Bizim hakkımızda Çeviri Portekizce
598 parallel translation
Anna, bizim hakkımızda her şeyi anlatmışsındır sanmıştım.
Anna, pensei que lhes tinhas dito tudo sobre nós.
Misafirlerimiz bizim hakkımızda ne düşünecek?
Meninas! Meninas! O que pensarão as nossas visitas?
Bizim hakkımızda ne dediğini okudun mu hiç?
Já leu o que ele diz de nós?
Onu öldürmemeliydin. Sırf bizim hakkımızda bir şeyler biliyor diye ne yaptın?
Ele sabia coisas a nosso respeito, mas não devíamos tê-lo morto.
Sürekli şu ikisini bize gülerken, ve bizim hakkımızda konuşurlarken düşündüm, onları aklımdan çıkaramadım.
Não conseguia deixar de pensar naquelas duas, a rir e a falar sobre nós, e não conseguia esquecê-las.
- Her şey hakkında. Bizim hakkımızda.
- Sobre tudo, sobre nós...
- Bizim hakkımızda bir şey söyledi mi?
- Ele disse alguma coisa sobre nós?
Bizim hakkımızda konuşalım artık.
Então, vamos falar de nós.
Biz? Bizim hakkımızda mı?
Sobre nós.
Bizim hakkımızda çok şey anlattın derken ne demek istiyordu?
O que é que quis dizer sobre nós?
İmparator dahil hiç kimse bizim hakkımızda endişelenmedi.
E nunca deixámos que ninguém se metesse nas nossas vidas, nem o rei! Os nossos desejos são os de gozar a independência.
Bunun kanıtlamanın benim tek şansım olduğunu biliyorum Bu sayede Pearlo'nun bizim hakkımızda söylediği herşeyin yalan olduğu anlaşılacak.
É o melhor caminho que conheço para provar... que tudo o que o Pearlo anda a dizer de nós é mentira.
Bizim hakkımızda yazanı dinle.
Ouve o que ele diz de nós.
Bizim hakkımızda henüz onların bilmedikleri çok şey var.
Há muita coisa que eles ainda não sabem acerca de nós.
- Bizim hakkımızda bişeyler duydun.
- Então ouviu falar de nós?
- Bizim hakkımızda ki düşünceleri böyle.
- É isso que eles pensam de nós.
Bizim hakkımızda.
... acerca de nós.
Bizim hakkımızda çok şey biliyorsun, Arnold.
Sabes demasiado sobre nós.
Gözünü bile kırpmadan Bayan Favor'u vurmalarını söyleyebiliyorsan... kim bilir bizim hakkımızda neler düşünüyorsundur.
Se consegue dizer que matem a Sra. Favor sem pestanejar... perguntamo-nos o que sente pelo resto de nós.
Bay Beckworth bizim hakkımızda yazacak mısınız?
Sr. Beckworth vai escrever sobre nós?
- Bizim hakkımızda neler anlattın?
- Que lhe disseste sobre nós? - Nada.
Doktor bizim hakkımızda bir şeyler biliyor.
Essa doutora sabe de nós.
Bizim hakkımızda bir şey bilmiyor, değil mi?
Ele não sabe sobre nós, não é?
Ne dediler bizim hakkımızda?
O que é que dizem de nós?
Diğerlerinin bizim hakkımızda düşündüklerinin önemi yok.
Não importa o que os outros pensem de nós.
Şey, bizim hakkımızda bir şey söyleyecek kadar uzun süre burada olmayacak.
Bem, não vai ficar por aí tempo suficiente para contar a alguém que nos viu.
Gelecek nesiller ne diyecek bizim hakkımızda?
O que dirão de nós as gerações futuras?
Samanyolu'nun bu bölümündeki mavi dünyalar hakkında bilgi toplayabilirler,... Dünya hakkındaki ayrıntılar için gelmeden önce,... bizim hakkımızda ne bilebilirler?
Poderão citar o índice dos mundos azuis na nossa província da Via Láctea, até que cheguem ao lugar que a Terra ocupa na lista. O que saberão eles sobre nós?
Bizim hakkımızda hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Você não sabe nada sobre nós.
Çünkü komutanını bizim hakkımızda uyarmak istiyor.
Porque quer avisar seu comandante sobre nos.
Bizim hakkımızda...
Separados.
Senden sadece bizim hakkımızda tek kelime söylememeni istiyoruz.
Pedimos só que não comentes isto com ninguém.
Sana bizim hakkımızda ne dedi?
O que é que ele disse sobre nós?
Hepsi bizim hakkımızda.
É tudo sobre nós.
Böylece insanlar da bizim hakkımızda konuşmayı keser.
As pessoas que parem de falar sobre nós.
Adamım eğer vazgeçersek bizim hakkımızda ne düşünürler.
Meu, porque nos vão gozar por termos desistido.
Ve bizim hakkımızda oldukça küçültücü şeyler.
Também nos insultou.
Bizim hakkımızda uyarıyorlar.
É um aviso sobre nós.
Dün bizim hakkımızda ne dediğini duydun.Senin için aktaracağım.
Ouviu o que ele disse sobre nós ontem. Eu cito-lhe.
Eğer mücadele edip kazanacaksak, bizim hakkımızda ne kadar şey biliyorsa biz de onun hakkında o kadar şey öğrenmeliyiz.
Temos que aprender o mais que pudermos sobre ele, como ele sabe acerca de nós se temos que lutar contra ele e vencer.
-... acaba bize kimin bizim hakkımızda böyle birşey dediğini söyler misiniz?
Desculpe-me senhor... poderia dizer-nos quem lhe deu essa informação?
- Bizim hakkımızda.
- Nós, tu. Tu sabes, eu.
Gelecek kuşaklar bizim hakkımızda bir şeyler duyacaklar mı merak ediyorum.
Pergunto-me se as futuras gerações... saberão algo a nosso respeito?
Ölmeden önce, bizim hakkımızda bir şey bilmen gerekiyor, Lone Starr.
Antes de morreres, há uma coisa que tens de saber sobre nós dois.
Yani demek istiyorum ki bizim hakkımızda bir şey bilmiyor, değil mi?
Ele não sabe da nossa relação, pois não?
Bizim hakkımızda bu kadar şeyi nereden biliyor?
Como é que ele sabe tanto a nosso respeito?
O zaman onu, bizim hakkımızda da bilgilendirebilirsin.
Então também o pode informar acerca de nós.
Bizim hakkımızda böyle bir hükme nereden vardınız?
De onde vos saiu a ideia de opinarem sobre nós?
Bizim hakkımızda
Bem, nós...
Geceleyin göğe baktığımızda, uzaklarda gördüğümüz solgun bir ışık noktasında,... belki de bizden değişik birileri bir yıldıza bakıyor ve bizim Güneş dediğimiz bu yıldıza bakarken ve eğlenirken, bir an için,... hakkımızda ileri geri sözler sarfediyor olabilirler.
Talvez que perto de um desses pontos de luz no nosso céu nocturno, alguém bastante diferente de nós, dando uma vista de olhos ociosa para a estrela a que chamamos Sol, se entretenha por uns momentos, a uma especulação extravagante.
Bu Size Bizim Hakkımızda Karar Vermenize Yetmez..
- Isso cabe-nos a nós decidir.
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim gibi 50
bizim değil 34
bizim de 22
bizimle misin 23
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim gibi 50
bizim değil 34
bizim de 22
bizimle misin 23