Bu olur mu Çeviri Portekizce
1,574 parallel translation
- Her zaman bu olur mu?
- Isto acontece muitas vezes?
Bu olur mu?
É isto?
Onlara yetişmemiz gerek. Bu görüşmeleri benim adıma ayarlasak senin için sorun olur mu, Bob?
Importas-te que marquemos essas reuniões através de mim, Bob?
Bana bu kadar kızmayın artık, olur mu?
Olhe, não me mate, está bem?
Dinle beni, tüm çağrıları bu numaraya yönlerdir, olur mu?
- Sim. Passa todas as chamadas para o telefone da Kim, obrigado.
- Bu akşam olur mu?
- E se for esta noite?
İki işi de yapabileceğinden pek emin değilim Ian bu yüzden biraz bununla ilgili düşün, olur mu?
Não tenho certeza se tu consegues fazer as duas coisas ao mesmo tempo, Portanto, pensa um bocado a nisso, ok?
Bu sefer adamın adını doğru yazmaya çalış, olur mu Timothy?
Desta vez vais tentar escrever bem o nome dele, não vais, Timothy?
Bu doğru olur mu?
A sério?
Biz şey- - bu konuyu kapatalım, olur mu?
Podemos não... Não vamos falar sobre isto, está bem?
Sence bu töreni iptal etmek için yeterli olur mu?
Achas que vai chegar para parar a cerimónia?
"Bu bir daha olmayacak öyleyse artık bahsetmeyelim olur mu?"
Não está acontecendo mais por isso não vamos continuar falando, certo?
Bu biraz uzun sürecek, olur mu?
Vai demorar um pouquinho.
Bu gece olur mu?
Mais logo?
Bu konuda bir dusun olur mu.
Pensa sobre isso então.
Bu gece onun sessiz olmasını sağlayın, olur mu?
Mantenha-o calado esta noite, está bem?
Tatlım, bu terfi meselesine fazla takılma, olur mu?
Querida, não nos deixemos levar com isso, está bem?
Ne diyeceğim psikoloğumun ofisinde buluşup bu meseleyi tartışsak olur mu?
Fazemos assim... Que tal discutirmos isso no consultório do meu psiquiatra?
Eve geç geleceğim bu yüzden bensiz yiyin, olur mu?
Vou chegar a casa tarde por isso jantem sem mim, ok?
Ben bu gece meşgulum, yani Bir arkadaşımın olması sorun olur mu?
Estou ocupada esta noite. Há algum problema se a Nadine me substituir?
Bu arada, Yasmin numaramı cep telefonundan sil, olur mu?
E queres saber Yasmin, tira o meu numero do teu telemóvel, ok?
Pekala, lütfen onu hemen bulalım. Bu arada fazla dikkat çekmeyin olur mu?
Vamos encontrá-la e tentem não dar muito na vista.
Neyse, ben de Skip Connolly'yi görmeye gidiyorum. Odana uğrayıp bu görüşme için bir önerin olur mu diye soracaktım. - İki tane.
Vou ter uma reunião com o Skip Connelly e ia passar pelo seu gabinete para ver se tinha algum conselho para a visita dele.
Bu akşam hallet, ama işi bırakalım ve iyi vakit geçirelim olur mu?
Está bem, mas podem esquecer isso agora, para nos divertirmos?
Araba binip gideyim, olur mu? Hepsi bu. Bir daha beni görmeyeceksin.
Meto-me no carro e desapareço, nunca mais me torna a ver!
Bu masaları ayır, olur mu?
Guarda estas mesas, está bem?
Cumartesi akşamları bu kadar kalabalık olur mu?
Um sábado à tarde mais agitado do que o normal.
Yani bu MRSA şeyi herşeyin mavi görünmesine neden olur mu?
Então essa coisa da MRSA faria com que eu visse tudo azul?
Tamam, travma sonrası stres yaşıyordum ama bu kadar da olur mu? Hiçbir şey.
É de esperar, com o stress pós-traumático, mas... nadinha?
Bu konudan bahsetmesek olur mu?
Podemos não falar sobre isso?
Bu gece olur mu?
Esta noite?
Bu sefer her şeyi al, olur mu?
- Leva tudo desta vez, ok?
Bu konuyu açma, olur mu?
Por favor não, está bem?
Çünkü Kirsten ile iş partnerliğinden çok arkadaş olarak daha iyiyiz. Bu konu burada kapansa olur mu?
Porque eu e a Kirsten somos melhores amigas do que sócias.
Bu konudan konuşmasak olur mu?
Podemos não falar sobre isso?
Bu olur mu, Tone?
Está bem, Tone?
Aslında sen yürüt bu işi, olur mu?
Aliás, passas tu a dirigir isso, certo?
Bu çok mu az olur ya da adaletsizlik mi yapmış olurum?
"Será que é pouco, e estou a ser injusta?"
Çocuklar akşam poker oynayacaklarmış, bu akşamlık sinemaya gitmesek olur mu?
Uhm, os rapazes vão jogar poker, será que não te importavas de adiar o cinema?
Eğer hayır dersem, bu gitmene engel olur mu?
Se dissesse que não, ficavas cá?
Bence herkese yetecek kadar pasta var. Bu yüzden sakin olalım olur mu? - Tamam.
Acho que há bolo que chegue para todos, por isso vamos acalmar-nos, está bem?
Her zaman olur mu bu?
Aquilo acontece muitas vezes?
Bu kadar kan olur mu?
- Os miúdos magoam-se, é normal. - Tanto sangue?
Şey, bir de, bu defa ya da son defa aradığımı Nathan'a söylemesen olur mu?
Posso pedir-lhe que não diga ao Nathan que a liguei agora e da última vez?
Bu kadarı yeterli olur mu?
Isto chega?
Bu senin için yeterli olur mu?
Será o suficiente para ti?
Bu yardımcı olur mu?
Será que isto servira alguma coisa?
Sence baban bu gece sarhoş olur mu?
Achas que o teu pai pode estar desmaiado?
Bu sorun olur mu?
Parece-te bem?
Bu arada, gelecek sefer iş yerime uğramaya karar verdiğinde... "Öğle yemeği zamanı" diye bağırmamaya çalış, olur mu?
E já agora, da próxima vez que decidires passar pelo meu emprego, tenta não gritar "é quinta-feira de almoçar cedo"!
Bu gecelik bu kadar diyelim, olur mu?
Vamos chamar isso de noite, enh?
bu olur 45
olur mu 2534
olur mu öyle şey 39
olur mu hiç 40
müller 27
muller 25
music 250
munch 42
musa 161
mustang 26
olur mu 2534
olur mu öyle şey 39
olur mu hiç 40
müller 27
muller 25
music 250
munch 42
musa 161
mustang 26
mustafa 42
mulder 1250
murphy 190
munson 22
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31
mulder 1250
murphy 190
munson 22
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31