Erkeklerin Çeviri Portekizce
3,264 parallel translation
- Erkeklerin bıçak sevdasını hep merak etmişimdir.
Pergunto-me qual a atracção dos rapazes pelas facas.
İşte erkeklerin bakış açısı bu.
Isso é tão machista.
Cidden mi? Erkeklerin soyunma odası mı?
No balneário masculino?
Bu yüzden hep erkeklerin yerine kadınlar öcülerin kurbanı olur.
Por isso é que são as mulheres as vítimas.
Dünyada kalabilmesinin tek yolu sevişirken erkeklerin ruhlarını emmek.
Ela só consegue permanecer na Terra ao chupar a vida aos homens enquanto faz sexo.
- Umarım erkeklerin seni düşünerek mastürbasyon yapmalarına alınmadın.
Homens se masturbam pensando em você.
Geçmişimizdeki erkeklerin bize yamuk yapması.
Fomos enganadas por homens, no passado.
Erkeklerin peşinden koşması mı?
Meninos atrás de ti?
Ama belki de, yetişkin erkeklerin çocuklara tecavüzden daha yükseği hedefleme zamanı gelmiştir.
Mas talvez seja a hora dos adultos quererem um pouco mais do que abusar das crianças.
O kadar rezilsin ki tüm erkeklerin senin gibi olduğunu sandım.
- Estás tão danificado, que pensei que eram todos iguais a ti.
- Kızların göğüsleri avuçlanacak kadar büyüdüğünde ben çoktan soyunma odasında erkeklerin aletlerini kesmeye başlamıştım.
- Quando as miúdas tinham algo para apalpar, eu já estava a mirar os tipos no balneário.
Erkeklerin hapishanesinden bahsediyordur ya.
Ele deve estar a falar da prisão dos homens.
Mecazi manada erkeklerin her zaman onların.. ... anneleriyle evlendiği kanıtlanmış bir gerçek olduğundan dolayı babanın kızını kayırması en azından sağlam karakterli ve güvenilir bir erkeği çekecek nitelikleri kızına sağlayacak tarzda onu yetiştirmek için bir çabadan ibarettir.
Bem, é um facto comprovado que os homens casam-se sempre com as mães... metaforicamente falando... o seu favoritismo é apenas uma tentativa de criá-la de forma a dotá-la com atributos para atrairem nada menos do que um homem sólido e confiável.
Erkeklerin iskelet yapısındaki kaslara sebep olan şey başkalaşımda gizli.
Varia só o tamanho do esqueleto masculino.
Erkeklerin vücudu genelde daha az yağlıdır.
Eles costumam ter menos gordura corporal.
"Erkeklerin Aklı Fikri Orada"
"Os Homens Só Pensam Naquilo"
Sen 12 yaşındayken diş tellerin ve komik gözlüklerin vardı. Erkeklerin dikkatini çekmenin tek yolu sigaraydı.
Aos 12 anos, com seu aparelho e óculos ridículos, fumar foi o único jeito de atrair os meninos.
Erkeklerin bu konularda endişelenmesi gerekmez.
Os homens não têm de se preocupar com estas coisas.
Siz erkeklerin çoğu başkasından hamile olduğunu gördüğünüz bir kızdan nasıl kaçacağınızı bilemezsiniz.
A maioria dos rapazes agiria de outra forma se descobrisse que a miúda que estão a ver espera o bébé de outra pessoa.
Şimdi kızların kalbini kıran erkeklerin peşinden gidiyor.
Agora vai atrás de homens que destroçam o coração das suas mulheres.
Erkeklerin çok para harcaması beni hep tahrik etmiştir.
Homens a gastar montes de dinheiro definitivamente que me excita.
Teşkilattaki görevimiz bu kadın ve erkeklerin, korumak için hayatlarını verdikleri bu ülkeye hizmet etmeye devam etmektir.
É nosso trabalho na Agência honrar estes homens e mulheres, continuando a servir o país pelo qual eles deram as suas vidas.
Benim reklamım patlama yaptı çünkü ben hem kadınların hem de erkeklerin muhteşem bir varlıktım ki bu durum o zamanlarda çok daha az yaygındı.
O meu anúncio foi um sucesso porque eu era demais! Eu era desejado por homens e mulheres. O que naquela época, era bem menos comum.
Erkeklerin daha iyi şoför olduğu gibi mi? Evet.
Na verdade, provavelmente pela testosterona.
Erkeklerin soyunma odası hemen şurada.
Os balneários dos homens são ali.
Hampton Huxley, oğlanların erkeğe dönüştüğü, ve erkeklerin daha erkek olduğu...
Hampton Huxley, o editor da revista Hux, "onde os rapazes se tornam homens, e os homens se tornam ainda mais másculos", morreu.
Gerçi erkeklerin de kendi şeyleri var.
Não significa que não devam ter estas coisas.
Adadaki tüm erkeklerin geçmişini incele.
Vê as fichas dos homens da ilha.
Uğruna ölür, uğruna adam öldürürdüm. Ama, eve getirdiğim erkeklerin sevgisini başka bir kadınla paylaşmam.
