Düşünüyorum ki Çeviri Portekizce
577 parallel translation
Her gün düşünüyorum ki gutum bundan daha kötü olamaz ama her geçen gün daha da kötüleşiyor.
Todos os dias penso que a minha gota não pode piorar, e todos os dias piora.
Arka tarafları destekledikten sonra, düşünüyorum ki...
Uma vez tendo aquela parte posterior reforçada, eu penso...
- Düşünüyorum ki... - Yine düşünüyorsun Sam.
- Eu penso... – Estás a pensar de novo Sam.
Ve düşünüyorum ki tüm bu geçen yıllardan sonra bu onun inadı için "özür dilerim" deme şekli.
Acredito que depois de tantos anos... foi sua maneira menos teimosa de dizer " "sinto muito" ".
Bilmenizin iyi olduğunu düşünüyorum ki bana kendisini asla canlı yakalayamayacaklarını söylemişti.
Talvez a console saber que ele disse que nunca deixaria que o recapturassem vivo.
Ama ekselansları, Ben düşünüyorum ki...
- Majestade, não creio...
Düşünüyorum ki, burası tam yeri.
Estava a pensar, este é o lugar adequado.
Bazen öyle düşünüyorum ki kendilerine şöyle soruyor olabilirlerdi ;
Por vezes parece-me, que havia pessoas que pensavam assim :
O kadar çok etmeni düşünüyorum ki, kafam karışıyor.
A sério? Tente você falar com o Worf, Geordi.
Düşünüyorum ki, eğer insanlar bulsalardı içlerindekileri, ve onları nasıl açığa çıkaracaklarını, çok daha fazla mutlu insan olurdu.
Eu e minhas coisas sempre dizemos que se as pessoas expressarem o que têm por dentro haveria muito mais pessoas felizes no mundo.
Düşünüyorum ki bu sikke elden ele dolaştıkça, orada birileri için iyi bir şeyler yapan birileri her zaman olacak.
Enquanto esta moeda estiver circulando eu saberei que em algum lugar, alguém estará sendo ajuda por outra pessoa.
Düşünüyorum da, bir çok İngiliz çocuk var ki...
Tem muitas na Inglaterra.
Şimdiye kadar yaşadığım hayatı düşünüyorum da etrafta öylece emirler verip emirler almakla bir generalin oğlu olmakla ve yaptığım işlerle o kadar meşguldüm ki. Şöyle bir arkama yaslanıp aslında asıl yaşama nedenimi ciddi anlamda hiç düşünmemişim.
Tenho estado a pensar que tenho passado toda a minha vida ocupado... a receber ordens e a dar ordens e a ser o filho do general e dar conta do recado e tudo isso, que nunca me dei ao trabalho de me sentar e... pensar qual é a minha razão de viver.
Bir sonraki öykümüz de rahatsız edici. Bu nedenledir ki, köpeğimle dolaşma fırsatı elde edeceğimi düşünüyorum.
A nossa próxima história também é perturbadora, e é por isso, que acho que devo aproveitar esta oportunidade para passear com meu cão.
Düşünüyorum ki...
Acho que Hitler nos traria uma vida melhor.
Şükürler olsun ki haklı, diye düşünüyorum.
Graças a Deus. É o que eu penso : graças a Deus que tem.
Efendim söylememe müsade edin ki, bu arabanın size çok uygun olacağını düşünüyorum.
Deixe que lhe diga que este carro lhe serviria muito bem.
Cuma ve cumartesi işten kaytarıp iskambil ya da poker oynamak yerine ki çok mühim şeyler olduğunu düşünüyorum bence mıntıkada dolaşmaya çıkan birileri gidip kilise iyi bir muhitte mi yoksa kötü bir muhitte mi bakmalı rahiple görüşmeli.
