Bir hata Çeviri Portekizce
9,771 parallel translation
- Benim suçumdu. Büyük bir hata yaptım.
- Foi, porque cometi um erro grave.
- Umarım bir hata yapmıyorumdur.
- Espero que não seja um erro.
Ama bir gün anne ayı bir hata yapmış.
Então, um dia, amãe urso cometeu um erro
Çünkü bir hata yaptım.
- Nós cometemos um erro.
Ufak bir hata görüyorum.
vejo um pequeno fracasso.
Bir yerde bir hata yapıyoruz.
É melhor do que antes.
Çok korkunç bir hata yapmış olabilirim.
É possível que tenha cometido um erro terrível.
Ama bir hata yapacaklar, o zaman onları yakalayacağız.
Mas hão de cometer um erro. E nós estaremos lá para apanhá-los.
Bir hata yaptım.
Cometi um erro.
Sadece bir hata olduğunu mu?
Que foi só um erro?
- Sadece bir hata değildi.
- Foi mais do que um erro.
Alet takımın bile yok. New York'un dışına ilk çıkışım bu ülkeyi ilk görüşüm. Acemice bir hata.
Não teres ferramentas, é um erro de novato.
Toplum önünde bunu reddediyorlar ama ikisi de Amerika'nın ikiye bölünmesinin bir hata olduğunu düşünüyor.
- Negam em público, mas os dois pensam que a divisão das Américas foi um erro.
Bir hata olmalı.
Deve haver algum engano.
Buraya yalnız gelerek büyük bir hata yaptın ihtiyar. İki kişi için savaşıyorum ben.
Cometeste um erro ao vires sozinho, velhote.
Bir hata yapıyorum ve kıyafet değişikliğiyle düzeliyor.
Eu cometo um erro, uma muda de roupa resolve isso.
Sen bir hata yapıyorsun.
Tu cometes um erro...
Daha sonra videoyu izleyince, kocaman bir hata yaptığını gördüm.
Depois, quando vi o vídeo, apercebi-me que ele tinha cometido um erro terrível.
Kostümlere verilen puanlar düşünüldüğünde böyle basit bir hata yapması bana tuhaf geliyor.
E considerando os pontos atribuídos ao figurino, é algo estranho que ele cometesse esse tipo erro.
Bir hata yaptın ama öyle yapmak istemediğini herkes biliyor.
Cometeste um erro, mas todos já sabem que não tinhas intenção.
Büyük bir hata yapıyorsun gibi.
Sinto que estás a cometer um grande erro.
Ve bence sizin bunu yapmanız çok büyük bir hata olmuş
E acho que foi um erro tremendo você tê-lo feito.
Herhangi bir hata yapmamızı istemezsin.
Não querem que nós cometamos erros.
- Bir hata olmalı.
- Deve ser uma falha.
- Samaritan'da bir hata mı oldu yani?
- O Samaritano teve uma falha?
Sana karşı büyük bir hata yaptım.
Fui injusta contigo.
Çok büyük bir hata yapıyorsunuz, lütfen.
Isto é tudo um grande engano. Por favor.
Çöp kutusundaki kapsül bir hata değildi.
Aquele cilindro no lixo... - Não foi um erro.
Bütün bunlar büyük bir hata.
Isto é um terrível engano.
Size burada bir hata olduğunu söylüyorum.
Estou a dizer-lhe, isto é algum engano.
- Bankada bir hata olmuştur. - Hayır, hata yok.
Deve ter sido algum tipo de erro bancário.
Bir hata yaptım.
Foi um erro.
Bir hata yapıyorsunuz.
Isto é um erro.
Bir hata olmuş, tamam mı?
Estou bem.
Sadece bir hata. Bize güvenin!
É só um erro, confiem em nós!
Ben dört yıl önce bir hata yaptım.
Cometi um erro, há quatro anos.
Ne tür bir hata?
Que tipo de erros?
Büyük bir hata yapıyorsun, Ranger.
Estás a cometer um grande erro, ranger.
Victor'ın mahkemede büyük bir hata yapmasını sağlamalıyız ki Catherine ve Caleb onu kovmak zorunda kalıp bizi tutsun.
Façam com que o Victor cometa um erro tão grande que os gémeos não vão ter escolha a não ser contratar-nos.
Durun, bir hata olmuş.
Não, não, é engano.
- Bir hata var.
É engano.
Bu bir hata.
Isto é um erro.
Umarım, bir hata yapmadın.
Espero que não tenhas lixado tudo.
Bu şekilde, ölümcül bir hata ediyor ve köyün gücünü azaltıyorsunuz.
Está a cometer um grande erro e a prejudicar a aldeia ao fazê-lo.
Claire Reisen'i öldürmeye çalışmanın öylece bir hata olmadığını bilecek kadar biliyorum.
Sei o suficiente para saber que tentar matar a Claire Riesen não foi um erro.
Operasyonda çalışan ATF ajanları silahların izin sürmemize yardım edebilirler fakat sorgulanmak için NCIS'e getirilmeleri büyük bir hata.
Os agentes da ATF da operação podem ajudar a localizar a arma, mas trazê-los ao NCIS para interrogatório? - É um grande erro.
Öyle olmasının nedeni "Hızlı ve Öfkeli" nin bir hata olması.
Sim, mas porque Velozes e Furiosos foi um erro.
Hırslı bir kıdemli ortak olmasından ve senin iki günde iki kez hata yapmandan beri.
Desde que ele é um sócio com ambição e tu falhaste duas vezes em dois dias.
Hata, cazibe ve şakaları olan, gerçek bir insanın içinde kuklalık yapıyorsun.
Quero dizer, colocas-te uma marioneta Dentro de uma pessoa real Que tinham falhas, encantos e peculiaridades.
Bir hata var.
É engano.
Evet. Bir daha hata yaparsak o kilisede ki kimse kurtulamayacak.
Sim, ninguém naquele mosteiro sobreviverá ao nosso próximo erro.
bir hata oldu 23
bir hata yaptım 105
bir hata yaptın 21
bir hata yaptı 16
bir hata olmalı 96
bir hataydı 48
bir hata yapıyorsunuz 18
hata 58
hata yok 46
hata bende 21
bir hata yaptım 105
bir hata yaptın 21
bir hata yaptı 16
bir hata olmalı 96
bir hataydı 48
bir hata yapıyorsunuz 18
hata 58
hata yok 46
hata bende 21
hata yapma 25
hata ettim 32
hata ediyorsun 17
hata yaptım 57
hata yaptın 26
hatalısın 27
hata mı 40
hatalıydım 64
hata yapıyorsun 53
hata yapıyorsunuz 42
hata ettim 32
hata ediyorsun 17
hata yaptım 57
hata yaptın 26
hatalısın 27
hata mı 40
hatalıydım 64
hata yapıyorsun 53
hata yapıyorsunuz 42