Mataria ou morreria por ti, mas não partilho o afeto do homem que trago para esta casa com nenhuma mulher.
Burada sadece erkeklerin yaşadığı zamanı hatırlıyor musunuz... -... hani hiç yangın çıkmayan?
Lembram-se de quando só viviam gajos aqui e não tínhamos incêndios?
Ne yani, erkeklerin ön sevişme konusunda ne düşündüklerini bilmek istemiyor musun, ya da adam gibi nasıl ağda yapılacağını?
Não queres saber o que pensam os homens sobre preliminares ou como depilar como um profissional?
Erkeklerin ve kadınların el yazılarında farklılıklar mı var?
Então há uma diferença entre a caligrafia dos homens e das mulheres?
Erkeklerin keşfetmesi lâzım. Bir şeyler yapmalılar!
Os rapazes precisam de explorar, construir coisas!
Küloduma girmeye çalışan erkeklerin baktığı gibi bakıyorsun.
É como quando um tipo me gala para entrar nas minhas cuecas.
Seviştiğim erkeklerin bile benimle yatmasına izin vermiyorum.
Nem os homens que dormem comigo deixo dormir aqui.
Yani diyorum ki, belki de sevgilin, kendiyle barışık, başka erkeklerin penisini ellemeyi seven güzel bir geydir.
O que'tou a dizer é que talvez o teu namorado seja um orgulhoso e lindo homem gay. Ele gosta de roçar e tocar em pénis de outros homens...
Erkeklerin huylarını bilirim.
Sei como os homens são.
Burası erkeklerin dünyası.
É um... mundo de homens.
Bu kadar yıl sonra ata binen erkeklerin hayalarının yukarıda olacak şekilde evirilmesini beklerdim.
Era de esperar que após tantos anos a andar a cavalo, o homem tivesse evoluído de forma a ter os tintins em cima e não em baixo.
Kaçında genç erkeklerin cesetleri çıkarılmış?
Quantas envolvem corpos de adolescentes?
Sana erkeklerin nasıl düşündüğünü anlatıyorum, eğer onların arasına katılmak istiyorsan, kuralı bozamazsın.
Estou a dizer-te o que os rapazes pensam. Se queres ser um dos rapazes, não podes quebrar o código.
Yani, gey erkeklerin annelerine düşkün olmaları gerekmez mi?
Quero dizer, não é suposto os homens homossexuais serem obcecados pelas mães?
Olmaz, size önemli bir ders veriyorum. Eşcinsel erkekler heteroseksüel erkeklerin bütün yaptıklarını yapabilir.
Porque estou a dar-vos uma lição muito valiosa... que os gay podem fazer tudo o que os heteros fazem.
Dişiler, kış için besin depolamakla meşgul. Ancak erkeklerin aklı başka şeylerle meşgul.
As fêmeas estão a alimentar-se para o Inverno, mas o macho tem outra coisa em mente.
Yenilen erkeklerin saygısını kazandı ve şimdi onun peşinden gidiyorlar.
Ganhou o respeito dos machos derrotados e eles agora seguem na sua esteira.
Yumurtaları erkeklerin emin ellerine teslim eden dişiler denize doğru uzun yolculuklarına başlıyorlar.
Com os ovos seguros aos cuidados dos machos, as fêmeas iniciam a longa viagem de volta para o mar.
Erkeklerin ayaklarının üstündeki değerli yumurtalar önlerindeki dehşetli çileyi katlanmaya değer kılacak.
Os preciosos ovos, equilibrados nos pés dos machos, farão a terrível provação pela frente valer a pena.
Görünüşe göre kutup ayıları ilişkilerinde mahremiyeti tercih ediyor. Çoğunlukla deniz buzulundan ayrılıp tepelere giderek onları rahatsız edebilecek rakip erkeklerin gözlerinden uzak duruyorlar.
Parece que os ursos polares preferem privacidade, saindo do mar gelado e seguindo às colinas, para evitar os olhares curiosos de machos rivais que queiram perturbá-los.
Kültürlerinde yabancı erkeklerin afgan kadınlarıyla iletişim kurmaları yasak.
A cultura proíbe a interacção, de homens estrangeiros com afegãs.
Seni hamile bırakmayı bir an düşünmüş tüm erkeklerin hayatını mahvettin.
E acabaste com todos os que poderiam querer engravidar-te.
Erkeklerin aklını kontrol ediyor, sadece bir kucaklamayla adamın bütün hayatını emebiliyorlardı.
Podiam controlar a mente sugar a vida apenas com um simples abraço
erkek 335
erkek arkadaşın var mı 35
erkek mi 109
erkekler 234
erkek kardeşim 26
erkek arkadaş 16
erkek ol 31
erkek arkadaşın mı 21
erkek arkadaşın 17
erkek arkadaşım 27
erkek arkadaşın var mı 35
erkek mi 109
erkekler 234
erkek kardeşim 26
erkek arkadaş 16
erkek ol 31
erkek arkadaşın mı 21
erkek arkadaşın 17
erkek arkadaşım 27