Eski günlerin hatırına Çeviri Portekizce
188 parallel translation
Ben de eski günlerin hatırına muayene ücreti almam.
E eu não te cobrarei nada, pelos velhos tempos.
Önceki gibi. Eski günlerin hatırına.
Assim sem mais, pelos velhos tempos.
Eski günlerin hatırına mı? İki gün oldu.
Pelos velhos tempos, como dois dias atrás?
Eski günlerin hatırına kıçına vuracak mısın?
Dás-lhe um pontapé no traseiro em nome dos velhos tempos?
Eski günlerin hatırına tutuyorum, eski hayatı hatırlatsınlar diye.
Mantenho-os como uma recordação dos velhos tempos.
Eski günlerin hatırına birer içki içelim mi?
E se bebêssemos à saúde dos velhos tempos?
Eski günlerin hatırına demek paran yok demek.
"Á saúde dos velhos tempos" significa que não tens dinheiro.
Eski günlerin hatırına.
Pelos bons velhos tempos.
Eski günlerin hatırına seninle görüşmek istiyormuş.
Quer ver-te, em nome dos velhos tempos.
- Eski günlerin hatırına?
- Pelos velhos tempos?
Eski günlerin hatırına.
Pelo velhos tempos,
Acaba onu benim için mi koydular... eski günlerin hatırına?
Será que ma emolduram, para me recordar dela?
Eski günlerin hatırına.
Pelos bons velhos tempos!
Eski günlerin hatırına bana yardım eder misin?
Em memória dos velhos tempos, ajudas-me?
Hadi, eski günlerin hatırına.
Pelos velhos tempos.
Evet, buraya gayda çalarak geldi, sonra yahni yapıp, "Eski Günlerin Hatırına" yı söyledi ve yumruğu yüzüme yapıştırdı.
Sim, ele veio aqui a tocar gaita de foles, depois fez um haggis, cantou a "Auld Lang Syne" e deu-me um murro na cara.
Şey eski günlerin hatırına son kez kaçmaya ne dersin?
Então, uma última escapadela pelos velhos tempos? É.
Eski günlerin hatırına.
Pelos velhos tempos.
Eski günlerin hatırına onunla birlikte oluyor.
Faz amor com ele como nas melhores ocasiões.
Eski günlerin hatırına.
Por sentimentalismo.
Al sana eski günlerin hatırına bir metafor.
olha, saiu-me uma metáfora como as do antigamente.
- Hayır. - Eski günlerin hatırına.
- Em nome dos velhos tempos.
Eski günlerin hatırına.
É pelos bons momentos do passado.
# Eski dostluklar unutulmalı mı # Eski günlerin hatırına bile olsa?
# Poderia uma antiga amizade ser esquecida... # por razões muito antigas?
# Eski günlerin hatırına sevdiceğim
# Muito antigas, minha querida.
# Bir tutam nezaket alacağız gene de # Eski günlerin hatırına
# Brindaremos com um copo de carinho... # as razões muito antigas.
# Eski günlerin hatırına sevdiceğim
# Pelas razões muito antigas, querida.
# Eski günlerin hatırına
# Pelas razões muito antigas...
Uh, Homer, sana eski günlerin hatırına gizlice bira getirdim.
Homer, trouxe-te uma cerveja pelos velhos tempos.
Eski günlerin hatırına, Transito lütfen bana yardım et.
Pelos velhos tempos, Transito... Por favor ajuda-me.
Eski günlerin hatırına, yardımını istiyorum.
Preciso de ajuda... pelos velhos tempos.
Sonra "Eski günlerin hatırına yapacağım." dedim.
pensei "Não, só o farei por amor para com os velhos tempos."
- Eski günlerin hatırına mı?
- Pelos velhos tempos? Isso mesmo.
- Eski günlerin hatırına.
- Pelos velhos tempos.
- Eski günlerin hatırına.
- Em memória dos velhos tempos.
Eski günlerin hatırına sana biraz baba nasihati verebilir miyim?
Posso dar-lhe um conselho paternal, em memória dos velhos tempos?
Eski günlerin hatırına bir kaç klip vermek için mi geldin... yoksa tatil için biraz para mı biriktirmeye çalışıyorsun?
Vens vender um clip como nos velhos tempos?
Üç yıl oldu, belki şu an başkasıyla çıkıyorsundur ama eski günlerin hatırına birlikte son bir gece geçirsek?
Passaram três anos e deves andar com outra pessoa mas, se pudéssemos passar só uma noite juntos, pelos velhos tempos...
Londra'ya varmadan son bir kez daha alacağıma dair kendime söz verdim. Sadece bir kez, eski günlerin hatırına.
Prometi-me mais um chuto antes de chegar a Londres, só um, pelos velhos tempos.
Eski günlerin hatırına.
Em nome dos velhos tempos.
Bilirsin, eski günlerin hatırına.
Sabes... pelos velhos tempos de liceu.
Eski günlerin hatırına.
Em nome dos velhos tempos?
Eski günlerin hatırına çabucak biraz çek.
Uma passa pelos velhos tempos.
Corinne, eski günlerin hatırına bir tişört giy.
Corinne, porque não vestes um top em memória dos velhos tempos?
Eski günlerin hatırına küçük bir öpücüğe ne dersin?
Que tal um bocadinho de, tu sabes, "kissarooni" pelos bons velhos tempos?
Ne dersin? Eski günlerin hatırına olmaz mı?
Anda lá, Debra.
Neden ben gitmeden önce beraber yemek yapmıyoruz? - Eski günlerin hatırına.
Vamos cozinhar os dois, pelos velhos tempos?
Köpekleri, silahları, hizmetçileri, sigortaları var mı gibi. Eski günlerin hatırına sana yardımcı olabilirim sanırım.
Pelos velhos tempos, talvez te possa ajudar.
Oh, sanırım dışarı çıkıp eski günlerin hatırına birkaç popo koklayacağım.
Estavam todos em pânico.
# Eski günlerin hatırına
# Muito antigas.
- Eski günlerin hatırına?
Em nome dos velhos tempos? Eu não o posso fazer, Max.