Em vez de ficar de papo pro ar de sexta e sábado... jogando Gin Rummy ou Pôquer, que considero de suma importância... acho que alguém que se encontra nesta área... deveria ver se tal igreja se encontra numa boa vizinhança... ou num bairro miserável.
Ama mesele şu ki onu iteklemek istemiyorum çünkü çocuklara ne olur diye düşünüyorum ben.
O único problema seria ela achar que estou forçando... mas penso no que isso significaria para mim e para as crianças.
Gerçekten de, bazen düşünüyorum da, yukarıda her şey sakin olduğunda kendi kendine diyorsun ki...
Verdade, às vezes eu acho... quando as coisas estão silenciosas aí em cima... Você diz a si mesmo...
Yani, demek istiyorum ki, size danışılmadan yapıldığını düşünüyorum, ve...
Só queria dizer que sei que a decisão foi tomada sem o consultar...
Ne var ki... İntiharı düşünüyorum.
Penso... que tens razão.
Ama bu durumda, ki sanırım Temyiz Mahkemesi beni destekleyecektir... ciddi olarak bir işkence odası kurdurmayı düşünüyorum!
Mas neste caso, e acho que o Supremo me apoiará, Estou considerando seriamente instalar uma sala de tortura!
Senin yaşında olsaydım düşünüyorum da, popomda cehennemi bir patlama olsa da eminim ki küçük asil bir çabanın içine daha çok girerdim, sana...
Se tivesse a tua idade, acho que trabalharia duro... para entrar em num tipo de negócio mais digno. Também digo isso.
Ancak ateşli çarpışmalarda yer alanlar bir dereceye kadar, özellikle eğer yaptıkları şeye inanıyorlarsa, genelde bir tür tatmin duygusuna sahip olur. Ki savaşta insanların bu inançla harekete oldukça eğilimli olduğunu düşünüyorum.
Mas aqueles que participaram em operações de guerra, normalmente sentem que cumpriram um objetivo, principalmente, se acreditam no que estão tentando fazer, o que, em tempo de guerra, é rapidamente alcançado.
Seninle aklın için evleniyorum hayatım, aşkın için değil ki zaten, sende bana karşı pek aşk olmadığını düşünüyorum.
Casarei contigo pela tua cabeça, minha querida, e não pelo teu coração que, desconfio, é quase inexistente.
Düşünüyorum ki baylar bayanlar hepiniz, bu meseleyi bizden önce değerlendirme fırsatını buldunuz.
Peço a todos, homens e mulheres trabalhadores... que é hora agora de considerar o caso à vossa frente. - Já sabem. - São práticos.
O kadar çok kaygı duyuyorum ki, buna değer diye düşünüyorum.
Sò sei que è muito importante e acho que vale a pena.
Dedim ki "Eğer bu olursa, mükemmel olacağını düşünüyorum."
Eu disse pensava ser maravilhoso se tal acontecesse.
Belki de senden ve zayıflıklarından o kadar çok utanıyorum ki seni her zaman kız olarak düşünüyorum.
Assim não teria de me envergonhar tanto de ti nem da tua cobardia.
Bazen düşünüyorum ne kadar şanslı bir nesiliz ki tarihte başka dünyaları ziyaret eden ve evrenin derinliklerine ulaşan ilk bizler olduk.
Por vezes penso na sorte que temos em viver nesta época, no primeiro momento da história da humanidade em que estamos de facto, a visitar outros mundos, e empenhados num profundo reconhecimento do Cosmos.
Ki öyle olduğunuzu düşünüyorum.
Se forem sinceros como sei que o são
Düşünüyorum. Birileriyle nerede tanışabilirsin ki?
Pensei : onde posso encontrar alguém?
Tuzağa düşmelerine yakın olduklarını düşünüyorum, 1960ların kültüründe, der ki toplum bu çocuklardan fazlasıyla ayrıldı.
Com todo respeito, penso que você deveriam parar de cair na enganação da cultura dos anos 60's, com a qual se dizia, vocês sabem, "esta sociedade tem deixado estes garotos sem ter o que fazer".
