Benim için yeterli Çeviri Portekizce
544 parallel translation
Bu benim için yeterli.
Para mim, basta.
Sözün benim için yeterli.
Só preciso da sua palavra.
Upjohn'un tavsiyeleri benim için yeterli.
A recomendaçäo da Mrs. Upjohn basta-me.
Baba, bu benim için yeterli.
Pai, para mim, chega.
Bu, benim için yeterli.
Para mim está bom.
- Hayır, benim için yeterli.
- Não, não me faz diferença.
Benim için yeterli... bir daha ona dokunma.
Ele está suficientemente bom para mim... e o senhor não volta a tocar nele.
- Doktorun sözü benim için yeterli.
- A palavra do Doc basta-me.
Bobby'nin anlattıklarından sonra bu benim için yeterli.
Depois do que o Bobby nos contou, é o suficiente para mim.
- Biz soruyoruz. El Libre hakkında duyduklarım benim için yeterli.
O que sei sobre o El Libre é o suficiente para mim.
Pekala, Bu benim için yeterli.
Já me chega.
Mutlu bir aile olarak yaşamak benim için yeterli.
O que já têm deve ser suficiente.
Belki benim için yeterli değildir. Sizin için yeterli olacağını düşünmedim.
- Talvez não é suficiente para mim.
Yani, kesenin ağzını biraz açabilseydin, benim için yeterli olurdu.
Se você me desse mais um pouco, teria o suficiente.
- Üç tanesi benim için yeterli.
- Faz limonada para três. - Três?
Bu benim için yeterli.
Isto é suficiente para mim.
Bu neden benim için yeterli
É motivo suficiente para mim.
Bu benim için yeterli.
Isso me basta.
İşte, bu kanıt benim için yeterli.
Essa já é uma boa prova para mim.
Madem Mackenna seninle gitmeyi göze alıyor... bu benim için yeterli.
Se o Mackenna vai arriscar contigo, eu também arrisco.
Benim için yeterli Binbaşı.
Para mim é suficiente, Major.
Size hizmet ve sadakatim benim için yeterli ödüldür.
O serviço e a lealdade que vos devo bastam-me.
Benim için yeterli olan...
Para mim, é suficiente...
"Kambur" benim için yeterli. Benim için değil ama.
Gosto mais de "aberração"
- Benim için yeterli sebep.
- Para mim é razão bastante.
Benim için yeterli.
Para mim é suficiente.
Otel kayıtlarına kendi adınızı yazmayacak kadar... zekice davrandınız. Ama biliyor musunuz... bu çekteki imza benim için yeterli.
Tomou muito cuidado em não assinar o registo no hotel, mas a assinatura neste cheque é boa o suficiente.
Hagedorn senin aldığını söylüyor, bu benim için yeterli.
- O Hegedorn diz que tens. - O Hegedorn está enganado.
Pekala, Warsaw'da yaptıklarını biliyorum ve bu benim için yeterli.
Sei o que fizeste em Varsóvia e isso para mim chega. Estás-me animando.
Bu benim için yeterli.
Isso é suficiente para mim.
Benim için yeterli bir cevap.
É quanto basta, para mim.
- Göklerin egemenliği benim için yeterli.
- Chega-me o reino dos céus.
- Benim için yeterli.
- Certeza absoluta. - Isso chega para mim.
Benim için senin sözün yeterli.
Basta a sua palavra.
Senin için benim sözüm yeterli mi?
A minha palavra basta?
- Benim için viski yeterli.
- Para mim, uísque é suficiente.
O benim amaçlarım için yeterli bir erkek.
É homem suficiente para o que eu preciso.
Bu da benim için konuyu kapatmaya yeterli.
Para mim, é assunto encerrado.
Bu bilgi yeterli benim için.
Estou satisfeito.
Jules'e dedim ki : " Sana küçük bir kız doğurdum, benim için bu kadarı yeterli.
Ela é dele. Mas eu disse-lhe : " dei-te uma filha, para mim, chega.
Bu başka bir gösterici için yeterli olabilir ama benim için değil.
Essa é uma regra satisfatória para alguns, mas não para mim.
benim için üçüncülükte yeterli.
Olha, o terceiro lugar é muito bom.
Beyni oradan benim gibi konuşabilmek için yeterli enerji üretemiyor.
Embora a mente dele gere energia insuficiente para ele falar de lá, como eu falo.
Benim için koridoru geçmen yeterli.
Que é só cruzar o corredor para mim.
Benim için senin sözün yeterli.
A tua palavra sempre foi suficiente para mim.
Umarım benim Morse kodum bunun için yeterli.
Só espero que o meu código de Morse seja adequado para a ocasião.
Benim için içki yeterli.
Esta bebida chega-me.
Benim fikrime göre, onların hiçbiri bu görev için yeterli değil!
Na minha opinião, nenhuma delas está preparada para esta missão!
Bu benim için yeterli değil, evlat.
É tempo suficiente para mim, miúdo.
Yeterli parayı alırsa Antunnez görmezden gelecek benim için.
O Antunnez fecha os olhos por dinheiro.
Bir hata benim için yeterli.
Errar uma vez é suficiente para mim.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için sorun değil 83
benim için zevkti 116
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39