English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ B ] / Bak ne yaptım

Bak ne yaptım Çeviri Portekizce

306 parallel translation
David, bak ne yaptım.
Olha só o que fiz.
- Bak ne yaptım.
- Olhe o que eu fiz.
- Sen... çık... - Bak ne yaptım...
- Fora daqui...
- Bak ne yaptım.
- Olha o que eu desenhei.
Bak ne yaptım?
Olha o que eu fiz.
"Bak ne yaptım Yüzbaşı Patron."
"Olhe o que fiz, chefe-capitäo."
Bak ne yaptım. Özür dilerim.
Olhe o que fiz.
Güvenlik Güçleri El Kitabını takip etmedim,..... bak ne yaptım.
Será que não segui o manual dos guardas? O que é que eu fiz?
- Wayne, bak ne yaptım.
- Wayne, olha o que eu fiz.
Ah, bak ne yaptım.
Oh meu Deus, olhem o que eu fiz.
Bak ne yaptım.
Vê o que eu fiz.
Bak, baba bak ne yaptım.
Vê, pai ‚ o que os meus devaneios trouxeram.
Bana bak kare parmaklı, sivilce kafalı casus ne yaptığının farkında mısın?
Quem está detido? Ouça você, seu insignificante e estúpido pés chatos, está a dar-se conta do que faz?
- Ne yaptığımı biliyorum, bak şimdi.
Eu sei o que estou a fazer. Observe-me.
Bak, Harry zaten ölecek, bizim ne yaptığımızın önemi yok.
O Harry vai morrer independentemente do que fizermos.
- Sessiz ol yoksa yapacağımı bilirim. - Ne yaptığına bak -
Esteja quieto ou prendo-o.
Bak ben ne yaptığımı sana hep söylüyorum, sense hiç söylemiyorsun, baba.
Sempre conto o que estou f azendo, mas nunca conta o que está f azendo.
Yukarı çık ve o takımın ne yaptığına bak.
Vá ao andar de cima e veja o que é que eles estão a fazer.
Bakın ne yaptım.
Olhem o que eu fiz!
Bak senin yüzünden ne yaptım.
Olhe o que me fez fazer.
- Hey, bak... Tam olarak ne yaptığımı biliyorum.
- Sabia bem o que estava a fazer.
Ona katıldım. Bundan önce yaptığı girişlere bakılırsa, ne kadar zamanımız olduğunu anlıyorum.
Com base nas entradas anteriores, sei quanto tempo nos resta.
Bu geçmiş tenekeli Albay için yaptığın da ne? Onun altını bağlayan bakıcısı mısın?
Porque fica protegendo este coronel da treta?
Bak, ne yaptığımı biliyorum herhalde!
Eu devo saber o que fiz.
Ne yaptığımıza bir bak.
Veja o que fizemos!
Kanıtlanmadığı sürece masum sayılırım ve bakın bana ne yaptılar.
Uma pessoa é inocente até ser provada culpada mas vejam o que me fizeram.
Bak sana ne yaptım.
Vê o que fiz para ti.
Olaya bak, ne yaptım ki şimdi?
- Credo, que fiz agora?
- Bak, senin için ne yaptım.
- Fiz para você. - É lindo!
Bak Miri, ne yaptığımı biliyorum.
Olha, Miri, sei o que estou a fazer.
Elliott, bak senin için ne yaptım!
Elliott! Vê o que eu fiz para ti!
Bak dün gece her ne olduysa her noktasında numara yaptım.
Olha, o que quer que aconteceu ontem à noite, eu fingi sempre.
Ödenecek miktar olağanüstü olmasaydı bunu sana yaptırmazdım. Bak, ne yapmak istiyorsan onu yap.
Olha, faz o que quiseres.
Herşey yolunda, tamam mı? Arabaya ne yaptığına bak!
- Olha só o que ele fez.
"Bak anne" yardım et lütfen, ne yaptığımı, nereye gittiğimi bilmiyorum " dersen harika derim, çünkü ancak o zaman birbirimize dürüst olabiliriz.
"Mãe, ajuda-me, por favor, não sei o que fazer, sinto-me perdida..." Eu diria : "Óptimo! Agora podemos ser honestas, podemos começar a falar!"
Bakın, çocuklar, ne yaptım?
Por favor! Que fiz eu?
- Aman tanrım bakın ne yaptı?
Céus, vejam o que ele fez!
Bize ne yaptıklarına bak, olası hayatımıza neler yaptıklarına.
- Olha só o que nos fizeram! O que poderíamos ter tido!
Kıymetli, antik kutularım. Aw, onlara ne yaptığınıza bakın.
As minhas preciosas latas antigas!
Bakın, ben yakalanan arkadaşlarımız için şarkı söylemeye çalışırken Romalılar ne yaptı.
Vejam bem o que esses bárbaros romanos fizeram... quando tentei cantar para alegrar os nossos pobres camaradas capturados!
Bak bana ne yaptılar. Parmağımı kopardılar.
- Olha o que me fizeram ao dedo.
Bak, senin için ne yaptım?
Vê o que te fiz.
Niye öyle bakıyorsun? Ben ne yaptım?
Por que vc está me olhando assim?
Bak geçen hafta elime ne yaptı. Haftalık paradan 50 $ cebe attığımı sanmıştı.
Olha o que me fez à mão por pensar que lhe roubei 50 dólares.
Madem öyle, tüm o bakım ekiplerinin yanaşma çemberinde ne yaptığını bana söyleyebilir misin?
Nesse caso, talvez me possas dizer o que estão as equipas de manutenção a fazer no anel de atracagem.
Bakın ne yaptım.
Olhem o que fiz.
Bak, arka tarafa ne yaptım.
Olha o que eu fiz.
Tanrım. Gitarıma ne yaptı bak.
Olhem o que ele fez à minha guitarra.
Bak ne mi yaptım?
- Veja o que fez.
Bak Tom, gerçekten yaptığın şey için minnettarım- - gönüllü olarak benim için yaptıklarına- - ama bir çeşit Vulkan kimyasal dengesizliği altında olduğumu göz önünde bulundurduğumda sana ne dediysem ve ne yaptıysam, o kişi... ben değildim.
Olhe, Tom, Eu realmente aprecio o que fez... O que estava disposto a fazer por mim... Mas, no que me diz respeito, eu estava sob a influência de algum estranho desequilíbrio químico vulcano, e tudo aquilo que fiz, seja lá o que disse... não era eu.
Ona ne yaptım ki? - Bak...
Nunca fiz nada...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]