English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ E ] / Eski karım

Eski karım Çeviri Portekizce

1,093 parallel translation
Tüm bu kameralardan kaçabilmek için, bir kaç ay önce eski karımın ve çocuklarımın yanına, Seattle'a taşındım.
Mudei-me para Seattle uns meses atrás para fugir das câmeras... da minha ex-mulher e meus ex-filhos.
Eski karım gibi konuşuyorsun.
Parece a minha ex-mulher.
Tıpkı eski karımın arada bir başka erkeklerle çıkması gibi.
Como a minha ex-mulher ocasionalmente namorava outros homens.
Eski karım da esmerdi.
Minha mulher era morena.
Asakawa, benim eski karım.
Asakawa. Minha ex-mulher.
Eski karım.
Ex-mulher!
Eski karım var ve ondan nefret etmiyorum, bu çok mu kötü?
Tenho uma ex-mulher e não a odeio. É assim tão horrível?
- Eski karım sana Noel kartı mı yolladı?
- A minha ex mandou-te um postal?
Eski karım ne kadar mutlu olduğuna dair bir bülten yollamış.
A minha ex-mulher mandou um boletim a anunciar como é feliz.
Karım, yani eski karım...
A minha mulher... Bom, ex-mulher...
Eski karım bile biraz ilgi gösterirdi.
Até mesmo a minha ex mostrou algum entusiasmo.
Eski karım bir modeldi. Vay!
A minha ex-mulher foi modelo.
Aslında, bana eski karımı hatırlatıyorlar.
Para dizer a verdade, eles lembram-me a minha ex-mulher.
Eski karım Jennifer'ı.
Minha ex-mulher.
Yoksa eski karımı ve çocuğumu mu yanımda götürsem?
Ou deva levar a minha ex-mulher e o meu filho para morrer comigo?
Bu arada evlenen eski karım Emily!
É a minha ex-mulher, a Emily!
Şimdi aynı şeyi eski karıma da yaptığımı anlıyorum.
Agora sei que lhe fiz o mesmo a meu ex algema.
Onun son iki görüntüsü ekranda benim eski karım gibi gözüküyordu.
Seus últimos dois filmes foram um fracasso.
Bunu eski karım mı yaptı?
Foi a minha ex-mulher?
Eski karım Jodi ve çocuklarım orada yaşar.
É onde vivem a minha ex-mulher e as minhas filhas.
Dogum günümdü... eski karım yeniden evleniyordu... ben de kilisedeydim ve bir grup insana... o günün iyi bir gün oldugunu... artık kafayı yemeyecegimi söylüyordum.
Então, era o meu aniversário... e a minha ex-mulher estava a casar-se outra vez... e eu estava na cave de uma igreja a dizer a uma data de estranhos... que era um bom dia porque... não tinha de comer de um caixote do lixo.
Her şeyi yoluna koymak için, yakında eski karım olacak olan Emily'nin ailesinin evine gitmek zorundaydım.
Viera à residência de infância da minha futura ex-mulher para acertar as coisas ;
Eski karım.
A minha ex-mulher.
Bir yandan eski karım Gigi yeniden evleniyor hem de tam şu anda, daha önemlisi Wanamaker çağırdı.
Não só a minha ex-mulher Gigi volta a casar, que deve estar a ser agora, mas o Wanamaker falou-me a dizer que quer falar comigo. - Telefonou-me 2 vezes a confirmar. - Fala-me quando isso for oficial.
On yıl önce eski karım Gigi ile gelmiştim.
Vim cá há uns dez anos com a minha ex-mulher, Gigi.
Eski karım her şeyimi aldı.
A minha ex-mulher ficou com tudo.
Ah... O benim eski karım.
... Minha ex-mulher.
Eski karım Whitney orada.
É a minha ex-mulher, a Whitney.
- Eski karımın mücevherleri!
As jóias da falecida!
Eski karımın söylediği gibi Ahbap,
Aitz chayyim he, como dizia a minha ex-mulher.
Gelecekteki eski karılarım
Vejam! As minhas futuras ex-muIheres.
- Hayır bayım, Rick Magruder, avukatım, eski karınızı... son kuruşu da ödemiştim.
Não, chamo-me "Rick" Magruder e sou advogado da sua ex-mulher. Paguei a essa cabra o último tostão que me extorquiu!
Kutuları karıştırırken eski kara kitabımı buldum.
Mas estava de volta daquelas caixas e encontrei o meu velho livro preto.
Sen eski yöntem de desen, ben girip, çıkarım.
Dizes que sou antiquado. Eu sou pelo vir e ir.
Evet, eski karılarım nafaka davası açıyor.
Muitas mulheres descasadas querem que eu pague pensão.
Eski karını görüyorum. Bana onu anlatacak mısın?
Vejo a tua ex. Queres falar-me dela?
Eski karım geliyor.
Vem meu ex.
Şimdiden onun eski Latin ve Yunan karışımı olduğunu anladın.
Já percebeste que é uma mistura do latim antigo com o grego.
Şimdiden onun eski Latin ve Yunan karışımı olduğunu anladın.
Ja percebeste que e uma mistura do latim antigo com o grego.
Eski karım burada.
Sempre que me vê, custa-me $ 10,000. A minha ex-mulher está no prédio.
Eski karım beni bekliyor.
A minha mulher está à minha espera.
"12 milyar insanı hayal kırıklığına, uğrattım, eski karılarımı saymazsak."
"Desapontei 1 2 biliões de pessoas, sem contar com as ex-mulheres."
Seni buraya sevdiğim için çağırdım. ... eski kocamı baştan çıkar diye değil!
Convidei-te porque estou apaixonada por ti... não para seres a puta daquele imbecil do meu ex-marido.
Eski karından mı?
Da sua ex-mulher?
Eski içtihatları karıştırırken bugünkü kanunlarda geçerli olan ve aynı şeyleri söyleyen 2 Kasım 1554 tarihli bir kararnameye ya da daha doğrusu bir fermana denk geldim.
Ao folhear um velho livro de Direito, dei com um decreto, ou melhor, um edital, de 2 de Novembro de 1554, que diz exactamente o mesmo que a lei actual.
- Eski karısı mı?
A ex?
Tanrım. Demek Robert'ın eski karısı o. Evet.
Meu Deus, aquela é a ex-mulher do Robert.
Kyle'ın eski karısı mı?
A ex-mulher do Kyle?
- Karım eski bir rahibeydi. - Gerçekten mi?
- Sabe, minha esposa é ex-monja.
Öğle tatilinde evli ve 25 yaşındaki karısı Hamptons'ta güneşlenen eski sevgilimle onun evinde sevişmiştim. Daha adi olamazdım.
Mais baixo não havia.
Eski Mısırlılar ölünün hayati organlarını çıkarıp küplere koyarlardı, daha sonra taşmezarla beraber gömerlerdi, böylece organlar ölümden sonraki hayatta da ulaşılabilir oluyorlardı.
Durante o ritual de mumificação, os egípcios retiravam os órgãos vitais do morto, e colocavam-nos em frascos, que seriam enterrados no sarcófago para serem usados na outra vida. É isso que temos à nossa frente?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]