Eski kocam Çeviri Portekizce
521 parallel translation
Oh, benim eski kocam.
Oh, o meu ex-marido.
Eski kocam da öyle derdi, cüzdanımı ve kredi kartımı alıp, beni Albuquerque'de bir motelde mahzur bırakıp gitmeden önce.
O meu ex-marido dizia-me o mesmo, antes de me levar o dinheiro e o cartão da gasolina, e de me abandonar num motel em Albuquerque.
Eski kocam, Wilmer H. Millett lll Daima derdi ki ;....
Meu falecido marido, Wilmer H. Millett III dizia que ele...
Fanny'nin babasını, eski kocamı anımsatıyor.
Lembra-me o pai da Fanny, o meu ex, que também era lindo.
Maalesef, ben hep olsun istedim ama Tom, eski kocam, çocuk istemedi.
Sempre quis ter, mas o Tom... É o meu ex-marido. Não queria ter filhos.
Eski kocam beni asla bir motorsiklete bindirmezdi.
O meu ex-marido nunca me levaria numa moto.
Eski kocamı rahat bırakmanı söylemiştim sana.
Eu avisei-o para deixar o meu ex-marido em paz.
Onunla, eski kocam Jeremiah sayesinde tanıştım.
Conheci-a através do meu ex-marido, o Jeremiah.
Özellikle, eski kocam Jeremiah ile ilgili olan duruma.
O Donny diz que eu me meto nas situações deliberadamente especialmente com o meu ex-marido, o Jeremiah.
Eski kocamın, biz evliyken bir ilişkisi vardı ve ben hiç...
O meu marido, ou melhor, o meu ex-marido teve um caso quando éramos casados. - Teve?
Ve Jeremiah ; eski kocam bir hayvan kadar şehvetliydi.
E o Jeremiah... o Jeremiah o meu ex-marido. Esse era um animal sexual.
Eski kocam çok kilo vermiş.
O meu ex-marido.
Eski kocam.
O meu ex-marido.
Bu Rawley Wilkes, eski kocamın ortağı.
Apresento-te o Rawley Wilkes. Era sócio do meu falecido marido.
Ben de eski kocam Kevin'e güvenmiştim.
Eu também confiava no meu ex, o Kevin.
Eski kocam benden bıkınca defolup gitti.
O meu ex bateu com a porta quando se cansou de me bater.
Eski kocam Norman, bu şey ne zaman insana benzeyecek diye sorardı.
Norman, que é o meu ex-marido dizia : "Quando é que se vai parecer com os outros bebés?"
Oh, eski kocam davranışlar konusunda bir uzmandır!
O meu ex-marido é uma autoridade em matéria de gosto.
Blue Hill'de eski kocamın adıyla kayıtlıydı.
Ele está registado no nome antigo em Blue Hill.
Konu eski kocam.
É sobre o meu ex-marido.
Bana en sevmediğim insanları hatırlatıyor. Patronlarımı, kör olası eski kocamı.
Me faz lembrar de quem não gosto... o inquilino e meu ex-marido.
Eski kocam polisti.
O meu ex-marido era polícia.
- Eski kocam ile aramda bir şey olduğu yok.
Não se passa nada entre mim e o meu ex-namorado.
Eski kocam beni asla eğlenceli yerlere götürmezdi.
Meu ex-marido nunca me levava a esses lugares.
- Al bakalım. - Öyle olsa, iyi olur. Yoksa eski kocamın bana bir açıklama borcu olur.
Espero bem que sim, só se o meu ex-marido me enganou.
- Eski kocam.
- Ex-marido.
Eski kocam.
Ex-marido. Tenho.
Güzel. Şimdi sizlere eski kocam Chick Trainer'in yazdığı bazı şarkılarımı okumak istiyorum.
Gostaria de cantar-lhes umas músicas... que eu costumava cantar com meu ex, Chick Trainer.
- Eski kocamı tanısaydın, anlardın.
- Se visses o meu ex-marido entendias.
Eski kocamın çocukların nafakasını ödemediğini söylemiştim sana hatırlıyor musun?
Lembras-te de dizer que o meu ex-marido não tem pago a pensão?
Eski kocam derdi ki, "Eğer batacaksan, en iyilerle birlikte bat."
O meu ex-marido dizia, "Se vais cair, cai com os melhores"!
- Hangi eski kocam olduğunu bilmiyorum.
- Sei lá qual! O que tinha bigode.
Benim eski kocam gibisin.
És como o meu ex-marido!
Evden attıktan sonra eski kocamın yaptığı harcamalar bunlar.
Essas despesas foram feitas pelo meu ex-marido, quando corri com ele.
- Çünkü eski kocam...
- Porque o meu ex-marido...
Ve şimdi bana eski kocamın çocuklara müdahale ettiğini söylemeye çalışacaklar.
começam a dizer que o meu ex abusava das crianças.
Eski kocam bacadan çıktı.
- É o meu ex-marido e já está na chaminé.
Eski kocam.
A do meu ex-marido.
Daha çok annemi ve eski kocamı suçlayıp durdum. Ama sanırım hiç işe yaramadı.
Culpei a minha mãe, o meu ex-marido, e não resulta.
Çocuğum var, kira ödüyorum... eski kocamın ise azıcık yardımda bulunmaktan... yapacak daha önemli işleri var.
Tenho um filho, a renda para pagar e um ex-marido na cadeia que não me manda um tostão.
Eski kocam bana elektrikli süpürge almıştı.
O meu ex só me deu um aspirador.
Joey'nin babası, eski kocam, gelmiyor.
Bem, ouve, o pai do Joey, o meu ex-marido, não virá.
"Evvelsi gün kocam ve ben eski güzel filmlerinizden birini izledik : " Son Balayı.
" Uma noite destas, vimos o seu lindo filme'Last Honeymoon'.
Majeste için yazıya dökmeyi planladığı ricası kocamın bana söylediği bu belli miktar paraya ilişkin eski borçlarını ödeyip bitirerek geleceğe daha sakin bakmasını sağlamak için.
O pedido que planeia fazer-lhe por carta, segundo o meu marido. O Maestro gostaria de ter à disposição uma quantia... que lhe permitisse pagar as dívidas e encarar o porvir com confiança.
Eski kocamın.
Ex-marido.
Evet, ama eski kocam gibi değil.
Não é como o meu ex-marido.
Eski kukla ustası ile kocamın ölümü arasında bir bağlantı kurmak aklıma gelmemişti.
Nunca acreditei sobre uma ligação. Entre a morte do Mestre dos Brinquedos.
Eski kocam Mercedes kullanırdı.
O meu ex-marido tinha um Mercedes.
Gerçek şu ki, benim eski kocam yürüyen bir kabus.
A verdade é que o meu ex-marido é um horror.
Ne? - Eski 3 kocam.
- Os meus três maridos.
Eski kocam.
É um malvado.
kocam 309
kocaman 142
kocam nerede 35
kocamı 16
kocam öldü 19
kocam mı 27
kocamandı 18
kocaman olmuşsun 16
eski dostlar 20
eski dost 55
kocaman 142
kocam nerede 35
kocamı 16
kocam öldü 19
kocam mı 27
kocamandı 18
kocaman olmuşsun 16
eski dostlar 20
eski dost 55