Bilmiyoruz Çeviri Portekizce
9,283 parallel translation
Olay şu ki, hiç bilmediğimiz bir ormanda ne kadardır yol aldığımızı bile bilmiyoruz.
O meu objectivo é... temos andado nestas florestas perdidas, não durante quanto tempo.
Bilmiyoruz.
Não sabemos.
Ama hala üsse nasıl girmeye çalıştıklarını bilmiyoruz.
Mas não sabemos como é que entraram.
- Hala bilmiyoruz.
- Ainda não sabemos.
Aslında, bilmiyoruz.
Sabes, não sabemos.
Başka kimler buna dahil olmuş bilmiyoruz.
Também não sabemos quem mais está envolvido.
Dışarıda olup bitenle ilgili hiçbir şey bilmiyoruz.
Não sabemos nada sobre nada fora daqui.
Gerçekten neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz.
Realmente não fazemos ideia do que estamos a enfrentar.
İmparatorluğun buraya ne zaman geleceğini bilmiyoruz.
Não sabemos quando o Império chega.
- Araba kullanmayı bilmiyoruz ki.
Mas não sabemos conduzir.
Arthur, kardeşini öldürebilirler ve ne kadar zamanımız var bilmiyoruz.
Arthur, o teu irmão vai ser assassinado. Não sabemos quanto tempo lhe resta.
Para bizde değil ve Dash'i nerede tuttuklarını da bilmiyoruz.
Não temos dinheiro e não sabemos onde têm o Dash.
Dash'in nerede olduğunu hâlâ bilmiyoruz.
Ainda não sabemos onde têm o Dash.
Başından sonuna dümdüz kesilmeli çünkü neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz.
Precisa de ser um corte contínuo, e tem de ser preciso, pois não sabemos com o que estamos a lidar.
Evet ama hala çiftin nasıl öldürüldüğünü bilmiyoruz.
Sim, mas ainda não sabemos como o casal acabou à machadada.
Çünkü onunla ilgili hiçbir şey bilmiyoruz Dean.
Porque não sabemos nada sobre ela, Dean.
Onu nasıl alt edeceğimizi bilmiyoruz.
Não sabemos como a podemos matar.
O öldürülebilir mi onu bile bilmiyoruz.
Nem sequer sabemos se ela pode ser morta.
Dean dışarıda koruma olmayabilir ama içeride ne kadar şeytanla karşılaşacağımızı bilmiyoruz.
Dean, a segurança externa poderá ser fraca, mas ainda não sabemos quantos demônios vamos enfrentar lá dentro.
Neyin var bilmiyoruz.
Não sabemos o que tu tens.
Ne kadar bulaşıcı olduğunu bilmiyoruz.
Não sabemos se é muito contagioso.
Bu şeylerin altında hala el var mı onu bile bilmiyoruz.
Nem sabemos se ainda há uma mão ali dentro.
- Öldü mü bilmiyoruz. - Katil falan yok!
- Ninguém matou a Rebecca.
- Aralarındaki tek bağ bu mu bilmiyoruz.
Não sabemos se é a única coisa que os liga.
- Catherine suçlu mu bilmiyoruz hem.
- Não sabemos se a Catherine é culpada.
Bana kızgınsın, bunu anlıyorum fakat başına bir şey gelip gelmediğini bilmiyoruz.
- Pode não ter acontecido nada.
Dejeneratif nörolojik hastalıklara tedavi bulmaya çalışıyor, - ama sebebini bilmiyoruz.
Acreditamos que ele está a procura de uma cura para doenças neurodegenerativas, mas não sabemos porquê.
Ama neden yaptığını ya da kimi vurduğunu bilmiyoruz. - Kardeşinle konuştun mu?
Mas ainda não sabemos quem vai alvejar ou porquê.
Asıl sorun şu ki, ne kadar yaklaştığını, neler bildiğini bilmiyoruz.
Não, é não sabermos até que ponto ele está perto e o quanto sabe.
Ama unutma, biz bunu bilmiyoruz.
Mas lembra-te, não sabemos isso.
Ben öldürüldü çünkü Gabriel güvenlikten geçmeden maça girmek istiyor. İçeri ne sokacaklarını bilmiyoruz.
Muito bem, o Ben foi morto, para que o Gabriel conseguisse ter acesso especial ao combate para evitar a segurança sem ter que passar pelos detectores magnéticos.
Ama gerçeği bilmiyoruz.
- Não sabemos a verdade.
Zombiliğin nasıl geçtiğini bilmiyoruz.
Não sabemos o suficiente como é que zombismo é transferido.
- Ne kadar sürede burada olurlar bilmiyoruz. Bizi nereye göndereceklerinden bahsetmiyorum bile.
Eles podem estar a caminho e não sabemos para onde nos mandarão.
Nasıl olduğunu bilmiyoruz. Ama öğrenmeyi planlıyoruz.
Não sabemos como, mas certamente pretendemos descobrir.
Evet ama hala bu işin sorumlusu kim bilmiyoruz.
Sim, mas ainda nem sabemos quem é que está a comandar isto.
- Nasıl? ! İkisinin de nerede olduklarını bilmiyoruz.
Não sabemos para onde elas foram levadas.
Kim olduklarını, nerede olduklarını bilmiyoruz.
Não sabemos onde estão, nem quem são.
Ve Mitra'ya ne yapmayı planladıklarını da bilmiyoruz.
E não sabemos o que planeiam fazer com a Mitra.
Ama nerede olduklarını bilmiyoruz.
Mas não sabemos quem eles são.
Bilmiyoruz. Onlar da bilmiyorlar.
É, nós não sabemos.
Onun ne zaman gideceğini bilmiyoruz.
Não fazemos ideia de quando ele irá sair.
Chris Allred'in hangi kişilik özelliği baskın olacak bilmiyoruz.
Não sabemos que personalidade do Chris Allred será mais dominante.
Bunu daha bilmiyoruz.
- Não sabe isso.
Kurbana mı yoksa katile mi aitti bilmiyoruz. Kimin aldığını bulmak için üreticileri inceliyoruz.
Não sei se era do assassino ou da vítima, mas estamos a falar com fornecedores para identificar quem a comprou.
Eddie'nin ne aradığını bilmiyoruz. Söyle bize.
Não sabemos o que o Eddie procurava, portanto diga-nos.
Güçlerini bilmiyoruz.
Não conhecemos os poderes dela.
Bunu bilmiyoruz.
Não sabemos disso.
Hasarın derecesini bilmiyoruz.
Nós não sabemos a extensão dos danos.
Ne zaman orada olacaklarını bile bilmiyoruz.
Nem sabemos a que horas vão estar lá.
Planı işe yarayacak mı hala bilmiyoruz.
Não sabemos se vai dar certo.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorsun 241
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorsun 241