Birkaç saat önce Çeviri Portekizce
746 parallel translation
Düellodan birkaç saat önce, duş alınması tavsiye edilir.
'Umas horas antes do duelo é aconselhável tomar banho'.
- Birkaç saat önce pek emindi.
- Antes tinha a certeza.
Birkaç saat önce onun için adam öldürmek yanlış olmadığı gibi tutmanın da yanlış olduğunu sanmıyorum.
Seria difícil achar errado ficar com o ouro, quando, há poucas horas, não era errado matar por ele.
- Ama birkaç saat önce kiralıktı.
- Mas há poucas horas estava.
Ben kendi yarışımı birkaç saat önce başlattım.
Eu comecei poucas horas antes de vocês.
Yaşlı adam birkaç saat önce kavgayı duydu.
O velhote ouviu a discussão umas horas antes.
Birkaç saat önce öğrendim.
Eu encontrei ele há algumas horas.
- Birkaç saat önce otopsisini yaptığımızı sandığımız Manyetikçi Emanuel Vogler.
- O mesmerizador Albert Emanuel Vogler... o qual pensámos ter autopsiado há apenas umas horas.
Ölmeden birkaç saat önce Salignari şu meşhur isimsiz tüyolarından birisini almıştı.
Umas horas antes de morrer, Salignari recebeu outra das suas misteriosas informações.
Evet birkaç saat önce geldi.
ele chega daqui a pouco.
Hafızam beni yanıltmıyorsa, birkaç saat önce işsiz kaldınız.
Se me lembro bem, você se demitiu horas atrás.
İkisini Vulcan'dan ayrılmadan önce, üçüncüyü birkaç saat önce.
dois antes de deixarmos Vulcano. O terceiro há algumas horas atrás.
Ne var? Birkaç saat önce Kaptan Kirk'ü tam bir sağlık kontrolünden geçirdiniz.
Algumas horas depois, a pedido desta comissão, o senhor fez um exame completo ao capitão Kirk.
İkisini Vulcan'dan ayrılmadan önce, üçüncüyü birkaç saat önce.
Tive dois antes de deixarmos Vulcano, o terceiro há umas horas.
Fallon teslim olmasını söylemiş. Birkaç saat önce de olmuş.
O Fallon aconselhou-o a entregar-se, e foi o que fez.
Birkaç saat önce onu Bay Nightlinger'ı bulması için yolladım.
Mandei-o buscar o Mr. Nightlinger há já duas horas.
Birkaç saat önce kendini gösterdi.
Começou há umas horas.
Her törenden birkaç saat önce çelik bariyerler yerleştirilir.
Erguem-se barreiras várias horas antes de cada cerimónia.
Bayan Robertson birkaç saat önce geldi.
A Sra. Robertson chegou há poucas horas.
Birkaç saat önce Güneş Şehri'nde, adam çıldırır.
Ficou marado de repente, há umas horas.
Birkaç saat önce geldiklerinin haberini galaktik radyodan aldım.
Soube da sua chegada há poucas horas no meu rádio sub-etha.
- Dr. Rogers ile şahsen birkaç saat önce konuştu.
- Ele conversou com o Dr. Rogers pessoalmente há poucas horas.
Birkaç saat önce kiminle konuştuğumu biliyor musun?
Sabes com quem estava a falar há duas horas atrás?
O çılgın serseri sadece birkaç saat önce buradaydı.
Esse pantaneiro doido esteve aqui ainda há umas horas.
Birkaç saat önce New York`a gitmek üzere yola çıktı.
Partiu para Nova lorque, já há várias horas.
Birkaç saat önce Jeff'i Johnson'lardan almaya gittim.
- Como assim? Saí algumas horas atrás para ir buscar o Jeff.
Birkaç saat önce LA Times'a böyle bir mektup gelmiş.
O L.A. Times recebeu uma carta dessas há umas horas.
- Birkaç saat önce gitti.
- Já saiu há algumas horas.
Maalesef hizmetim sona erdi, birkaç saat önce, evlat.
Lamento, mas o velório acabou há algumas horas.
