Başka bir yol bulmalıyız Çeviri Portekizce
114 parallel translation
Başka bir yol bulmalıyız. Bu şekilde kılık değiştirerek kimseyi kandıramayız.
Devemos achar uma outra forma.
Gant'i bir şekilde durdurmalıyız. başka bir yol bulmalıyız. Sözlerimin hepsi bu kadar.
Se nos queremos livrar do Gant e parar esses assassinatos... temos de encontrar outra forma.
Başka bir yol bulmalıyız.
Temos de procurar outro caminho.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- Temos de arranjar forma de entrar.
Evet, Sanırım artık geriye dönüp başka bir yol bulmalıyız.
Quer dizer que devemos voltar atrás e tentar outro caminho.
Görünüşe göre Sandi'nin kontrol odasına giden başka bir yol bulmalıyız.
Parece que vamos ter que achar outro caminho para chegar à Sandi.
Başka bir yol bulmalıyız.
Temos de ir por outro lado.
Başka bir yol bulmalıyız.
Temos que achar outro modo.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- Temos de dar a volta.
Mokra'nın tespit edemeyeceği, başka bir yol bulmalıyız.
Teremos de achar um outro jeito dos Mokra não nos detectarem.
Başka bir yol bulmalıyız.
Temos de arranjar outro modo.
Başka bir yol bulmalıyız.
Temos de encontrar outra saída.
Başka bir yol bulmalıyız.
Temos de encontrar outra solução.
Başka bir yol bulmalıyız.
Tenho de pensar noutra solução.
Başka bir yol bulmalıyız.
Temos de achar outro caminho.
Biz başka bir yol bulmalıyız onu korkututrsak bizi bir süpernovaya doğru sürükler.
Se a assustarmos, ela pode nos atirar contra uma supernova. Temos que descobrir outro modo.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- Precisamos de outra saída.
Başka bir yol bulmalıyız.
Precisamos de uma escapatória.
Başka bir yol bulmalıyız.
- Meu Deus, tenho de arranjar outra forma de o conseguir.
Başka bir yol bulmalıyız.
Bem, nós vamos descobrir outra maneira, Está é demasiado perigosa.
Alüminyum bulamazsak başka bir yol bulmalıyız.
Se não conseguimos obter alumínio, temos de encontrar outra forma.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- Absoluta. - Temos de arranjar outra maneira.
- Başka bir yol bulmalıyız.
É melhor irmos por outro lado.
Belkide başka bir yol bulmalıyız.
Talvez devêssemos pensar noutra maneira.
Kendimizi dünyaya gösterişli bir biçimde duyurduğumuza göre bu tepeleri geçmek için başka bir yol bulmalıyız.
Bem, já que nos anunciámos de forma tão espectacular, vamos ter de encontrar outro caminho pelas colinas.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- Vamos ter de encontrar outra solução.
Başka bir yol bulmalıyız.
Temos que achar um caminho para contorná-lo...
O parayı bulmak için, başka bir yol bulmalıyız.
Teremos de arranjar outra forma de conseguir o dinheiro.
Eğer bu doğruysa... Başkan'a dava açmak için başka bir yol bulmalıyız.
Se isto é verdade, temos de arranjar outro modo de levar o presidente à justiça.
Bak, başka bir yol bulmalıyız.
Olha, precisamos de arranjar outra saída.
Oradan aşağıya inemeyeceğiz anlaşıldığına göre başka bir yol bulmalıyız!
Não podemos levá-lo. Temos que pensar noutra coisa.
Kanatlanıp uçma pahasına bile olsa bu dağın etrafından başka bir yol bulmalıyız.
Vamos encontrar outro caminho para sair desta montanha. Nem que tenhamos de crescer asas e voar.
Senin yeteneklerini göstermek için başka bir yol bulmalıyız, Halder.
- Obrigada. Temos de arranjar outro escape para os seus talentos, Halder.
O zaman başka bir yol bulmalıyız.
Então encontraremos outra maneira.
Bu yüzden başka bir yol bulmalıyız.
É por isso, que temos de encontrar outra forma.
Federaller senin yargıca rüşvet vermeni bekliyorlar, yani sanırım davayı kazanmak için başka bir yol bulmalıyız.
O FBI está à espera que faça um suborno ao juiz, portanto... Acho que vamos ter que encontrar outra maneira de vencer o caso.
Eczaneye başka bir yol bulmalıyız.
Temos de arranjar outro caminho para a farmácia.
Başka bir yol bulmalıyız.
Temos de arranjar uma maneira.
Başka bir yol bulmalıyız.
Temos de encontrar outro caminho.
- Almak için başka bir yol bulmalıyız.
Teremos de o conseguir de outra forma. Não te preocupes.
İçeri girecek başka bir yol bulmalıyız. Güvenlik.
Encontra outra maneira de voltar aos negócios.
- Başka bir yol bulmalıyız. - Evet.
Então, temos de encontrar outra solução.
Sanırım tekrar geri dönüp, başka bir yol bulmalıyız.
Suponho que devamos... voltar, - procurar outro caminho.
Geminin içine dönmeniz için başka bir yol bulmalıyız.
Temos de encontrar outra forma de voltarem a entrar.
Evet, bu da onu oradan çıkarmaya yardım etmek için başka bir yol bulmalıyız demek.
Pois, o que significa que vamos ter de arranjar outra forma de o tirar dali.
Karşıya geçmek için başka bir yol bulmalıyız.
Temos de encontrar outro meio de atravessar.
Başka bir yol bulmalıyız.
Temos de arranjar outra maneira.
Başka bir yol bulmalıyız.
Agora, todos, pensem.
Peki, başka bir yapmak için bir yol bulmalıyız yeterince güçlü ve hızlı.
Tens de arranjar maneira de fazer outra que seja forte o suficiente e depressa.
Geri dönüp başka bir yol mu bulmalıyız?
Devemos voltar?
Başka bir yol bulmalıyız.
- Temos que pensar noutra coisa.
başka bir isteğiniz var mı 22
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka bir şey bilmiyorum 23
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka bir şey bilmiyorum 23