Dediğine göre Çeviri Portekizce
2,657 parallel translation
Dr. Pierce'ın dediğine göre -
O Dr. Pierce acha que o Bra...
Yanki güvenliğinin dediğine göre yıllardır en değerli bazı parçaları almaya çalışıyormuş.
Os Yankees dizem... que tentou comprar algumas das suas peças mais importantes ao longo dos anos.
Atış yapabiliyordum ama doktorların dediğine göre eğer devam etseydim koluma kalıcı hasar verebilirdim.
Podia lançar... mas os médicos disseram que se eu continuasse... destruiria o meu braço de vez.
Melissa'nın dediğine göre herkes onun için sadece 1 dakikalığına üzülmüş, Cilt sorunu olan o olsa da, o herkese diğerleri cüzzamlıymış gibi davranıyormuş.
A Melissa disse que toda a gente teve pena dela durante um minuto e ela é que tinha o problema de pele, mas tratava os outros como leprosos.
Dediğine göre tamirhane açıkmış.
Disse que o local estava aberto.
Bay Lewicki'nin dediğine göre hafta boyunca derslerde uyuyup durmuşsun. - Seni sıkıyor muyuz?
O Sr. Lewicki disse-me que você vem a dormir para as aulas, esta semana.
Melissa'nın dediğine göre herkes onun için sadece 1 dakikalığına üzülmüş,
É um dom. - Do que estás à procura?
Bir dakika şimdi, kardeşinin dediğine göre 100 kişi geliyormuş.
Espera ai. O teu irmão acabou de dizer-nos que vão mais de 100 pessoas.
Bana seks kölesi dediğine göre, iyi görünüyor.
Chamou-me filha-da-puta, então parece bem.
Rahibe Bernadette'in dediğine göre Kan zehirlenmesi ilk iki doğumun dışında görülmezmiş.
Não se preocupe com isso então, Enfermeira.
Nelson'ın dediğine göre ufak bir hatun, buna yardım ediyormuş.
Nelson disse-me que ele tem uma girassa que o ajuda.
Matt'in dediğine göre her bi'halta vurabiliyormuş.
Estudamos o garoto. Matt diz que ele bate qualquer arremesso.
Ama Harjavti Kraliçe Arı'nın desteksiz iddiasından sonra ani bir şekilde geri döndü Dediğine göre Qurac ve Bialya antik zamanlarda tek bir ulusmuş.
Mas Harjavti de repente apoia... a ideia sem base da Rainha Bee que Qurac e Bialya... eram uma só nação em tempos antigos.
Dediğine göre kazanda bir problem varmış.
Ele disse que havia um problema com a caldeira.
Dediğine göre federal firariymişsin.
Disse que és um fugitivo federal.
Hayır, sizin oralardaki eyalet polisi Tom Bergen'in dediğine göre Mags'in intiharından bir gün sonra ot kuruttuğu bütün barakalar boşaltılmış.
O agente Tom Bergen, lá da tua terra, disse que, um dia depois da Mags se matar, as estufas de marijuana foram todas limpas.
İşte bu efsanenin dediğine göre, eğer bu kuyudan bir defa içersen kaybettiğin birşey sana geri dönecek.
Então, esta lenda, diz que quem beber a água do poço, algo perdido ser-lhe-á devolvido.
Lanie'nin dediğine göre getirilen örnekler Bailey'in midesindekilerle birebir aynıymış.
A Lanie disse que o batido de chocolate do sotão, bate perfeitamente com o conteúdo do seu estômago.
Dediğine göre, bir öpücükle her şeyi hatırlayacakmışsın.
Ele acha que com um beijo, vais lembrar-te de tudo.
Okuldaki doktorun dediğine göre ben de arızalıymışım.
O psicólogo da escola diz que sou isso.
Polisin dediğine göre, Maya'nın ailesi bir not bulmuş.
A Polícia disse que os pais da Maya encontraram um bilhete.
Güvenlik görevlisinin dediğine göre birkaç gece önce çalışıyormuşsunuz.
O segurança disse que esteve de serviço há duas noites.
Arkadaşlarının dediğine göre seninle yaşıyormuş.
De acordo com os seus amigos, ela vivia consigo.
Asistanınızın dediğine göre, Francisco kimin için çalıştığınızı sormuş.
Segundo a sua assistente, o Francisco perguntou-lhe para quem trabalhava.
Kızıma dediğine göre bir daha geri gelmeyecekmiş
Disse à minha filha que ele nunca mais voltava.
Komşunun dediğine göre kurban bahtsız insanların kalmasına izin verip onlara iş buluyormuş.