- Merak etme. O iyi. Birkaç saat önce evine gönderdik.
Não se preocupe, ele está bem, mandamo-lo para casa a algumas horas atrás.
Eğer Lantree'den bahsediyorsunuz, onunla birkaç saat önce karşılaştık.
Se a nave de que fala é a Lantree, encontramo-la há umas horas.
Saat başı haber. Üç akıl hastasının birkaç saat önce Poha Devlet hastanesinden kaçıp işledikleri tüyler ürpertici cinayetle ilgili yeni bilgiler. Yetkililerin söylediğine göre neden sirk üzerindeki haklarının reddedilmesiymiş.
Mais pormenores sobre o macabro assassínio... e aparente escapatória, há poucas horas atrás, no Hospital Estatal Poho County... onde três doentes mentais escaparam... depois do que as autoridades disseram ser uma negação dos seus privilégios circenses.
Birkaç saat önce bir oğlunuz oldu.
O seu filho nasceu há cerca de 2 horas.
Birkaç saat önce buraya geldim ve bir şey buldum.
Mas não me importava. Então subi aqui mais cedo.
Birkaç saat önce buraya geldim ve bir şey buldum.
Subi aqui como um rato e encontrei algo.
Birkaç saat önce,... onun ofisini aradık ve elimize bu harita geçti. Eminim haritanın kayıp gümüş madeninin haritası olduğunu teyit edeceksiniz.
Há umas horas, vasculhámos o escritório dele e descobrimos este mapa, que de certo poderá identificar como sendo o mapa da mina perdida.
Birkaç saat önce.
Há umas horas.
Birkaç saat önce, bedenimin artık düzgün işlemediğini fark ettim.
Umas duas horas atrás percebi que o meu corpo não estava a funcionar correctamente.
Wesley ve Geordi'ye birkaç saat önce baktım.
Sim, estive com o Wesley e com o Geordi há algumas horas.
Birkaç saat önce gönderilmiş.
Isto foi publicado há umas horas.
Birkaç saat önce müthiş bir gürültü duymuş olmamıza rağmen... askeri yetkililer bir açıklama yapmış değil. Dört adet KC-135 süpertankerin... bölgeyi terkettiği onaylandı.
O exército mantém-se em silêncio, porém, há duas horas... ouvimos um estrondo e foi-nos confirmado que... quatro super tanques KC-135 deixaram o local.
- Hem de birkaç saat önce.
- Há umas horas atrás.
Bunun birkaç saat önce söylenmesi gerekiyordu.
Foi isso que me disseram há horas.
Ben birkaç saat uyku gerekir am Ben Santa Fe için ayrılmadan önce.
Logo partirei para Santa Fé.
Bak ben hatırlıyorum, beş yıl kadar önce... bir tur atmak için birkaç saat alırdı ve... bir depo dolusu benzin gerekirdi.
Eu me lembro de uns cinco anos atrás... bastava umas duas horas e um tanque cheio.. pra fazer o circuito.
Evet, birkaç saat önce.
Sim, há umas horas atrás.
Böyle bir şeye karar vermeden önce kendine birkaç saat zaman tanımalısın.
Podes pensar antes de decidires.
Polis onu birkaç saat önce getirdi. Tamamen bilincini kaybetmişti.
A polícia trouxe-a há horas atrás mas estava fora de si.
Oraya varmadan önce birkaç saat kestirebilirsin.
Podes descansar umas horas antes de lá chegarmos.
Uzun bir yolculuktu, Raph... Ayak'ı aramaya başlamadan önce... birkaç saat uyumalıyız.
Foi uma viagem longa, Raph... e antes de anunciarmos aos Foot que voltamos... podemos descansar um bocado.
Zor birkaç ay geçirdik. Ama bunu gururla söylüyorum. Azimli ve kararlı bir çalışma sonucunda yarım saat önce,... şu ana kadar inilen buz tabakası derinliği rekorunu kırdık.
Passámos uns meses frustrantes, mas depois de muita insistência, orgulho-me de vos comunicar que há meia hora ultrapassámos o recorde anterior de perfuração da capa de gelo.
birkaç saat 25
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23