Başa Çeviri Portekizce
8,992 parallel translation
Keskin olmayan bir cisimle başa alınan darbenin Lilly'in anılarına ulaşmayı zorlaştırmasını düşünüyorum.
Prevejo que o traumatismo craniano. vai tornar a navegação nas memórias da Lilly mais difícil.
Benim sahte sorularımla başa çıkamıyorken işin başına geçtiğinde ne yapacak?
Se ela não aguenta as perguntas falsas, como vai ela aguentar o trabalho a sério?
Hayatım boyunca seninle başa çıkmaya çalışmak ne kadar zordu biliyor musun?
Sabes quão difícil têm sido acompanhar-te toda a minha vida?
Aile terapisti olarak bütün başa çıkma yeteneklerine sahip olduğundan emin olabilirsin.
Como terapeuta familiar, posso assegurar-te que tens todas as habilidades necessárias para o que precisas.
Böyle bir saldırıyla başa çıkacağımdan şüphen mi vardı?
Duvidavas que eu ia superar tal ataque?
Artık onunla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum.
Receio que já não saiba como controlá-lo.
Başa çıkmak için çok büyük.
Ele é muito velho para ser controlado.
Sunuma geçmeden önce 3'ncü sınıfların dans dersinde söğüt ağacı ve sarkan ağaçlar için, yazdığı okul şarkısıyla sizleri baş başa bırakalım.
Antes de partilharmos anúncios e vermos o resultado do estudo da dança do terceiro ano com salgueiros e árvores caídas, vamos saudar este dia com uma canção escolar.
Lisa'nın böyle bir destek olmadan korkularıyla başa çıkamaması beni üzüyor.
Parte-me o coração que a Lisa não consiga lidar com as suas emoções sem uma muleta.
Bu durumla başa çıkacağız John.
Vamos tratar disto, John.
Bu adamla baş başa vakit geçirmek istiyorum.
Preciso passar algum tempo com este homem.
- Tamam, gitmeyiz. O zaman siz ikiniz baş başa takılırsınız, bir başınıza.
Bom, vamos indo, então vocês podem ficar juntos, sozinhos.
Tamam, üç amigo kaldık baş başa.
Certo, acho que só ficamos nós três, amigos.
Bu da bizi kim olduğunu bilmediğimiz 8 üyeyle baş başa bırakıyor.
O que nos deixa com 8 membros não identificados do Santuário Interno do "Everyone".
Bilgisayarlı bir çeteyle başa çıkabiliriz.
Podemos lidar com um... gang computadorizado.
Başa çıkamıyorum bununla.
Eu não consigo.
"İstediğim şey için mücadele edeceğim seninle de başa çıkacağım."
E então ela diz : "Eu vou lutar pelo que eu quero e vou chatear-me a sério contigo", citação.
Bir lanet için tedavi, Agnes bunlarla nasıl başa çıkacağını biliyordu.
Para curar um maldição, Agnes teve que aprender a lançar outra.
Kendimize daha uygun bir isim verip bununla başa çıkmalıyız.
Temos de chamar as coisas pelos nomes e lidarmos com isso.
Charles, Henry, başa geçmek için çok gençler.
O Carlos, o Henrique... São novos de mais para reinarem.
Şimdi anneleri yanlarında değil. Nasıl başa çıkacaklar?
Agora que estão sem a mãe, não sei como enfrentar?
Başa senin adını koydurdum. Bilmiyorum.
Pedi ao tipo da gráfica para colocar o teu nome antes.
Ne olmuş yani? Bebeğim, sence baş başa kalmak istemezler mi?
Querido, não achas que eles querem ficar juntos?
İsyan piyasa oranıyla başa çıkamıyorsa belki de oyuna dahil olmamalı.
Se a Mutiny não consegue competir com a tarifa de mercado, talvez não devesse estar na jogada.
Paramı aldın ve beni Mateo Perez ile baş başa bıraktın.
Ficaste com o meu dinheiro, e deixaste-me com o Mateo Perez.
