. A única coisa de que ele é culpado, foi o escrever uma carta idiota para a ex-namorada.
Kurbanın bir arkadaşı bakmamızı istedi.
Foi uma amiga que nos pediu.
Şu merhemleri alıp kız arkadaşımla güzel bir akşam yemeği yemek istiyorum.
Só quero ir buscar aquelas ervas e ter uma refeição em casa com a minha namorada.
Kız arkadaşımın kıyafetleri onlar.
São da minha namorada.
Onları tehlikeye atamam bu da demek oluyor ki Rayna yaşadığı müddetçe kız arkadaşımla birlikte olamam.
Eu não vou pô-las em perigo, por isso não posso estar com a minha namorada enquanto a Rayna estiver viva.
- Arkadaş mıyız biz?
Nós somos amigos?
Arkadaş mıyız?
Somos amigos?
Sanırım seninle arkadaş olamayacağız.
Acho que não vamos ser amigos.
Kız arkadaşının götürdüğü cipte kaldı.
Está no jipe que a tua namorada levou.
O benim kız arkadaşım değil.
- Não é minha namorada.
Kimin kız arkadaşı olduğu kimin umurunda?
- Isso não faz diferença!
İyi de az önce kız arkadaşımdan ayrıldım.
Mas acabei de acabar com a minha namorada.
Sadece sen ve ben olacağız, arkadaşım.
Serei apenas eu e tu, meu amigo.
Arkadaşınız nasıl?
Como está o seu amigo?
Kız arkadaşı hariç, seni sürtük.
Exceto a namorada dele, sua vadia.
Kız arkadaşınla senin aranda...
Sei que tu e a tua namorada...
- Arkadaşın, Serçe. İçeride yalnız mı?
O teu amigo Pinkie está sozinho ali dentro?
Arkadaşı sormuş ; "Zıpladın mı peki?" Bizimki de demiş "İlk başta birazcık."
O amigo dele pergunta : "Saltaste?" Ele responde : "Um bocadinho... ao início."
Arkadaşınız Bay Waller aradı.
Era o seu amigo, o Sr. Waller.
Ya bu gece kız arkadaşım olarak partime gelirsin ya da biter.
Vens à festa como minha namorada ou acabamos tudo.
Kız arkadaşını arayıp kendini vuracağını söylemiş.
Sim, tenho um tipo que telefonou para a namorada a dizer que se ia matar a tiro.
Kız arkadaşı sanırım.
A namorada, acho eu.
Kız kardeşimin ve fena halde kendini beğenmiş ve başarısız toplumsal reformcu arkadaş güruhunun, kasabalarını Ölüm Lordu ve Kötü Cadı'yla paylaşmak isteyeceklerini sanmıyorum.
Não achei que a minha irmã e o resto do seu grupo de amigos incrivelmente moralistas e altruístas quereriam partilhar a suas casa com o Lorde da Morte e a Bruxa Malvada.
Zararı geç, senin erkek arkadaşın yüzünden iki küçük çocuk babasız kaldı.
- Esquece magoar. Duas crianças perderam o pai hoje por tua causa e do teu namorado.
- Kız arkadaşımı özledim. - Pardon, ne?
Tenho saudades da minha namorada.
Hep diyorsun ki ; "O zamana kadar arkadaş kalacak mıyız kim bilir?"
Dizes sempre : "Quem sabe se ainda seremos amigas até lá"?
Babalarımızın arkadaş olduklarına şaşırmamak gerek.
Não é admirar que o seu pai e o meu fossem amigos.
Ama senin, Happy'nin ve Sly'ın duyarlı bir arkadaşı olmaya çalışıyorum çünkü birbirimizi anlıyor olmamız gerek.
Mas... Tento ser um bom amigo para ti, para a Happy, o Sly, porque devíamos entender-nos um ao outro.
Sizin de başka psikiyatristlerle iş görüşmesi yaptığınızı biliyorum. Bu role mükemmel oturabilecek bir arkadaşım, aile dostum var.
E também, eu soube que anda à procura de um psquiatria para a equipa, e eu tenho um amigo, um amigo de família, que julgo ser perfeito para o cargo.
Arkadaş mıyız peki?
Então somos amigas?
arkadaşım 498
arkady 17
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşın 91
arkadaşlarım 129
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşları 29
arkady 17
arkadaşlar 784
arkadaş 286
arkadaş olalım 17
arkadaşın 91
arkadaşlarım 129
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşları 29
arkadaşımdı 18
arkadaş ister misin 22
arkadaşlarını 16
arkada 129
arkadaşların 36
arkadaş mıyız 22
arkadan 28
arkadaşlarım var 23
arkadaşın kim 42
arkadaşınız mı 19
arkadaş ister misin 22
arkadaşlarını 16
arkada 129
arkadaşların 36
arkadaş mıyız 22
arkadan 28
arkadaşlarım var 23
arkadaşın kim 42
arkadaşınız mı 19