Böyle bir kanun dahi olmasaydı, ki var maalesef gerçek tehlikelerle dolu bir girişimi onaylama konusunda büyük zorluklarla karşılaşırım, ki bunun böyle bir girişim olduğunu düşünüyorum.
Mesmo que não fosse lei, o que não é o caso... acho muito difícil vir a encorajar um projeto... que traz com ele o que acredito ser um risco real.
O diyor ki, aptal ve dürüst biriyle değil zeki bir hırsızla iş yap, daha iyi bunu böyle düşünüyorum.
Os miolos dizem-me que é melhor negociar com um ladrão esperto do que com um homem honesto que seja estúpido.
- "... ki bu konuda ben de böyle düşünüyorum. "
Consegue identificar estas coisas? - São as minhas coisas!
Ama tabii ki, siz benim yasaklı olmamı onalıyorsunuzdur. Hayır, ben sizin fikirlerinizin tehlikeli olduğunu düşünüyorum.
Mas é claro que aprovaria o meu banimento.
Eğer Bluestar'ı Bölüm 11'e atarlarsa, ki atacaklarını düşünüyorum,... sendikanızı feshetmek ve sizi mülklerinden dışarı atmak için iflas kanunlarını kullanacaklar.
Se eles mandarem a Bluestar para a bancarrota, o que acho que vão fazer, utilizarão a legislação sobre falências para destruir os sindicatos e pôr-vos rua.
Bazen öyle umutsuz görünüyor ki, gitmeyi düşünüyorum.
Às vezes, parece tão inútil que penso em ir embora.
Sohbetlerde sık sık kullanmak istiyorum. İtiraf etmeliyim ki efendim, bunun pek muhtemel olmadığını düşünüyorum.
Devo dizer, sir, acho isto muito pouco provável.
Bana uslu bir kız olacağım diyorsun çünkü sanıyorsun ki hemen, kötü olacağını düşünüyorum.
Dizes que te vais portar bem porque... ... sabes que penso que não vais.
Demek istiyorum ki,... iyi bir insan olduğumu düşünüyorum...
Isto é, acho-me boa pessoa, comparado com outros...
Basın bana bir deli portresi çizmişti ve finansal olarak sorumsuzlukla itham ediliyorum ki, bilhassa bunun doğru olmadığını düşünüyorum.
A Imprensa traçou um retrato de mim o que não acho que seja realmente verdade.
Beyefendi, ben o kadar vahşiyim ki, sadece kendime ait olduğumu düşünüyorum.
Sou tão selvagem que acredito que só pertenço a mim mesmo.
Var ya metroyla eve gittigimde tasaklarim terliyor 3 gündür de ayni takimi giyiyorken tabii ki düsünüyorum.
Sabe quando está no metro e suas bolas estão suadas... e está a usar o mesmo fato há 3 dias. Sim, eu pensava nisso antes.
Aslında şunu söylemem yeterli ki, Onun çok olgun bir koca olacığını düşünüyorum.
Não é preciso dizer que ele vai ser um excelente marido.
Akşam yemeği için Susan'ın ailesinin evine gitmeliyim. Önce duşa girmeliyim, ki duşta çokça vakit harcamayı düşünüyorum.
Tenho de ir jantar à casa dos pais da Susan, quero tomar um duche primeiro e quero estar à vontade com o tempo.
İngilizce o kadar iyi gidiyor ki, yazar olmayı düşünüyorum.
Pensei em aproveitar as férias para me tornar um grande escritor.
Gerçek şu ki bay Hillard, son bir kaç aydır sürdürdüğünüz yaşamın hiç de uygun olmadığını düşünüyorum.
- A verdade, Sr. Hillard, é que seu estilo de vida no último mês tem sido muito pouco ortodoxo.
Tabi ki düşünüyorum.
Claro que eu acredito.