Ateş ediyorlar Çeviri Portekizce
416 parallel translation
Önce ateş ediyorlar sonra soruyorlar.
- Disparam primeiro, perguntam depois.
Şu anda da aileme ateş ediyorlar.
Estão a disparar contra os meus pais.
Siyah bayrağa ateş ediyorlar.
Estão a disparar para a bandeira negra.
Bize ateş ediyorlar!
Estão a atirar contra nós.
Birkaç gündür buradalar, içiyorlar, etrafa ateş ediyorlar.
Estão aqui há vários dias, a beber, a disparar...
Silahlarına boya koyup tuvallerine ateş ediyorlar resmen.
Carregam pistolas com tinta e disparam-nas para a tela.
Yukarıda kıyamet gibi ateş ediyorlar.
Oh, raios. Há demasiados tiros lá em cima.
Hey. Alman tankları bölgede ateş ediyorlar.
Tanques alemães estão a atacar a prefeitura.
Kötü ateş ediyorlar.
Eles atiram mal.
Neden ateş ediyorlar?
Porque não param de disparar?
Bize ateş ediyorlar!
Eles estão a atirar em nós!
Bize ateş ediyorlar.
Venham.
En az 30 cm mesafeden ateş ediyorlar.
Está um pouco de nevoeiro, e eles estão a disparar à distância de, pelo menos, 30 centímetros.
- Niye bana ateş ediyorlar peki?
- Então porque me alvejam?
- Herkese ateş ediyorlar.
- Alvejam toda a gente.
Bana ateş ediyorlar!
Disparam contra mim!
Neden iki uçağa da ateş ediyorlar? Sadece birine saldırmaları gerekiyor!
Por que atacam logo dois, em vez de alvejarem só um?
- Ateş ediyorlar.
Eles estão a disparar.
Yolun karşısındaki adamlara ateş ediyorlar.
Nada. Eles estão a disparar contra uns tipos do outro lado da rua.
Yol açmak için dinamitlere ateş ediyorlar.
Estão atirando no dinamite.
- Bize ateş ediyorlar!
- Eles disparam!
Bize ateş ediyorlar.
Estão a atirar em nós.
Niye ateş ediyorlar?
Por que raio estão a disparar?
Ateş ediyorlar.
- Estão a disparar!
Kızıl sakallı Albay'a ateş ediyorlar.
Estão a disparar contra o coronel da barba ruiva.
Ateş ediyorlar!
Estão a atirar!
Bize ateş ediyorlar!
Estão a atirar!
Ateş açıyorlar. Her taraftan ateş ediyorlar.
Estou a ser atingido por todo o lado.
Bize ateş ediyorlar.
Estão a disparar contra nós.
Bunlar gene bize ateş ediyorlar.
Estão a disparar contra nós outra vez.
Oh, tanrım! Ateş ediyorlar!
estao disparando!
- Kime ateş ediyorlar?
- Para onde atiram?
- Herkese ateş ediyorlar!
- Estão a disparar sobre todos!
Orada ateş ediyorlar.
Estäo a disparar ali.
- Onlar mı ateş ediyorlar?
- Aquilo são eles aos tiros?
- Ateş ediyorlar, dışarı çıkmayın.
- Não deixe, eles estão atirando.
Bizimkiler ateş ediyorlar!
É de cá para fora!
Ateş ediyorlar.
Foguetes!
Ateş ediyorlar. Bu panik ateşi.
Estão a disparar contra eles.
Işıklara ateş ediyorlar.
Estão a alvejar as luzes.
Rehinelere ateş ediyorlar.
Temos terroristas a alvejar reféns.
Ateş ediyorlar!
Eu sou um soldado, meu!
Ateş ediyorlar!
Fui treinado para combate!
- Ateş ediyorlar!
- Estão a disparar!
Ateş ediyorlar efendim, ateş ediyorlar!
Eles estão a disparar, sir, eles estão a disparar!
Neden ateş ediyorlar?
Porque é que estão a atirar?
Büyük sığırcılar yaygara koparmaları, etrafta at koşturmaları ve sağa sola ateş etmeleriyle... ve koyunculara olan kinleriyle bu toprakları idare ediyorlar.
As grandes companhias de gado controlam a região. Com seus gritos, suas montarias e tiros... e seu ódio pelos ovelheiros.
Gerçekten ateş ediyorlar!
Estão a disparar a sério!
Bize ateş ediyorlar!
- Estão a disparar contra nós!
Ateş mi ediyorlar?
Disparar?
Bize ateş ediyorlar.
Estão a atirar sobre nós.
ateş et 239
ateş yok 22
ateş etmeyin 472
ateş serbest 41
ateş kes 57
ateş etmek yok 25
ateş mi 17
ateş ederim 25
ateş edeceğim 31
ateş etme 368
ateş yok 22
ateş etmeyin 472
ateş serbest 41
ateş kes 57
ateş etmek yok 25
ateş mi 17
ateş ederim 25
ateş edeceğim 31
ateş etme 368