English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ E ] / Erkek arkadaşın

Erkek arkadaşın Çeviri Portekizce

5,079 parallel translation
Carl Abrams'ın erkek arkadaşının bir adı var mı?
O namorado do Carl Abrams tem nome?
- Hayır, erkek arkadaşının evi.
- Não, é do namorado. - E onde é que ele está?
Yaptığın bu can sıkıcı, sülük tavırlar... İki erkek arkadaşının da kasabayı terk etmesinin nedeninin bu olabileceği hiç aklına geldi mi?
Nunca te ocorreu que essa atitude irritante e pegajosa foi o que afugentou os teus namorados da cidade?
Belki sen ve erkek arkadaşın bir şans daha yakalarsınız.
Talvez tu e o teu namorado tenham outra hipótese.
Kapını tamir ettir, güvenlik tut, yada erkek arkadaşından ayrıl.
Repara a porta, contrata seguranças, ou acaba com o teu namorado.
Ve bunun yerine, nedene doğru koşmak yerine, ölüm ihtimalinin olması yerine, bu senin belki bekar olmanın daha iyi olmanı anlaman yerine, Sen katillerin, kalp şeklinde kurşunlar attığına mı karar verdin? Baloncuk ve şekerden yapılmış senin erkek arkadaşın
Ao contrário de seres sensata, ao contrário de com a possibilidade de morreres, decidires que é melhor ficares solteira, preferes acreditar que os assassinos usam balas em forma de coração, feitas de bolhas e chocolate?
Beni erkek arkadaşın olarak mı görüyorsun?
Você está pensando em mim como seu namorado?
- Erkek arkadaşın mı o?
- Esse é o teu namorado?
Erkek arkadaşının fotoğrafını saklayabilirsin.
Pode ficar com a fotografia do seu namorado.
- Yoksa erkek arkadaşın bu mu?
- Não é o namorado, pois não?
Eşelemeye devam edersen, seni aynı erkek arkadaşına yaptığımız gibi toprağın altına gömeceğiz.
Se continuares a investigar... vamos dar-te um fim. Como fizemos com o teu namorado.
Biz de erkek arkadaşının lafına güvenip oraya gideceğiz?
É esta a pista? A palavra do namorado?
Erkek arkadaşının amiri.
O parceiro do teu namorado.
İşin güzel tarafı, erkek arkadaşın senden 10.000 km uzaktayken boynundan yukarısı güzel görünse yetiyor.
E pelo o lado positivo, quando o seu namorado vive a 10 mil km de distancia, voce so tem que ficar bonita do pescoco para cima.
Babam sonunda erkek arkadaşını gösterecek.
O pai vai finalmente apresentar-nos o namorado.
Ray, meşhur erkek arkadaşın nerede?
Então, Ray, onde está o famoso namorado?
Hiç söylemedi. Erkek arkadaşınızdan hoşlanmadığını filan düşünmüştüm.
Sempre assumi que ele não gostava do seu namorado, ou algo do género.
Eğer buraya 2,3 saniye içinde ödülümle birlikte gelmezsen burada bulunan erkek arkadaşın...
Se não estiveres aqui com o meu tesouro em 2,3 segundos, o teu namorado...
Şu anda otobüsü mü yoksa eski erkek arkadaşını mı takip ediyorsun?
Estás a falar do autocarro ou do teu ex-namorado que tu estás neste momento a perseguir?
Erkek arkadaşın yok mu?
E onde estão as tuas amigas?
Arabamı çaldı ve klinikten erkek arkadaşını kaçırdı...
Ela roubou-me o carro e tirou o namorado da clínica onde ela estava...
Dün Silas'tan yürüttüm. Ve bilgin olsun, eski erkek arkadaşın hakkında psişik rüyalar görmen konusunu kafaya takmayacak kadar ilişkimize güveniyorum. Ama bu yine de berbat bir durum.
Roubei ontem do Silas, e para que conste, estou seguro o suficiente da nossa relação, e que esses sonhos psicóticos sobre o teu ex-namorado não me incomoda...