- Başa sarar mısın?
- Posso ver outra vez?
Yani Stefan ve ben, birinin ölümüyle nasıl başa çıkılacağını senden duymayı biraz ironik buluyoruz.
O Stefan e eu achámos um pouco irónico que te aches qualificada para nos dizeres como lidar com a morte de um ente querido.
Baş başa kaldık.
Parece que somos só as duas.
Öyle insanlarla başa çıkarız.
Conseguimos lidar com essas pessoas.
Kasabaya gidip durumla Christine'siz nasıl başa çıktıklarına bakacağım.
Vou à cidade para ver como estão sem a Christine.
Başa sardım.
Então, voltei ao início
Bununla nasıl başa çıkıyorsun? Seni ilgiye boğan senin için çılgına dönen bütün bu kadınlar sana neler hissettiriyor?
Como te sentes, com estas mulheres a cobrirem-te de atenção e a perder a cabeça por ti?
Bu suçla başa çıkmak için yardım istedim.
E pediram-me para lidar com esse criminoso.
Baş başa kaldığımıza göre sana söylemek istediğim bir şey var sana söy-me-dim istediğim.
Agora que estamos sozinhos, queria dizer uma coisa a ti...
Bu büyüklükteki bir olayla başa çıkabilecek gerekli altyapıya 9-9'un sahip olduğunu düşünmüyorum.
Não sei se a 99a terá recursos para lidar com algo desta magnitude.
Baş başa görüşebilmek için bu kadar zahmete katlanmanız beni gururlandırdı.
Estou lisonjeado pelo seu esforço para uma conversa particular.
Onunla başa çıkıyor.
Está a lidar com isso.
Ajan Gibbs Kolombiya konusunda deneyimli olduğu için başa getirildi.
O Agente Gibbs foi posto no comando por conta da sua experiência anterior na Colômbia.
Hepatitle başa çıkabilir umarım.
Vamos esperar. Espero que ele aprecie a "hepatite".
Şey, oğlumu koruma konusuyla başa çıkabilecek durumdayım.
Sabes, sou... Sou perfeitamente capaz de proteger o meu filho.
Hastalığınızla nasıl başa çıktığınızı söyler misiniz?
Pode dizer-me como lidou com a sua condição?
Bununla başa çıkabiliyorum.
Estou a ultrapassar isso.
Başa döndüm.
Começar uma nova vida.
Acziyetle bile başa çıktım.
Inclusive com incompetência.
- Söylentilerle başa çıkarız.
Lidar com rumores é fácil.
Zor olan şey kanıtlarla başa çıkmaktır ve ortada kanıt yok.
O difícil é lidar com provas e não há nenhumas.
Kovmakta haklıydım çünkü bu işle başa çıkamadın.
Estava certa em despedir-te, e se não podes lidar com isso, se não aguentas que eu faça o meu trabalho, que eu tenha poder...
O para çocuklarımızın kokusunu gidermek içindi sense obur yüzünü tıka basa doldurmak için bir zımbırtı almışsın!
Aquele dinheiro era para tirar o cheiro das crianças, e em vez disso, compraste uma... geringonça para enfiares a tua cara gulosa.
Tarafını seçeceksin ve bu durumla başa çıkmayı öğreneceksin.
avalias todos os possíveis resultados.
- Ishita'yı gördüm, tıka basa doluyum.
Já vi, Ishita, já não tenho fome.
Cat Grant ile başa çıkabilirim.
Eu sei lidar com a Cat Grant.
başarısız 35
başarılar 28
başarılı 32
başarı 43
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başarılar 28
başarılı 32
başarı 43
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başaramadım 52
başaracağız 144
başarabiliriz 43
basanti 16
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadık 18
başaramadın 18
başarısız oldum 33
başaramayacaksın 18
başaracağız 144
başarabiliriz 43
basanti 16
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadık 18
başaramadın 18
başarısız oldum 33
başaramayacaksın 18