Düsün Çeviri Portekizce
15,560 parallel translation
Düşün bakalım.
Pense nisso.
Anlık bir mantık kayması olarak düşün.
Chame-lhe um lapso momentâneo de discernimento.
Bu kartı da konseptin bir örneği gibi düşün.
Considera isso um teste de conceito.
- Şu an aldığın kararı iyi düşün.
Pense na escolha que está a fazer.
Bana sitem etmek gibi bir düşün varsa hanımefendinin hizmetçisiyle zaman geçirdiğim için af dileyecek değilim.
Não pedirei desculpa por passar tempo com a tua criada, se me vais censurar.
Bu bağlılığı kurmadan önce bu yerin seni ne olmaya zorladığını şöyle bir düşün bir köle efendisine onunla savaşa girmesi için ortaklarına yalvarmaya zorlanan bir adama.
Pensa naquilo em que este sítio te tornou desde que te comprometeste com ele. Esclavagista, um homem obrigado a implorar para que os seus colegas o ajudem numa batalha.
Hadi salak, oyunlar için isim düşün.
Vá lá, idiota, pensa. Nomes para jogos.
Hızlı düşün.
Experimenta lá.
Bunu kızımın başlığı için son bir istek gibi düşün.
Pensai nisto como uma troca de última hora, pela mão da minha filha.
- Olabilir ama bir daha düşün bence.
Pois é, mas... pensa um pouco.
Teklimi düşün.
Pensa na minha proposta.
Joe Brawley'e ne olduğunu düşün.
Olhe o que aconteceu com o Joe Brawley.
Hadi David, ne kullandığını düşün. "
Vá lá, David, pense no que você usou. "
Bir düşün.
Pensa nisso.
Liz, şöyle bir şey düşün bireysel silahlanmayı savunan grupların çıkardığı gürültü ve sağ siyasetle ilişkilerimizden çekinen kadınlara hitap eden yepyeni bir oluşum.
Liz, imagina uma nova organização lançada por mulheres que são animadas pela forte retórica dos grupos defensores da Segunda Emenda e pela nossa associação política com a direita.
Hadi, ama bu sefer düşün.
Vamos. E dessa vez pensa.
Sen de beni düşün.
Preocupe-se é comigo.
Düşün! Ne yani, onları da mı hamile bıraktığımı düşünüyorsun?
Achas que também as engravidei?
Hiç bilmeden öldüğünü düşün.
Imagina não saberes de nada.
Dikkatli düşün.
Pensa bem.
Sadece şişko ve iğrenç olduğunu düşün ve yoluna devam et.
Assume que se tornou gordo e nojento, segue em frente.
Gerisini sen düşün!
Mas para vós não será!
Bir düşün.
Pensa bem.
Bu hoşuna gitmeyecek ama bence tüm bunların şey olabileceğini de düşün... Sadece kafanda.
Não vais gostar disto, mas tens de considerar a possibilidade de tudo isto ser imaginação tua.
- Düşün.
- Tens de te tentar lembrar.
Onları alarm gibi düşün.
Pensa nelas como um alarme.
- Maureen, öyle şey mi olur? - Yok, bir düşün bence.
Maureen, é impossível.
Bunu yanından ayırma ve taktığın zaman beni düşün.
Mantém isto contigo e pensa em mim quando o usares.
- Düşün Clary.
Pensa, Clary.
- Hayır, hayır, onlardan biri değil. Düşün Clary.
Não, não é dessas.
Düşün bence.
Pensem sobre isso.
Dans konusunu düşün.
Pensa na dança.
Orada olman lazım Düşün bir onu araba cilalarken
Tinhas de lá estar Imaginem-no a fazer scratching
Hızlı düşün, suç hayatına ve hızlı paraya mı sığınacağım, hayır
Pense rápido, enquanto recorro A uma vida de crime e dinheiro rápido
Tatlım, beni kızdırmadan önce Bunu düşün iyice
Querida, olha para os dois lados Antes de me cruzares
Detayları düşün, bu çok önemli.
É importante que penses nos pormenores.
Kendinden iki örnek olduğunu düşün.
Imagina que existem duas versões de ti.
Şöyle düşün, John. Herkesin arada bir kötü bir davası olur Seninki ümitsiz vaka sadece.
Pensa assim, John : todos temos um mau caso de vez em quando, só tens um decidido à partida.
Enine boyuna düşün.
Pensa!
Çirkin bir herifle seks yapıyormuş gibi düşün.
Finge que estás a ter sexo com um tipo feio.
Bunu mandala olarak düşün... Vajina mandalası.
Pensa nisto como uma mandala... de ratas.
Düşün!
Pense!
Biraz düşün.
- Leva o teu tempo.
Mantıklı bir şekilde düşün.
Pensa nisso logicamente.
Exodus davasını düşün.
Faz lembrar o julgamento Êxodo.
Nasıl hissettiğimi düşün.
Pensa como me sinto.
Bir düşün!
Ainda penso no futuro...
Sadece bir saniye için bunun kesilmemiş sikin başlığı olarak düşün ve burası da penisin yüzü.
- O quê? Imagina que este carapuço é um pénis sem circuncisão, e este lado é a cabeça do pénis.
Mercer'deki o geceyi düşün.
Lembras-te daquela noite no Mercer?
Buna bakmak zorunda kalmak? Çırılçıplak, tuvalete böyle gittiğini düşün.
Os teus amigos detestam quando ele joga porque ele demora demasiado a jogar.
Bunu bir düşün.
Pensa nisto...
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünmüyorum 81
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünmüyorum 81
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünüyor 23
düşünürüm 38
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünceli 20
düşünme 63
düşünüyor 23
düşünürüm 38
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşününce 41
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35