Ben senin erkek arkadaşın değilim.
Não sou teu namorado.
Erkek arkadaşın Manolo'nun annemi kaçırdığını, silah zoruyla onunla evlendiğini, sonra da onu bir gemiden attığını bilmiyor musun?
Não te faças de parvo. Não sabes que o teu namorado raptou a minha mãe, se casou com ela sob ameaça e a atirou de um navio?
- Erkek arkadaşın nerede?
- Onde está o teu namorado?
O zaman erkek arkadaşının içini dışına çıkarırım ben de.
Então terei que virar as entranhas do teu namorado ao contrário.
Bir erkek arkadaşın var.
Tens namorado.
Demek istediğim, gözetlemeye devam mı, yoksa erkek arkadaşının evine mi bakmalıyım?
Continuo à espera ou devo ir à casa do namorado?
Tanya'nın erkek arkadaşına gidiyoruz, eğer senin için sorun yoksa.
Vou falar com o namorado da Tanya, se não houver problema para ti.
Ne yani kızını ve erkek arkadaşını seni korumaları için mi getirdin buraya?
Agora a tua filha e o namorado protegem-te?
- Erkek arkadaşın mı?
- É o teu namorado?
Erkek arkadaşın beni biliyor mu?
O teu namorado sabe sobre mim?
Ne de olsa senin erkek arkadaşın sayılır.
Ele é tipo teu namorado.
Margo, senin erkek arkadaşın, şu siyahi adam...
Margot, o teu namorado, o tipo negro...
Erkek arkadaşını Kolombiya'ya götürdün.
Levaste o teu namoradinho para a Colômbia.
6 yıl önce. Sahte erkek arkadaşı ile fazla yakınlaştığını duydum.
Soube que ela se envolveu demais com o namorado postiço.
Artık benim erkek arkadaşımsın.
Agora, és o meu namorado.
Şu erkek arkadaşını da izleyin.
Observa o namorado.
- Erkek arkadaşın var mı?
Tens namorado?
Ses kontrol. Erkek arkadaşım aptalın teki. Ses kontrol.
Teste um... o meu namorado é um grande idiota... teste um.
Kızın çalışmada sadece bir partneri olmuş ve erkek arkadaşı da yok.
Ela só teve um parceiro no estudo e sem namorado, por isso...
Eva'nın erkek arkadaşıydı.
- O namorado da Eva.
Sam'in kendinden geçip bir erkek arkadaşı olduğunu ve hatunlardan hoşlanmadığını söylediği kısmı unutma.
Esqueces-te de quando a Sam chorou e disse que tinha namorado, que não se interessava por mulheres.
Annesiyle kız kardeşi Billy'nin sabıkalı ve annenin eski erkek arkadaşı olan Daryl Singers diye bir adamla çalıştığını söylediler.
A mãe e a irmã disseram-me que o Billy andava com um ex-namorado da mãe ex-presidiário. - Um tipo chamado Daryl Singers.
Aria'nın erkek kardeşinin lakros takımından arkadaşı.
É um dos amigos do irmão da Aria, do lacrosse.
Tanya'nın bir erkek arkadaşı vardı...
A Tanya tinha um namorado.
Erkek arkadaşım olacaksın.
Emergência. És o meu namorado.
Şey, erkek arkadaşın geldi.
O teu namorado esteve aqui.
Sen onun erkek arkadaşısın ve aranızdaki güven çok önemli.
Você é o namorado dela, e confiança para você é essencial.
Şimdi de, kız arkadaşının eski erkek arkadaşıyla yaptığın sohbetteki kadar eğlenebiliyor musun?
Estás-te a divertir tanto como te divertiste ao teres aquela conversa com o ex-namorado da tua actual namorada?
Babam ve eski erkek arkadaşım çirkin bir kampanya kavgasının içindeler.
O meu pai e o meu ex-namorado estão a lutar numa campanha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]