O vizinho disse que a vitima deixava as pessoas com carências ficarem por lá e oferecia-lhes emprego.
Babamın dediğine göre setin ötesindeki o kuru yerde sudan bebekler gibi korkuyorlarmış.
O pai diz que acima do dique, no lado seco, eles têm medo da água como um monte de bebés.
Babamın dediğine göre dünyanın o kuru tarafında, bizdeki hiçbir şeye sahip değillermiş.
O pai está sempre a dizer que no mundo seco lá em cima, eles não têm nada do que nós temos.
Babamın dediğine göre annem beni ilk kez gördüğünde kalbi o kadar hızlı atmaya başlamış ki patlayacağını düşünmüş.
O pai diz que da primeira vez que ela olhou para mim, o seu coração bateu tão depressa que ela pensou que ia explodir.
İhtiyarın dediğine göre karım sendeymiş.
O velho diz que tens a minha mulher.
Lucius'un dediğine göre yenildiğimiz söyleniyormuş.
O Lucius disse que começa a espalhar-se a notícia de que fomos derrotados.
Kundakçılık müfettişinin dediğine göre yangın kilisenin ortalarında bir yerde çıkmış.
O investigador disse que o fogo começou no meio da igreja.
Mesajında dediğine göre, büyük bir mermi parçası bulmuşsun. Bende bütün popüler uzun menzilli silahları incelemeye aldım.
A tua mensagem dizia que encontraste uma bala grande, então... fui buscar as mais populares espingardas de alto calibre.
Bu yüzden kayıp insanın iddaasını belgeleyemedim, ve bana dediğine göre kız şehrin diğer kısmındanmış.
Não podia fazer a participação e disse que ela era da Reserva.
May, dediğine göre bir erkek arkadaşın var.
May, você disse que tem um namorado.
Dediğine göre, şey... Bu aracı hareket ettiriyorlar ki benim gibiler bulamasın.
Queres dizer... que andam com as roulottes por aí para que indivíduos como eu não as encontrarem.
Komşuların dediğine göre Claire ve Sean'in evliliği kötü gidiyormuş.
Os vizinhos disseram que eles tinham um mau casamento.
Resepsiyonun dediğine göre Claire nakit ödeme yapmış.
A recepção disse que a Claire pagou o quarto em dinheiro.
Kaynakların dediğine göre...
- As nossas fontes dizem...
Dışişleri Bakanlığının dediğine göre Irak'taki üç diplomatın ölümünden direk olarak Web siteniz sorumluymuş.
Isso pode afetar as nossas estratégias. Patty, isso é um presente. Não espero um agradecimento.
Rahibelerin dediğine göre orada değilmiş.
As freiras disseram-me que ela não estava lá.
Doktorun dediğine göre bakire olarak ölmüş.
O médico disse que ela morreu virgem.
Sookie'nin dediğine göre manyağın önde gideniymiş.
A Sookie disse que ela é louca como o caraças!
Jason'ın dediğine göre Debbie manyağın önde gideniymiş.
O Jason disse-me... que disseste que a Debbie era "completamente passada".
Aa, Aria'nın dediğine göre bu Salı İngilizce telafi sınavın varmış?
Então, a Aria disse que vais fazer o exame de compensação de Inglês esta terça.
"Ayrıca dediğine göre okula gitmek, öğrenmek ve okumak için vaktimiz olacakmış."
O pai também diz que vamos ter mais tempo para estudar, ler...
Parktaki adamın dediğine göre şu Janacel Spivey isimli adamla çok görüşüyorlarmış.
Um tipo disse que ele passava muito tempo com este homem, Janacek Spivey.
Küçük kardeşi vardı ya, onun dediğine göre adamlardan biri onun iş şapkasını almış.
O irmão mais novo disse que levaram o boné do Travis.
Burada dediğine göre karnına kramplar giriyormuş.
Aqui diz que está com dores abdominais.
Maurella'nın dediğine göre büyük, büyük, büyük, ya aman işte epeyce büyük olan büyükbabam John Stackhouse'ı tanıyor olabilirmişsiniz.
A Maurella disse que é capaz de conhecer o meu tetra-tetra-tetra, para aí umas 15 vezes, treta-avô John Stackhouse.
Site yöneticisinin dediğine göre kilitli olmayan tek tesis burası.
O gerente do local disse que esta é a única instalação que não foi fechada.
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göreceksin 766
göremedim 51
göremiyorum 394
göreyim seni 19
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göremezsin 24
görebiliyorum 215
göreyim 23
görelim 143
görev çağırıyor 20
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göremezsin 24
görebiliyorum 215
göreyim 23
görelim 143
görev çağırıyor 20